• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
İstanbul`da Mewlid-i Nebi Coşkusu PEYGAMBER SEVGİSİ BİRLEŞTİRİR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. Erkan Yavuz - Abuzer Atasoy - Enes Çetin

İstanbul'da Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" temasıyla etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik öncesi Peygamber Sevdalıları üyeleri tarafından etkinlik alanındaki tüm hazırlıklar tamamlandı. Peygamber âşıkları, saatler öncesinden etkinlik alanına geldi. Alana ulaşımın rahat sağlanması amacıyla Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından kentin birçok noktasından alana ücretsiz seferler yapıldı. Programa yerli yabancı çok sayıda katılımcı olduğu gözlerden kaçmadı. Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Yenikapı miting alanında düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğine HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve beraberindeki heyet; Hamas`ın üst düzey yetkililerinden Münir Said; Sudan, Mısır, Irak ve İran gibi birçok İslam ülkesinden önemli şahsiyetler katıldı. Meydana İstanbul`un yanı sıra çevre illerden de katılımın olması ve yaşanan coşku ‘Peygamber Sevgisi Birleştirir` dedirtti. 

ÖRNEĞİMİZ PEYGAMBER OLMALIDIR

Etkinlikte konuşan Gazeteci yazar Mehmet Ali Gönül, “Mutlaka birileri çocuklarına sanatçıların yahut futbolcuların adlarını veya makam mevki ve statüsü neyse onların adlarını verir. Ve rol model ve örnek olarak onları gösterir. Günümüzde inananlar olarak inançta, fikirde, amelde ve duruşta kendimize rol model olarak kimleri, nasıl ve niçin örnek almamız gerektiğine şiddetle muhtacız. Bu örneklik şahsiyet olarak önümüzde manevi bir kişilik göstermektedir. Biz arkasında bütün yüreğimiz ve varlığımızda kendimizi adamalıyız. Müslümanlar olarak biz bu örnekliğe ancak Allah`ın kitabından, resulün sünnetinden bakarız. Özlü ve şaşmaz ilahi mesaj olan Allah`ın kitabı. Öyleyse Allah`ın kitabına baktığımızda Ahzab suresi 21. Ayette yüce Allah buyuruyor ki, ‘Sizin için Allah`ın Resulünde en güzel örnek vardır.` Demek birileri gibi biz sanatçı, futbolcu, makam ve mevkii olanları değil Allah`ın Resulünü örnek almalıyız. Onu örnek alırken de şuna dikkat etmeliyiz. Acaba bir futbolcuyu örnek alan onun tüm maçlarını izler, tüm hareket tavır ve kişiliği aynı şekilde örnek aldığı kişileri bu şekilde tanır.” dedi.

SÜNNETİ VE KİTABI İYİ KUŞANMALIYIZ

“Peki, Resulullah`ı örnek alırken hayatımıza nasıl geçirmeliyiz?” diye konuşan Gönül, “Resulullah bu örnekliğiyle hayatımızın neresinde yer alır. Bir meşhuru tanıdığımız kadar onu tanıyor muyuz? Sevdiklerini sevip buğzediyor muyuz? Ailesini, çocuklarını, akrabalarını, ne derece biliyoruz. Eğer rol model olarak Resulullah`tan bahsediyorsak onu anlamaya ihtiyaç duyduğumuz şu zaman diliminde hiçbir dönem bu kadar ihtiyaç duymamıştık. Çünkü kötülük gittikçe artmaya başlamış. Omuzumuzdaki manevi ağırlık, sosyal sorumluluğumuz, Resulullah`tan alacağımız ilhamla şekillenir. Sünnetini anlamakla şekillenir. Öyleyse biz Resulullah`ın hayatının özelliklerinden 1-ahlakı 2-kardeşiği 3-ailesini 4- ümmetine tevarüs olarak gelen sünneti ve kitabı iyi kuşanmalıyız. Çünkü biz inançta, fikirde, amel ve duruşta dik bir duruş sergilemezsek, onurlu bir duruş sergilemezsek kimin temsilcisi olduğumuzu iddia edeceğiz. “Ben ancak bana vahyedilene tabi olurum.” “O ancak vahiy konuşur. Heva ve hevesten konuşmaz”. “Güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim”. “Eğer bir kötülük görürseniz el ve dil ile engelleyiniz veya kalple buğzediniz. Bu da İmanın en zayıfıdır.” Böyle buyuruyor Resulullah. İmanı diri tutmak için Allah`ın kitabından Resulünün örnekliğini bilmemiz lazım. Eğer çocuklarımız, bir futbolcuyu tanıdığı kadar Peygamberi tanımazsa bu ne gaflettir” ifadelerini kullandı. Her etkinlikte olduğu gibi bu programda da Peygamber Sevdalıları Platformu`nun 10 maddelik mesajı okundu. 10 maddelik mesajı Peygamber Sevdalıları Platformu Sözcüsü İsa Güvendik okudu.

