Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER

Siyonist terör rejimi meclisi (Knesset), geçtiğimiz günlerde işgalci çetenin İçişleri Bakanına, kendilerince "terör örgütleri" olarak niteledikleri gruplar ile bağlantısı olduğu tespit edilen Kudüslü Filistinlilerin oturum belgelerini iptal etme yetkisi veren yasa tasarısını onayladı. Knesset Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, daha önce ilk oylaması yapılan söz konusu tasarı mecliste ikinci ve üçüncü kez oylanarak kanunlaştı. Terör rejimi hükümetinin desteğiyle Likud Partisi Milletvekili Amir Ohana tarafından Knesset'e sunulan yasa tasarısına ilişkin oylamada, 48 milletvekilinin lehte, 18 milletvekilinin aleyhte, 6 milletvekilinin de çekimser oy kullandığı kaydedildi.

“TAM BİR YASA HAYDUTLUĞU YAPILMAKTA”

Siyonist çetenin Filistinlileri Kudüs'ten sürmek için çıkardığı yasayla ilgili gazetemize açıklamada bulunan Filistinli akademisyen Muin Naim, bu yasanın tamamen bir kandırmaca olduğunu belirtti. Naim, “aslında israil işgal devleti burada tam bir kandırmaca, bir yalan uydurmaktadır. Çünkü zaten Kudüs`te ki Filistinlilerin, Filistin vatandaşlığı da yok, israil vatandaşlığı da yok. Orada sadece israil devletinin varlığından önce yaşayan onbinlerce yüzbinlerce Filistinliye, sürgüne gönderdikleri dışında orada kalanlara, özel bir Kudüs`te oturma izni verilmektedir. Mavi kimlik yani. Tam bir vatandaşlık değil ki zaten. Orada o Filistinliler maalesef kendi vatanlarında, kendi evlerinde, israil işgal devletinin merhametiyle, izniyle orada yaşamak zorunda kalıyorlar.”  ifadelerini kullandı. Bu zulmün yasa çıkarılmadan zaten uygulandığını ifade eden Naim, “bu uygulama zaten yapılmaktadır. Bakın üç Kudüs milletvekili beş sene önce hem tutuklandılar, hem de Kudüs dışına atıldılar. Bu ilk defa değil. Ama şuanda israil işgal devletinin alışkanlığı olan bu uygulamayı, genişletmek istediği için artık kendi yasadışı yasalarıyla bunu yasallaştırmaya çalışıyor. Özetle burada tam bir yasa saçmalığı ve tam bir yasa haydutluğu yapılmaktadır.” dedi.

AŞAĞILIK VEKİLİN SÖZLERİ: “SİYONİST ZİHNİYETİN DIŞAVURUMUDUR”

Bu yasanın görüşüldüğü meclis oturumunda, siyonist terör rejimi milletvekili Yoav Kish'in Arap milletvekillerine hitaben "Namazlarınızda 'Allah-u ekber' yerine 'israil ekber' deyin." ifadesini kullanmasıyla ilgili de konuşan Naim, bunun siyonist zihniyetin dışavurumu olduğunu belirtti. Onların zihniyetinde bundan çok daha beterinin mevcut olduğunu ve zaman zaman söylediklerini dile getiren Naim, “Bu siyonist zihniyetinde muharref Tevrat içerisinde, bütün dünyada ki yaratılanlar, insanlar demiyorlar zaten, yaratılanlar yani ‘Yahudi olmayanlar bizim hizmetimiz için yaratılmış yaratıklardır` diyor. Yani bizi insan olarak görmüyor zaten. Bırakın Müslümanları, Hristiyanlar`ı da insan yerine koymuyorlar. Bunları sadece onların hizmetinde çalışması gereken bir yaratık olarak görüyorlar. Bunu söylemeleri onların içinde ki daha önce gizli tuttukları zihniyeti ve inançlarının dışavurumudur.” şeklinde konuştu.

“SİYONİST ZİHNİYET DURDURULMALI”

İnsanlık için tehdit oluşturan siyonist zihniyetin durdurulmaması halinde, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın büyük zulümlere maruz kalacağını belirten Naim, son olarak şunları kaydetti: “israil işgal devletinin bugünkü tavırları ve davranışları şunu gösteriyor; maalesef israil siyonist zihniyeti Müslümanların zafiyeti bu noktaya geldikten sonra, artık ne Müslümanlardan ne dünyadan korkuları kalmadı. Bu fırsatı kullanarak, istediklerini uygulamaya çalışmaktadırlar. Yani Müslümanlar bugün harekete geçip tepkilerini ortaya koymazlarsa, bırakın Müslümanları, insanlar ayaklanıp bu işe karşı çıkmazlarsa maalesef yarın olacakların haddi hesabı kalmaz. Sadece Müslümanlara değil, insanlığa yapılacak zulmün haddi hesabı olmayacak. Bu siyonist zihniyet durdurulmalı, yoksa dünyanın felaketine neden olacak.”

KUDÜS'TEKİ FİLİSTİNLİLER BATI YAKA'YA GÖÇE ZORLANIYOR

Geçen yıl 107 Filistinlinin Kudüs'te ikamet hakları elinden alınmıştı. Siyonist çetenin Kudüs'ü işgal ettiği 1967'den beri kentte yaşama hakları elinden alınan Filistinlilerin sayısı ise 14 bin 309'a ulaştı. Terör rejimi, işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin ikamet izinlerini çeşitli bahanelerle iptal ederek onları Batı Yaka'ya göçe zorluyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler, şehirdeki toplam nüfusun üçte birini oluşturuyor. Her birinin "Kudüs sakini" olarak özel israil kimlikleri olsa da israil vatandaşı kabul edilmiyorlar. Doğu Kudüslü Filistinliler, "Ayrım Duvarı" ile çevrili olan Batı Yaka'ya "israil askeri güvenlik noktalarından" geçerek gidip gelebiliyorlar. Batı Yakalıların Kudüs'e girişlerine ise bazı özel durumlar dışında izin verilmiyor.

TÜRKİYE'DEN KABUL EDİLEN YASAYA TEPKİ

Türkiye, bu kanun tasarısını kınadı. Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "1967'de Doğu Kudüs'ü işgalinden bu yana binlerce Filistinlinin Kudüs'te oturma izni iptal edilmiştir. israil'in, Filistinlilerin temel insan haklarını hiçe sayarak Doğu Kudüs'ün demografisini değiştirme çabalarını artırma niyetini ortaya koyan bu gayrimeşru adımı reddediyoruz." ifadelerine yer verildi.

ABD'NİN KUDÜS KARARINDAN BU YANA 19 GAZZELİ ŞEHİT OLDU

Emperyalist ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü terör rejiminin başkenti olarak tanıdığını duyurduğu aralık ayından bu yana 3'ü çocuk 19 Filistinli şehit oldu. Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, işgal güçlerinin Gazze sınırında toplanarak karara tepki gösteren Filistinlilere müdahalelerinde 3'ü çocuk 19 Filistinlinin şehit olduğu, bin 83 kişinin yaralandığı belirtildi. Açıklamada, yaralıların 238'inin çocuk, 18'inin kadın olduğu aktarıldı.