Yazar Prof. Dr. Faruk Beşer, Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda Düşünce ve Hikmet Kulübü tarafından düzenlenen "Dini Anlamayı Zorlaştıran Sebepler" adlı konferansa katılarak bir konuşma yaptı.

İslam kültürünün müzik ve benzeri şeylerle imha edildiğini belirten Beşer, bu kültürü bilenlerin bir kısmının idam edildiğini, vefat ettiğini ve yurt dışına gitmek zorunda kaldığını ifade etti.

İslam kültüründen 75 yıl kadar kopuk bir fetret döneminin yaşandığına dikkat çeken Beşer, "Böyle olunca da 75 yıl önce doğan çocuk 75 yaşına geldi ama İslam adına elle tutulan hiçbir şey yok. Netice itibariyle örnek insanlar kalmadı. İslam daha çok yaşantıdan, yaşayanların hayatından görerek yaşanır. Yani karşınızda İslam'ı dört dörtlük yaşayan insanlar olacak ki siz de 'işte İslam budur' diyesiniz. Bu kalmayınca veya az kalınca veya yeterli olmayınca o zaman biz Müslümanlığın ne olduğunu anlamak noktasında zorlandık. " dedi.

"İlahiyat fakültelerinde anlatılan İslam parçalanmış bir İslam'dır"

"Bizde parçalanmış bir İslam var; şu anda darmadağındır." diyen Beşer, "İlahiyat fakültelerinde bile anlatılan İslam, parçalanmış bir İslam'dır. Usul-ü Fıkıh temeli üzerine kurulan bir İslam değildir. Bizde tasavvufçunun, fıkıhçının, tefsircinin bir İslam anlayışı vardır ve hadisçinin de bir İslam anlayışı vardır ve her biri farklıdır. Her biri çok az noktada diğeriyle aynı kanaattedir. Farklı farklı düşünürler. İslam'da böyle bir parçalanmışlık yaşıyoruz. Bütün olarak İslam'ı göremiyoruz." ifadelerini kullandı.

Beşer, "Her fırkanın bir  Ehl-i sünneti vardır ve hiçbir şeyi birbirine benzemez ve her birinde farklı şeyler vardır. Fırkalar bu kadar çoğalınca, her biri kendi İslam'ını kendi oluşturunca o zaman insanlar şaşırıp kaldılar. İdeolojik İslam diyoruz biz buna. Bu, insanların kafasını karıştırıyor, İslam'ın anlaşılmasını zorlaştırıyor. Şu andaki insan bugün Batı kültürü adına, Batı felsefesi adına o kadar çok şey ezbere biliyor ki. Ezberleri ve kafaları çöplük gibidir. Ezberinizde bu kadar şeyi biliyorsunuz, İslam adına bir şey dendiği zaman neden onunla ilgili temel meseleleri esasından, kaynağından ve bilenden öğrenme ihtiyacı duymuyorsunuz? diye konuştu. (Mehmet Çelik-İLKHA)