İSLAM DAVASININ ANLAŞILMASI İÇİN RESULULLAH`IN HAYATI ANLAŞILMALIDIR

İttihadul Ulema üyesi Cemal Çınar ise “Allah Resulü`nün (s.a.v.) hayatını anmadan, onu sünnetini yaşamayı seçen halkımıza teşekkür ediyoruz. Biz İTTİHAD olarak Allah resulünün zikredildiği her yerde imzamızı atarız. Bu, İslam âlimlerinin de merkezinde yer alması gereken bir konudur. İslam davasının anlaşılması için Resulullah`ın hayatı anlaşılmalıdır. Resulullah kadar hayatını Allah`a adamış ikinci bir insan yoktur. Allah resulünün methedildiği, kendisine itaat edildiği, kendisinden sonra hakkında bu kadar zikredilen başka bir insan yoktur. Allah resulünün hayatını, onun kimliğini, kişiliğini anlatmak birkaç dakikaya sıkıştırılamaz. Allah`ın emrine kulak verelim. Yüce Allah şöyle buyuruyor: Seni ancak âlemlere rahmet olasın diye gönderdim.” dedi.

“YAŞANTIMIZ NE KADAR ONUN YAŞANTISINA BENZİYOR?”

Son zamanlarda Allah Resulünün olmadığı bir İslam modeli sunulmaya çalışıldığının altını çize Çınar, “Bunun finansmanı Amerika`dır. Bunu ümmete dayatanlar da Suud âlimleridir. Allah resulü devreden çıkarılmaya, hadisleri inkar edilmeye çalışılıyor. Ancak Allah Resulü olmadan kuran ve İslam anlaşılmaz. Şeriat anlaşılmaz. Dolayısıyla biz Allah Resulünü methedelim. Marşlarımızda, ezgilerimizde o aşkı yaşamaya çalışalım. Yaptıklarımız Allah`ın, resulünü tanımladıklarının yanında çok az kalıyor. Tüm âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberi tarif edemeyiz. Bu ayetin içini dolduramayız. Allah Resulü, “beni İsrail peygamberleri methederek ilahlaştırmayın” diye buyuruyor. Allah`ın methettiği kadar methetmeye çekinmeyelim. Bu kadarı yeterlidir. Allah, resulünü tanımlarken: Sen muazzam bir ahlak üzeresin. Allah, resulünü böyle tanımlıyor. Peki, bunu hayatımızda ne kadar görüyoruz. Resulün ailesine karşı tavrı, Hazreti Hatice`nin ona karşı tavrı bizim için örnekliktir. Evimiz ne kadar onun evine benziyor? Yaşantımız ne kadar onun yaşantısına benziyor?” ifadelerini kullandı.

“HERKES KENDİ HAYATINI, RESULÜN HAYATINDA ARASIN”

“Resul bizim hayatımızın her noktasında bizim için örnektir.” diye konuşan Çınar son olarak şunları söyledi; “Onun sünneti bizim yol haritamızdır. Onun sünnetini yaşamak sözle, şekille, kültürle olur. Onun sünnetini anlayıp yaşamak aşkla, imanla, marifetle olur. Yeryüzünde insanoğlunun hayatı için ne lazımsa resulden alınacak bir model vardır. Herkes kendi hayatını, resulün hayatında arasın. Açıklarımızı onun hayatına bakarak kapatalım. Siyasetçiler onu örnek alsın. STK başkanları onu örnek alsın. Okul müdürleri onu örnek alsın. Bayanlar Hazreti Hatice`yi örnek alsın. Öğretmenler onun eğitici vasfını örnek alsın. Camidekiler onun hitabetini örnek alsın. Hayatta ne varsa onda vardır. Son olarak Allah, insanların ibadetinden bahsettiği yerde tüm okları kendi üzerine çeker. İbadeti kendine has kılar. Ama itaat hususunda, Allah ve resule itaat ister. Resul de mutlak anlamda Allah`la birlikte zikredilir. Resule itaat, Allah`a itaatle mutlak manada beraber geçer.”

