• DOLAR 34.667
  • EURO 36.668
  • ALTIN 2941.118
  • ...
"Bizi Allah`a yaklaştıran tüm ibadetlerimizde kurban olmalıyız"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Gaziantep'te, Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından halkın katılımıyla bayramlaşma merasimi düzenlendi. Merasim halk tarafından büyük ilgi gördü. Salavatlar ve tekbirler eşliğinde düzenlenen merasimde, renkli görüntüler oluştu.

Gazikent Mahallesi'ndeki Mehmet Annaç Parkı'nda düzenlenen bayramlaşma programına, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, ilçe başkanları, parti teşkilatı, Gaziantep Umut Kervanı Başkanı Mustafa Özaslan, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, platform yetkilileri ve vatandaşlar katıldı.

Muhammed Ata Akyüz'ün Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan bayramlaşma programında bir konuşma yapan Abdulkadir Üstündağ Hoca, kurban denilince akla Hazreti İbrahim'in, Hazreti İsmail'in ve Hazreti Hacer'in teslimiyeti, Allah'a adanmışlığının ve fedakârlığının akla geldiğini söyledi.

Bayramların Müslümanların sevgi, kardeşlik, birlik ve vahdet içinde olduğu günler olduğunu belirten Üstündağ, bazı çevreler tarafından bayramların yozlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, "Maalesef her konuda yozlaştığımız ve yozlaştırıldığımız gibi bayramlarımız konusunda da bizleri yozlaştırdılar. Ramazan Bayramı'na 'Şeker Bayramı' Kurban Bayramı'mıza 'Et Bayramı' diyorlar. Maalesef neredeyse uygulamada da benzer şeyler yaşıyoruz. Yani sadece ismi ile muamma bayramlar yaşıyoruz. Ramazan ayı içerisinde Ramazan Bayramı'na yaklaşırken namaz, oruç, fitre, hayır ve hasenat ile hiçbir alakası olmayan Ramazan yaklaşıyor diye Ramazan Bayramı hazırlığı yapan pek çok insan görüyoruz. Kurban Bayramı için de aynı şeyi görebiliyoruz." ifadelerini kullandı.

Kurban kesmenin bir ibadet olduğunu vurgulayan Üstündağ, "Kurban denince birileri sadece hayvan kesmek olarak anlayabiliyor, sadece et yemek olarak görebiliyor. Ama biz biliyoruz ki Kurban Bayramı sadece et yeme bayramı değildir. Sadece kurban kesmek ile kurban olunmuyor. Kurbanın tarihçesine baktığımızda ilk insan, ilk peygamber Hazreti Adem (Aleyhisselam)'ın çocukları arasında cereyan eden olaydan dolayı yani Habil ile Kabil olayından sonra başlayan bir ibadettir. Kurban bir ibadettir ve aynı şekilde bayramlarda birer ibadettir. Kurban Allah'a yakınlıktır. Bize yakın olan Allah'a yaklaşmak için vesile olan her şey kurbandır ve kurban Allah'a vesile olan şeydir. Hazreti İbrahim ve Hazreti İsmail'in (Aleyhisselam) arasında cereyan eden olaydan sonra sünnet olması hasebiyle belki hayvan kesilerek kurban oluyor. Ama sadece kurban kesme kurban değildir." şeklinde konuştu.

Üstündağ, "Burada asıl olan ise samimiyettir, ihlastır, sadakattir, teslimiyettir, adanmışlıktır. Hazreti İbrahim (Aleyhisselam)'ın vermiş olduğu sözü tutarak sadakatini göstermesidir. Yani Hazreti İbrahim (Aleyhisselam)'ın 'Ey yavrucuğum ben seni rüyamda kurban ediyordum!' sözünün karşılığında Hazreti İsmail (Aleyhisselam)'ın ise 'Babacığım sen emrolunduğun şeyi yap, inşallah beni sen sabredenlerden bulacaksın' sözünün teslimiyetidir, sabrıdır. Kurban, Hazreti Hacer'in fedakârlığıdır. Eğer biz gerçekten kurbanlarımızın kabul olmasını istiyorsak, biz gerçekten Allah'a ulaşmak, yakınlaşmak istiyorsak, eğer bizim kurban kesme imkanımız yoksa bile biz anneler ve bacılar olarak Hazreti Hacer'in teslimiyetini, adanmışlığını göstererek Allah'a yaklaşacağız. Kesecek kurbanımız yoksa da biz bugün çocuğumuzu Hazreti İbrahim (Aleyhisselam) gibi yeri geldiği zaman da bu dava uğruna feda ederek sadakatimizi göstereceğiz. Gençlerimiz bir Hazreti İsmail (Aleyhisselam) gibi 'Babacığım emrolunduğun şeyi yap, beni sabredenlerden bulacaksın' diyerek teslimiyetini göstererek kurbanımızı yerine getirmiş olacağız, Allah'a yaklaşmış olacağız." diye konuştu.

"Bizi Allah'a yaklaştıran bütün ibadetlerimizde kurban olmak durumundayız" diyen Üstündağ, "Eğer biz bu şuur, bilince, teslimiyete, sadakate ulaşmadığımız müddetçe istediğimiz kadar kurban keselim, o kurban bizi Allah'a yaklaştırmayacaktır. Eğer biz bu şuur, bilince varmadığımız müddetçe bugünün İbrahimlerini, Hacerlerini, İsmaillerini şeytanlara kurban ederiz. Büyük şeytanın, kâfirlerin bombaları altında İbrahimlerimizi, İsmaillerimize, Hacerlerimizi şehit ve kurban olarak veririz. Eğer bizler kurban olarak İsmaillerimizi, İbrahimlerimizi ve Hacerlerimizi vermek istemiyorsak; biz yeniden İbrahim gibi sadakat sahibi olacağız. Hacer gibi teslim olacağız, İsmail gibi teslim, sabırlı olacağız. Bu şuur ve bilince varacağız."

Konuşmanın ardından, katılımcılar tekbir ve salavatlar eşliğinde bayramlaştı.

İnzar İlahi Grubu tarafından seslendirilen ilahi ve ezgilerin ardından program yapılan dua ile sona erdi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)




























 

Bu haberler de ilginizi çekebilir