Tarihte Bugün - 11 Ağustos 2018
TARİHTE BUGÜN/DOĞRUHABER - 11 AĞUSTOS
1259 - Möngke, Moğol hükümdarı öldü. Möngke, Mengü olarak da bilinir. 1251-59 arasında Moğol hükümdarı olup Cengiz Han'ın torunudur. Karakurum'da hüküm süren son han oldu. Yönetimi sırasında kent büyük bir gelişme gösterdi ve imparatorluk hızla yayılmayı sürdürdü.
Batıda, Möngke'nin kardeşi Hülagû komutasında İran'a saldıran Moğol orduları, 1256'nın sonlarına doğru buradaki son direnişi de kırdı. Ardından Irak içlerine ilerleyerek 1258'de Bağdat'ı, 1259'da Şam ve Halep'i istila edip Akdeniz kıyılarına ulaştılar.
Doğudaki orduların başındaysa Möngke'nin öteki kardeşi Kubilay Han vardı.Bu ordu Çinlileri güneyden çevirip bugün Çin'in Yunnan yönetim bölgesine bağlı olan Nanzhao'daki Tay Krallığı'nı ele geçirdi; ardından bugünkü Vietnam'ın büyük bölümüne egemen oldu. Bu arada ana Moğol kuvvetleri Çin topraklarında ilerlemeye başlamıştı. Möngke 1257'de Çin içlerindeki ordusunun başına kendisi geçti. Ama baş gösteren salgın hastalık orduyu yıkıma uğrattı; Möngke de savaş alanında öldü ve yerine, Çin'in fethini tamamlayan kardeşi Kubilay Han geçti. Katı ve acımasız bir hükümdar olan Möngke, geleneksel Moğol yaşam tarzının ve değerlerinin korunması için çaba gösterdi. Annesi Nasturi olduğu için bu inanca bağlı kalmakla birlikte Budacılık ve Taoculuğa da ilgi duymuştur.
1473- Fatih Sultan Mehmet'in komuta ettiği Osmanlı ordusu, Otlukbeli Savaşı'nda Uzun Hasan komutasındaki orduyu yenerek, Akkoyunlu Beyliği'ni çöküş sürecine koydu. Akkoyunlu Devleti`nin kurucusu, Kutlu Bey'in küçük oğlu Kara Yülük Osman Bey`dir. 1398'de Kadı Burhaneddin'i yenerek öldüren Kara Yülük Osman Bey, daha sonra Memlûk sultanının hizmetine girdi. 1400'de Timur'un Anadolu`ya girişine destek verdi ve bu hizmetine karşılık Malatya'yı, 1402'de Ankara Savaşı'ndaki desteğine karşılık da Diyarbakır bölgesini aldı. 1403'te de Diyarbakır'da hükümdarlığını ilan etti. Osman Bey 1435'te Karakoyunlular'a karşı savaşırken öldü.
Kara Yülük Osman Bey'in ölümünden sonra, oğulları arasında iktidar kavgası başladı ve Akkoyunlu Devleti eski gücünü yitirdi. Kara Yülük Osman Bey`in torunu Uzun Hasan, 1453'te Diyarbakır'ı ele geçirerek iktidar kavgalarına son verdi. Akkoyunlu Devleti`ni, sınırları doğuda Horasan'dan batıda Fırat Irmağı'na, kuzeyde Kafkaslar'dan güneyde Umman Denizi'ne kadar uzanan bir imparatorluğa dönüştürdü. Karakoyunluları yenerek ortadan kaldırdı ve başkenti Diyarbakır'dan Tebriz'e taşıdı.
1480- Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanması, İtalya'nın Otranto Limanı'nı zapt etti. Osmanlı İmparatorluğu zamanla İtalya`nın birçok bölge ve adasını zaptetmişse de kalıcı bir şekilde elinde tutmayı başaramamıştır. Akdeniz kıyısında genişleme İtalya sınırında son bulmuştur.
1925—Doğu İstiklal Mahkemesi gazetecileri de yargılamaya başladı ve Vatan gazetesini kapattı.
1928: İbrahim Necmi , İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda Latin harfleriyle ilk dersi verdi. Bir gecede ilan edilen harf devriminden sonra yöneten, yönetilen herkes bir anda okuma-yazma bilmez hale geldi. Bu durumu bir an önce telafi etmek gerekiyordu ve işe ilk önce devletin tepesinden başlanmalıydı. Tepeden aşağıya okuma yazma ve okullaşma oranı hızla yükseltilmeliydi. Ne var ki ‘harf devrimi yapıldı, herkes yeni harfleri öğrensin` demekle olmuyordu ve Türkiye %80`lik okuma yazma oranını ancak ikibinli yıllarda yakalayabilecekti.
1952- Ürdün Meclisi, şizofrenisi nedeniyle tahtta kalması sakıncalı görülen Kral Tallal'ın yerine oğlu Veliaht Prens Hüseyin'i kral seçti.
1960 - Çad bağımsızlığını ilan etti. Çad Orta Afrika'da, denize kıyısı olmayan bir kara ülkesidir. Kuzeyinde Libya, batısında Nijer, Nijerya ve Kamerun, güneyinde Orta Afrika Cumhuriyeti, doğusunda ise, Sudan yer alır. Ülkenin büyük kısmı Sahra Çölü ile kaplıdır. Ülke adını bir zamanlar Afrika'nın ikinci büyük gölü iken şimdi normal büyüklüğünün %10'una kadar küçülmüş olan Çad Gölü'nden almakta olup belki de bu yüzden bazı yazarlarca "Afrika'nın ölü kalbi" olarak da nitelendirilmiştir. En yüksek tepesi Emi Koussi dağı olup, en büyük kenti ise aynı zamanda başkent olan N'Djamena'dır. Ülkenin en büyük etnik topluluğu Müslüman Toubou halkı olmakla birlikte yakın zamanda İslam veya Hristiyanlığa geçmiş çok sayıda etnik topluluğun yanı sıra özellikle kırsal alanda animizm ve çeşitli yerel inançları sürdüren halkları da barındırmaktadır.
1961: Yassıada duruşmaları sona erdi. Yassıada duruşmaları, 9 ay 25 gün sonra sona erdi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan`a idam cezası verildi. Celal Bayar`ın yaş haddinden idamı infaz edilmezken Başbakan ve iki bakanın idamı 16 Eylül 1961`de Yassıada`da infaz edildi.
1965 - Hendek Tatar Köy (Nüzhetiye)'de oluşan trafik kazasında 25 yolcu, çarpışma sonucu sızan asit içinde yanarak hayatını kaybetti.
1966- 3 yıldır süren Malezya - Endonezya savaşı sona erdi. Endonezya-Malezya Savaşı 1963¬-66 yılları arasında gerçekleşen savaştır. 1963'te Endonezya'nın iktidarda¬ki Başkanı Achmed Sukar¬no, yeni ilan edilen De-mokratik Malezya Federasyonu'nu tanımayı reddetti.
Başkanın iğneleyici konuşma tarzı, Endonezya'nın Malezya'yı bastırmak için bir savaşa başlama yönündeki is¬teğini daha da arttırdı. Malezya, Sa-bah, Sarawak ve diğer yerleşim birimlerindeki Endonezyalı gerillalarla savaşmak için İngiliz askeri desteği alıyordu. Endo¬nezyalı askeri birliklerden oluşan gruplar, Malay Yarımadası'nda çeşitli yerlerde karaya çıktılar ve Singapur li¬manındaki kurbağa adamlar birkaç bomba patlattılar.
Sınırlı olmasına rağmen savaş, Endonezya için mali açıdan oldukça pahalıya mal oldu ve ülke, bundan dolayı da 30 Eylül 1965'te iktidara gelmek isteyen ko¬münistler tarafından gerçekleştirilen bir girişimle sarsıldı
1980- Çin'de Mao dönemi resmen tarihe karıştı. Komünist Partisi Merkez Komitesi, Mao ile ilgili tüm resim, demeç ve afişleri yasakladı.
1994- Fransa'nın Kourou Adası'ndaki Guayan Uzay üssünden fırlatılan Türkiye'nin ilk uydusu, Türksat 1 B başarılı bir şekilde yörüngeye oturtuldu. 1.780 kilogram ağırlığındaki uydunun ömrünün 13 yıl yıl olduğu açıklandı. Uydunun 11 kanalının yerli televizyon kanallarına ayrıldığı bildirildi
1995 - Suudi Arabistan'da 4 Türkiye vatandaşı kılıçla başı kesilerek idam edildi. 14 Ağustos'ta 2 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı daha aynı yöntemle idam edildi. 17 Ağustos'ta Başbakan Tansu Çiller, idamların durdurulması için Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş'ı Suudi Arabistan'a özel elçi olarak gönderdi. 20 Ağustos'ta Suudi hükümeti idamları durdurduğunu açıkladı.
1996: Başbakan Erbakan, Tahran`da yaptığı açıklamada, devlet istihbaratının Suriye ve İran`ın PKK`ya verdiği desteğe ilişkin bilgilerden şüphe duyduğunu söyledi. İran Cumhurbaşkanı Rafsancani ise yaptığı açıklamada PKK`yı sert ifadelerle eleştirdi.
1999- Bin yılın son güneş tutulması gerçekleşti. Güneş tutulmasının tam olarak gözlendiği ülkelerin başında Türkiye geliyordu; bu nedenle birçok turist bin yılın son güneş tutulmasını izlemek için Türkiye`ye geldi.
2000 Ankara 2 No'lu DGM, DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in, Fetullah Gülen hakkında gıyabi tutuklama istemini reddeden yedek hâkimlik kararına yaptığı itirazı yerinde gördü. Mahkeme, Gülen'in, ''gıyaben tutuklanmasına'' karar verdi. Fettullah Gülen hakkında 'çete kurmak ve yönetmek' iddiasıyla gıyabi tutuklama kararı verildi. Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Fettullah Gülen için Kırmızı Bülten çıkartılması istendi.
2003: Uzan Grubu'na bağlı 82 şirkette, mal varlığı tespiti amacıyla çalışma başlatıldı. Sayıları onlarla ifade edilen batık bankalar dosyasına Uzan Grubu da dahil oldu. Uzan Grubu İmar Bankası`nı bilerek batırmak suçuyla soruşturmaya uğramış daha sonra da Uzanlar`ın tüm mal varlığına TMSF tarafından el konulmuştu. Son ana kadar direnen Grubun patronu Cem Uzan, hakkında tutuklama kararı verilmeden az önce yurt dışına kaçtı.
2005: Pakistan, nükleer başlık taşıma kapasiteli ilk füzesini denedi. Böylece Pakistan çok belirgin noktaları hedef alabilen bu tür füze yapabilen ülkeler safına katılan ilk ve şu ana kadar tek İslam ülkesi oldu.
2008 – Birçok kanlı eyleme imza atan DHKP-C`nin kurucusu ve lideri Dursun Karataş, kanser tedavisi gördüğü Latonya`da öldü. Gençlik yıllarında Dev-Genç ve Devrimci Yol örgütlerinde yer aldı. 1978'de Devrimci Yol'dan ayrılarak Devrimci Sol'u kurdu. Dursun Karataş, 12 Kasım 1981'den önce bulunduğu yasadışı faaliyetler sebebiyle 26 Kasım [1983]' de askeri mahkemece tutuklandı ve idam cezasına çarptırıldı. Daha sonra cezası müebbete çevrildi. Dokuz yıl sonra İstanbul Metris cezaevinden kaçtı. 1994 yılında Devrimci Sol'u DHKP-C'ye dönüştürdü. Aynı yıl Fransa'da yakalanan Dursun Karataş 1995' te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.