Zalim Esad rejiminden kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin sayısı 17 bini aşarken, sınırda Kilis Öncüpınar ile Halep Azez arasındaki bölgeye yerleştirilen Suriyeli mültecilerle görüşerek durumlarını sorduk. Tabi görüşebilmek için verdiğimiz bir takım uğraşlar sonucunda amacımıza ulaştık.

Bölgede ilk dikkatimizi çeken durum, Suriyeli ailelerin İslami yaşantıya gösterdikleri titizlik oluyor. Kadın ve kızların neredeyse tamamının İslami tesettüre uymaları, sevinç ve hüzünlerinde bir arada yüksek sesle sık sık tekbir getirmeleri oldukça dikkatimizi çekiyor. Kampta dikkat çeken bir diğer nokta muhaliflerin benimsediği bayrağın asılmış olması.

AHMET BEYDO’NUN EVİNE MİSAFİR OLUYORUZ
Bizi evine kabul eden 50 yaşındaki Suriyeli Ahmet Beydo, 4 erkek 2 kız çocuğu babası. Karışıklıktan önce bahçesinde yetiştirdiği meyvelerle geçimini sağlıyormuş. Evli bir kızı hariç, tüm ailesiyle 10 ay önce kaçarak Türkiye’ye sığınmış. Yaklaşık 9 ay Hatay Yayladağ ilçesindeki mülteci kampındaki çadırlarda kalmışlar. Daha sonra da burada yapılan 2 bölmeli bir konteynıra yerleştirilmişler. Ahmet Beydo, konteynırların çadırlardan çok iyi olduğunu söylüyor. Ailesinin en büyük hayalinin bir an önce ülkelerindeki zulmün sona ermesi ve ülkelerine dönüş yapmak olduğunu belirten Ahmet Beydo, israil ve ABD’yi şeytan ekseni olarak görüyor ve Batının Suriye’ye müdahale olasılığına şiddetle karşı çıkıyor. Müslümanların kardeş olduğunu belirten Beydo, İslam ülkelerine ise zulmü durdurmak için yardım çağrısı yapıyor.

Son olarak kamptaki pahalılıktan yakınan Ahmet Beydo, normalde 12 TL olan küçük tüpün 30 TL’ye doldurulduğunu ifade ederek Kilis esnafından bazılarının kendilerine haksızlık ettiğini belirtiyor.

ORDUDAN KAÇARAK TÜRKİYE’YE SIĞINMIŞ
Görüştüğümüz bir diğer kişi ise isminin yayınlanmasını istemeyen Suriyeli bir asker. Kısa bir süre önce Baas ordusunda komando olarak görev yapıyorken ordudan kaçarak Türkiye’ye sığınmış. Esad’a bağlı askerlerin halkın üzerine rastgele ateş açtığına şahit olduğunu belirten Suriyeli asker, Baas rejiminin yaptığı zulümleri anlattı. Suriye’deki zulmün bir an önce bitmesini isteyen eski asker, Libya’da olduğu gibi Fransa ve ABD’nin müdahalesiyle değil de bu zulmün Müslümanlar tarafından durdurulması gerektiğini ifade ediyor.

HALK İHVAN’I BENİMSİYOR
Esad rejiminin bitmesini tüm Suriye halkının istediğini ifade eden eski asker, muhaliflerin henüz kimsenin kontrolünde olmadığının da altını çiziyor. Zulme en çok karşı çıkanların Müslüman halk olduğunu dile getiren eski asker, İhvanı Müslimin Cemaatinin halk tarafından gittikçe benimsendiğine dikkat çekiyor.

İSMAİL İLE ALİ, CEPTEN ÇEKTİKLERİ GÖRÜNTÜLERİ GÖSTERİYOR
Askere gitmemek için Kaçıp Türkiye’ye sığınan İsmail(19) ise yaşanan zulümleri cep telefonuna çektiği görüntülerle anlatmaya çalışıyor. İsmail’in arkadaşı Muhammed Ali (18) de, amcası ve kardeşinin öldürülmesi ile çektiği cep telefonu görüntülerini gösterirken duygulu anları tekrar yaşıyor.

Suriyeli mülteciler, akrabalarıyla ara ara telefonda konuşuyor ancak geride kalanların hayatlarından endişe duydukları yüzlerine yansıyor. Bu yüzden gelişmeleri El Cezire televizyonundan takip ederek ülkelerinden haberdar oluyorlar.

Suriyeli mülteciler ülkelerindeki zulümlerin durması ve Baas rejiminin gitmesi için İslam dünyasının kendilerine yardım elini uzatmasını bekliyor. ABD, AB ve diğer batılı ülkelerin müdahalesini ise kesinlikle reddediyorlar.

Bölgede şu ana kadar 2 bin 100 adet konteynır yapılmış. Hatay’daki mülteciler aralıklarla buraya getiriliyorlar. Öte yandan mültecilerin kaldığı bölgede okul, sağlık ocağı ve karakol inşaatları hızlı bir şekilde devam ediyor.