Selam size bedenleri küçük, fakat yüklendikleri misyonu büyük olan dünyanın dört bir tarafındaki küçük Mücahidelere.
Selam Gaziantepli, Şanlıurfalı, Cizreli, Tarsuslu, Mersinli hiçbir hukuki yasaklama olmadığı halde başörtüsünden dolayı okullarına alınmayan küçük Mücahidelere, Allah’ın izni olmadan bir yaprak dahi oynamazken kendilerini kral zannedenler bu dünyadaki geçici makamları ellerinden gitmesin diye sizlere yaptıkları zulümden dolayı Kahhar olan Allah’a verecekleri hesabı düşünsünler. Sizler bu mücadelenizle bizlere ve gelecek nesillere birer örnek olacaksınız inşallah. Allah-u Teâlâ isterse kendini kral zannedenleri bir anda baş aşağı edebilir. Bırakın kralcıklar “Haydi Kızlar Okula” diye bas bas bağıra dursunlar. Biz Allah’ın bize yüklediği görevden asla taviz vermeyeceğiz. İnanın ki sizler onların gözünde o kadar büyüksünüz ki ve kalplerine öyle bir korku salmışsınız ki siz bile bunu tahmin edemezsiniz. Zeynepler, Fatmalar, Ayşeler ve Nursena’lar Allah’ın emri olan başörtüsünden, Meryemî iffet ve İslamî şiardan taviz vermedikçe onlar ne kadar ikna odaları, disiplin cezaları ve sürgün cezaları verseler de kendilerince hazırladıkları yalan bombaları inşallah kendi ellerinde patlayacaktır. Ve mücadelenizin kıvılcımları dünyanın dört bir yanına yayılacaktır. Mevcut yasakçı zihniyet sizleri başörtüsünden dolayı okullara almayıp, okulun kapısının önünde bekleterek, eğitim hakkınızı engellemek istese de bunu hiç bir zaman başaramayacaktır.
Ey Ayşeler, Fatımalar, Zeynepler! Onların size verecekleri takdir ve teşekkürlere eminim ki ihtiyacınız yoktur. Ve eminim ki sizler takdir ve teşekkürlerinizi Allah’tan bekliyorsunuzdur. “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Ama kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.” -Saff: 61-

Bizlere kendilerini şirin gösterip sanki bize karşı değilmiş gibi görünüyorlar. Hâlbuki bilmiyorlar mı ki kalplerdeki gizli olanı dahi Allah bilir. Ve Allah öyle büyük ve rahmetlidir ki, onları ayetiyle, uyarıyor: “Yapamayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük bir azap sebebi oldu.” -Saff:2 -3- ve Allah-u Teâlâ onların o şirin ve yapmacık davranışlarına aldanmadığınız için bizleri ve sizleri inşallah öbür dünyada asıl takdir olan cennetle ödüllendirecektir.

“Bu dünya hayatı kısa bir metadan ibarettir.” Onlar kendi hallerine üzülsünler. Allah onları ne güzel uyarıyor. Fakat onlar farkında değiller. “Ve bir zaman kavmine: Ey kavmim şüphesiz benim Allah’ım size (gönderdiği) peygamber olduğumu gerçekten bildiğiniz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz demişti. Fakat haktan sapmaya meyledince. Allah onların kalplerini eğriltti. Çünkü Allah(ısrarla küfre meyleden) fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.” –Saff:5-

Siz cüsse olarak küçük; akıl olarak büyük olan küçük mücahideler onlara ne kadar doğru yolu gösterseniz de, onlar cüsse olarak büyük, akıl olarak küçük oldukları için bunu anlamazlar. Bu geçici dünya hayatı için tesettürün Allah’ın emri ve iffetin sembolü olduğunu bildikleri halde yalanlıyor ve ebedi ahreti dünyaya tercih ediyorlar. Bir benzetme yapmak gerekirse fasıkların özelliklerini sergiliyorlar. Benim küçük mücahidelerim hiç mi hiç üzülmeyin ve gevşemeyin şimdiye kadar zulüm kimsenin yanına kâr kalmamış. Sizler birer mazlumsunuz ve Allah’ın nezdinde mazlumun ahı kabul edilir. Allah siz küçük mücahidelere bu zulmü reva gören zalimlere ahınızı bırakmaz. Ne güzel söylemişler: “Zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah’ı vardır.” Bugün bu küçük mücahidelerime zulmedenlere Mahkeme-i Kübra var. Ve benim küçük mücahidelerim! Allah’ın izni ve yardımıyla direnişe devam. “Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.” Tevbe: 32-

Siz bırakın, başörtülerinizi sahiplenmeyip hakkı görmezden gelen (Bırakalım üç maymunu oynamaya devam etsinler. ) yasakçı zihniyeti. Bu dünyada siz küçük insanlardan utansınlar. Allah hak davasında sizin yâr ve yardımcınız olsun ve Allah’ın izniyle zafer sizin olacak.

Sultan DEMİR