Avn, Strazburg'da devam eden Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kuruluna hitap etti.

Ülkesinin dini, etnik ve kültürel bileşenleriyle bir sembol olduğunu belirten Avn, küresel güçlerin Ortadoğu'da yürürlüğe koydukları politikaları eleştirdi.

"Ortadoğu`da bugün uygulanan siyaset, dini radikalizm, nefret ve terör şiddetini artırmaktan başka bir işe yaramıyor." diyen Avn, büyük güçlerin, insan haklarını kendi ülkelerinde savunup başka ülkelerde kurban ettiklerini, bunu da çıkarlarını korumak amacıyla demokrasi olarak yansıttığını belirtti.

Avn, "Bu politika İsrail`i tüm uluslar arası anlaşmalar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi`nin (BMGK) kararlarına aykırı bir şekilde Kudüs`ü başkenti ilan edip Yahudileştirme kararına itti. İsrail bununla da yetinmedi ve Yahudi ulus devleti ilan etti. Buna, ABD`nin UNRWA'ya mali yardımlarını durdurma kararı eklendi. Bu, Filistinli mültecilerin, bulundukları ülkelere fiili olarak yerleşmeleri anlamına gelir." ifadelerini kullandı. 

Lübnan olarak, bu Filistinli mültecilerin ülkelerine kalıcı olarak yerleşmelerini eşitlik ve adalet prensibi adına reddettiklerini kaydeden Avn, "Lübnan göç veren bir ülkedir. Göç alan bir ülke veya istihdam vaadeden bir ülke değildir. Dünyanın dört bir yanına ve Avrupa kıtasına yayılmış Lübnanlılar bunun kanıtıdır." diye konuştu.

Suriye`deki kriz nedeniyle Lübnan`a göçen mültecilerin omuzlarına taşınması zor bir yük yüklediğini aktaran Avn, bu durumun ekonomik, güvenlik ve sosyal alanlarda vahim sonuçlarının olduğunu vurguladı.

Avn, nisan ayında Brüksel`de düzenlenen Lübnan`a destek konferansına atıfta bulunarak, "uluslararası toplumun, insani yüklerin paylaşılması konusunda sorumluluklarını yerine getirmediğini" de söyledi.

Ülkesinde 1,5 milyondan fazla Suriyeli mültecinin bulunduğunu kaydeden Avn, Lübnan olarak bu kişilerin güvenli ve insan onuruna yakışır bir şekilde geri dönmelerini ve bunun da en kısa zamanda gerçekleşmesini hedeflediklerini bildirdi.