İSLAMLA ARAPLAR, TÜRKLER, KÜRTLER DİĞER MİLLETLER İZZET KAZANDILAR

Gazeteci Yazar Sait Şahin de, “Hazreti Muhammed (s.a.v) Allah`a, yani cennete giden yolun cadde-i kübrası olduğu gibi bu dünya hayatında da Hazreti Muhammed`in hayatı ve getirdiği öğretiler adalettir, saadettir, birliktir, kardeşliktir, huzurdur. Bugünkü dünya Hz. Muhammed`in hayatına son derece muhtaçtır. Ailelerimiz onun hayatından uzaklaştığı için mutsuzdur. Gençlerimiz onun hayatından habersiz olduğu için başıboştur, mutsuzdur. İslam alemi onun getirdiği adaletten uzak olduğu için dahili düşmanlıklar ve çekişmeler içinde kavruluyor, İslam alemi darmadağındır, İslam coğrafyası yangın yerine dönmüş durumda. Hazreti Muhammed, İslam`la geldiğinde, İslam`a giren topluluklar izzet buldular. İslam`dan önce esamesi okunmazken, İslam ile izzet ve şeref kazandılar. İslam`a giren Araplar, Türkler, Kürtler, diğer milletler izzet kazandılar. İslam`dan önce Araplar bölük pörçüktü. Türkler kabileler halindeydi. Kürtler zayıf olduklarından bir yandan Bizans`ın zulmü altında bir yandan da Perslilerin zulmü altındaydılar. Farslar bir imparatorluğa sahipti; ama ateşe tapıyorlardı. Farslar kendi ülkelerinde yöneticilerinin zulmü altında yaşıyorlardı. İdarecileri tarafından köleleştirilen Farslar da mutlu ve huzurlu değildi. Resul, İslam`la gelince Araplar, Türkler, Kürtler ve Farslar izzet buldu. İslam âlemi birlik oldu, ümmet oldu, güç oldu, âleme hakim oldular. Medeniyet kurdular.

Ne zamanki İslam alemini idare edenler İslam`ın adaletinden uzaklaştılar.” dedi.

ZULMÜ ORTADAN KALDIRMALIYIZ. ANCAK BUNU AKIL VE HİKMETLE YAPMAK ZORUNDAYIZ

“Arap Türk`e, Türk Kürde, Kürt Türk ve Farsa düşman oldu.” İfadelerini kullanan Şahin son olarak şunları söyledi; “Dahili düşmanlıklar ve çekişmeler İslam aleminin Belini kırdı. Bu yüzden Kudüs işgal altında. Bu yüzden Filistin özürlüğünü kaybetti. Bu yüzden Suriye yıkıma sürüklendi. Yemen savaştadır. Bozulan kardeşliğimizi ve dağılan birliğimizi yeniden tesis etmenin yolu, adaleti yeniden tesis etmektir. Adalet, zulmü ortadan kaldırmakla mümkündür. İslam, adaleti tesis etmeye, zulme cephe açmak ile başladı. Zulmü ortadan kaldırmalıyız. Ancak bunu akıl ve hikmetle yapmak zorundayız. İşte Suriye ortada! Zulmü ortadan kaldıracağız diye ayağa kalkanlar ve emperyalist dünyanın dahli ile Suriye bu hale geldi. Bu sebeple İslam fıkhında şu önemli kural yer almıştır: Ortada bir münker varsa, bunu müminler ortadan kaldırmak için atılacak. İslam aleminin ve memleketin durumunu göz önünde bulundurup, zulümle mücadeleyi akıl ve hikmetle yapmak lazımdır.”

Ezgiler ve salavatlar ve tekbirlerle alanın coştuğu etkinlik yapılan dua ile son buldu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir