• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Abluka Gazze`yi boğuyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İBRAHİM SEVGİLİ / DOĞRUHABER

Siyonist terör rejiminin 2006`dan beri Gazze`ye uyguladığı abluka, insani kriz boyutlarına ulaştı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinatörü Jamie McGoldrick, Gazze'deki hayati önem taşıyan kurumların akaryakıtının birkaç gün içerisinde bitebileceği uyarısında bulundu. McGoldrick, yaptığı yazılı açıklamada, BM'nin Gazze Şeridi'ndeki hayati önem taşıyan kurumlarına acil akaryakıt temin edilmesini istedi. İşgal rejiminin Gazze'ye akaryakıt ithalatına koyduğu engeli kaldırması gerektiğini belirten McGoldrick, Ağustos başlarında tükenmesi beklenen akaryakıt için destek verecek ülkelerin gerekli acil ödemelerini yapmaları çağrısında bulundu. "Derhal petrol ithal edilmemesi durumunda insanların hayatları tehlikeye düşer." ifadesini kullanan McGoldrick, Gazze'de elektrik kesintisinin günde 20 saate ulaştığına dikkati çekti. Hastanelerdeki duruma da değinen McGoldrick, şunları kaydetti: "Önümüzdeki üç gün içinde 4 hastanede akaryakıt tamamen bitebilir. Bu, Gazzelilere verilen temel tıbbi hizmetlerin durmasına neden olacak. Kalp ve böbrek hastaları ile yoğun bakım ünitelerindeki hastalar bu tehlikeden en çok etkilenecek kesimler."

“İŞGALCİ İSRAİL FİLİSTİN`İN TÜM TOPRAKLARINI GASP ETMEYE ÇALIŞIYOR”

Gazetemizin Genel Müdürü ve aynı zamanda Özgür Kudüs Platformu Sözcüsü Mehmet Özcan, yaptığı açıklamada, terör rejiminin yaptıklarıyla Filistin`in tüm topraklarını gasp etme amacını taşıdığını belirtti. Terör rejiminin 70 yıldır durmadan işgalini arttırdığına değinen Özcan, “1917`de Filistin`deki Yahudiler nüfusun yüzde 8`ini oluştururken, Filistin topraklarının da ancak yüzde 2,5`ine sahip olmuşlardı. 1947`de ise nüfusun %31`ini oluşturan Yahudiler, tüm çabalarına rağmen Filistin topraklarının hala yüzde 6-7`sini ele geçirmiş bulunuyorlardı. 1948 yılında sözde devletini ilan eden siyonist israil 70 yıldır neden durmadı ve işgalini hep sürdürüyor? Çünkü ideali, Filistin`in tüm topraklarını gasp etmektir. Ve bundan dolayıdır ki işgali dört bir koldan sürdürerek yüzde 85 gasp ettiği Filistin topraklarının kalan yüzde 15`lik kısmını ele geçirmenin çabasını veriyor. İşgalci israil`in son vukuatı ırkçı yasayı gayrimeşru meclisinden geçirmek oldu. Yani şu an işgal altında tutarak yönettiği topraklar içerisinde bulunan iki milyon Filistinliyi hiçe sayarak “Yahudi Ulus Devlet Yasası”nı kabul ederek İbraniceyi resmi dil yaptı ve ırkçılığını terörist faaliyetleriyle birleştirmiş oldu.” dedi.

“GAZZE AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE ÇEVRİLDİ”

“İşte siyonist terör şebekesi israil kalan bu yüzde 15`lik topraklar içerisinde bulunan Gazze`ye uyguladığı ambargo 12. yılında.” diyen Özcan, şöyle devam etti: “İşgalci, bu 12 yıl içerisinde binlerce insanın şehid düştüğü 2 büyük saldırı olmak üzere hemen her gün havadan, karadan ve denizden saldırılarını sürdürüyor. 30 Mart`tan bu yana israilin 1948 itibariyle işgal ederek topraklarından sürdüğü Filistinlerin durumuna dikkat çekmek için sürdürülen ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü`nde şu ana kadar 150`e yakın insan ki aralarında çocuklar da var şehid oldu. Bu ve önceki tüm saldırılarda onbinlerce Gazzeli Filistinli yaralanmış ve bedenlerinde açılan onarılamaz yaralar onları engelli bireyler olarak hayatlarını devam etmelerine mecbur bırakmıştır. Gazze`nin nüfusu 2 milyona yaklaşıyor ancak asıl nüfus 300 bin civarındadır, gerisi çevre kentlerden işgalci tarafından sürgün edilen, evleri yıkılan, toprakları ellerinden alınan insanların göçü sonucu Gazze nüfusu bu orana ulaşmıştır. Dört bir yanı kapatılan ve adeta açık hava hapishanesine çevrilen Gazze`de günlük elektrik ihtiyacı, eğer ki düzenli verilip yakıt tankerlerinin geçişlerine engel konulmaz ise dahi günde 3-4 saati geçmiyor. Şehrin sularının yüzde 95`i kirli, içilmiyor, bulaşık yıkamada dahi kullanılacak su değil. En önemli nedeni; işgal rejiminin Gazze şehrinin altındaki temiz suyu vakkumlayarak kendi tarafına çekiyor olmasındandır. Bir diğer neden ise arıtma tesislerinin olmayışı ve olanın da sağlıklı çalışmaması. En temel insani ihtiyaçlar, gıda, ilaç ve tıbbi malzemelerin yeterli oranda Gazze`ye girişine izin verilmemesi nedeniyle insanlar çok büyük sıkıntılar çekmekteler.” 

“TÜM İNSANLIK TERÖR ŞEBEKESİNE KARŞI HAREKETE GEÇMELİDİR”

Terör rejiminin abluka altına alarak Gazze`nin direncini kırmaya çalıştığını ifade eden Özcan, “Siyonist israil`in amacı, Gazze`nin dünya ile bağlantısını keserek gıda, ilaç, elektrik, su gibi insani yaşam madde ve ihtiyaçların şehre çok kısıtlı girişinin yapılarak yavaş ölümü gerçekleştirerek Gazzelilerin direncini kırmaya, onları teslim olmaya yada vatanlarından sürmek gibi planlar içerisinde. Ancak hamdolsun bizim dışarıdan izlediğimiz kadarıyla Gazze halkı, 12 yıllık ağır bir ambargoya rağmen insanlıktan çıkmış bu haydut israil`e ne diz çöktü, nede direnişten taviz vererek papuç bırakmadı. Biz bu süreçte şunu gördük ki işgalci israil ‘Güç`ten anlar. Ama Hamas`ın gücü ancak israil`in Gazze`yi ele geçirmesini önlemeye yetiyor. Siyonist israil`in insanlık suçlarını, soykırım suçlarını, Mescidi Aksa`ya yönelik tehditlerini ve Filistin genelindeki hukuksuz tüm icraatlarını durdurmak, tüm dünya Müslümanlarının görevi olmuştur. İslam ülkeleri liderleri, İslami STK`lar, Müslüman alimler ve Hristiyan da olsa dünyanın tüm vicdanlı insanları, siyonist terör şebekesi israil`e dur demek için harekete geçmelidir. Bu bir insanlık görevidir.” şeklinde konuştu.

“FİLİSTİNLİLER DÖNÜŞ HAKLARINI HAYKIRMAYA ÇALIŞTILAR”

Filistinli Akademisyen Dr. Muin Naim de, gazetemize yaptığı açıklamada, Gazze`ye uygulanan abluka ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 30 Mart`tan bu yana devam eden ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü` eylemleriyle Filistinlilerin dönüş haklarını haykırmaya çalıştığını belirten Naim, “Gazze`de Mart`ın 30`undan bu yana ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü` başlamıştır. Bu yürüyüş aslında Filistinlilerin 1948`de çıkarıldıkları topraklar ile ilgili bir eylemdi. Dünyanın kabul ettiği uluslararası yasaların, BM`nin 194`üncü maddesi gereği dönme hakları olan Filistinliler dönüş haklarını haykırmaya çalıştılar. Bu eylemlere devam eden Filistinli Gazzeliler, israil işgal devleti tarafından zaten ceza ve ambargo altındayken bu ambargo daha da sıklaştırıldı.” dedi.

“SON 12 YILIN EN ZOR DÖNEMİ”

Terör rejiminin uyguladığı ambargonun son 12 yılın en zor dönemi olduğunu belirten Filistinli akademisyen, “Son bir ay içinde Gazze`ye sadece temel ihtiyaçların içinden biraz yiyecek ve ilaç Gazze`ye sokuluyor. Gazze`nin üzerinde ki ambargo son 12 yılın en zor dönemini ve en zor günlerini yaşıyoruz. Çünkü bir taraftan israil işgal devletinin bu kuşatması, bir taraftan daha önce Gazze`nin ekonomisini hareketlendiren Avrupa Birliği`nin desteğiyle Mahmut Abbas`ın aracılığıyla ödenen maaşlar da vardı. Özellikle Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı`nın çalışanlarına. Bunlar da bu yılbaşından sonra Abbas`ın emriyle yarı yarıya düşürülmüş durumda ve bazıları da ödenmiyor. Bu da Gazze ekonomisinin çökmesine neden oluyor.” şeklinde konuştu.

“GAZZE DİRENİŞE DESTEK VERDİĞİ İÇİN KUŞATMA ALTINDA”

“Şuan Gazze`de elektrik, sağlık, ekonomik ve birçok alanda çöküntü yaşanmaktadır.” diyen Naim, son olarak şunları kaydetti: “İnsanlar gerçekten ilkel hayatta yaşamaya alışmak zorunda kaldı. Elektriği günde ancak dört saat görebiliyorlar. Sağlık alanında ilaçların yarısından fazlası tükenmiş durumda, kalan yarısı da az miktarlarda bulunuyor. Bugün Allah korusun bir savaş çıkarsa Gazze`de yaralıları tedavi edecek pansuman malzemesi yeterli olmayabilir. Diğer taraftan Refah sınır kapısı Ramazan ayından beri açılmış ama kapalı gibi bir açılma durumu söz konusu. Günde 200, 300`den fazla maksimum 400 kişi çıkartılıyor. İlaç, eğitim ve diğer acil ihtiyaçlar için çıkması gereken 10 binlerce kişi var. Hatta ve hatta bu durumdan dolayı tedavi beklerken vefat eden birçok Filistinli olmuş. Şuanda ambargo, kuşatma had safhada ve Gazze tek bir sebepten dolayı kuşatma altında; o da direnişe destek verdiği, direnişe sahip çıktığı için.”

GAZZE'DE 1 FİLİSTİNLİ DAHA ŞEHİT OLDU

Gazze Şeridi sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adıyla düzenlenen gösterilerde, işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu yaralanan 1 Filistinli daha şehit oldu. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya beldesi sınırında düzenlenen gösterilerde yaralanan Mecid Suheyl Akil'in (26) şehit olduğu belirtildi. Şehit olan Akil'in 15 Mayıs'ta Gazze sınırında işgalci ABD'nin Kudüs'te büyükelçilik açmasını protesto etmek ve Nekbe'nin (Büyük Felaket) 70. yılını anmak için düzenlenen gösterilerde yaralandığı aktarıldı.

ÖZGÜRLÜK FİLOSU GAZZE YOLUNDA

Norveç'ten yola çıkan "Gazze Özgürlük Filosu", ablukaya dikkat çekmek için Gazze'ye doğru ilerliyor. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, Norveç'ten yola çıkan ve 15'i aşkın limanı ziyaret eden "Gazze Özgürlük Filosu", dünya kamuoyunun dikkatini Gazze ablukasına çekmek için Akdeniz'den Gazze'ye gidiyor. İHH İnsani Yardım Vakfı'nın da organizatörlerinden olduğu filoda Dönüş (AlAwda), Filistin (Falastine) ve Özgürlük (Freedom) isimli üç bot bulunuyor. Terör rejiminin 2006'dan bu yana Gazze'ye uyguladığı ambargoyu delmek amacıyla 15 Mayıs'ta Norveç ve İsveç'ten yola çıkan filodaki aktivistler, uğradıkları limanlarda Gazze'ye yönelik ablukayı dünyaya anlattı. Gazze Özgürlük Filosu Gazze meselesiyle ilgili farkındalık, bilinçlendirme ve kamuoyu oluşturmayı hedefliyor.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir