• DOLAR 32.537
  • EURO 34.886
  • ALTIN 2474.957
  • ...
EY NEFSİM..!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Ey nefsim! Niçin yaratıldığımı düşünecek fırsatı, bir an olsun bana vermedin. Bana hep ‘sen büyüksün, sen iyisin, önce sen` diye bencillik hastalığını aşıladın. Paylaşmanın nasıl bir duygu olduğunu hiç bana yaşatmadın.

Ey Nefsim! Dünyaya gelmemin tek gayesinin, yeme, içme ve bazı duyguları yaşamaktan ibaret olduğunu söyledin. Hep beni mutfak ve tuvalet arasında gidip gelen, bir boru haline getirdin.

Ey nefsim! Dünya hayatını bana şatafatlı gösterdin. Beni dünya ziyneti, oyun ve eğlencesi ile hep kandırdın. Ve hayatın hep böyle devam edeceğini fısıldadın.

Ey nefsim! Beni sanki dünyada ebedi kalacakmışım gibi, bir duygu atmosferi içine soktun. Hep dünyada kalacağımı, hayatın böyle geçeceğini, hiç yaşlanmayacağımı, hep bu güzellik ve şıklıkla hayatımın devam edeceğimi bana durmadan fısıldadın.

Ey nefsim! Bir an olsun, beni yalnız bırakmadın, yalnızlığımı bana yaşatmadın. Hep yalnız kaldığım anların, senin en mutlu olduğu anlar olduğunu biliyorum. Zaten bu yalnız ve sessiz anlarda, bana` kimsenin beni görmediğini ‘ fısıldayıp yaptırdın, yapmak istediğin her şeyi.

Ey nefsim! Şu dünyada, kendi ırkımı bütün ırklardan üstün gösterdin. Bundan dolayı kendi ırkımın dışındaki tüm ırkları sanki benim ırkıma hizmet etmeleri için, yaratıldıklarını öğrettin.

Ey nefsim! Çocukluğumda bana güzel gösterdiğin günahlardan, ben bir türlü kurtulamadım. Hep beni kendine kul ve köle yaptın.

Ey nefsim! Bir an olsun, başımı ellerimin arasına koyup, tefekkür etmeme fırsat vermedin. Ben yaşlandım ama sen bir türlü yaşlanmıyorsun. Halende seni ilk tanıdığım
gibisin.
 
Duy beni ey nefsim! Dedim ya artık yavaş yavaş yaşlanıyorum.
Hayatın artık ebedi olmadığını geçte olsa anladım. Bu yaşıma kadar bana güzel gösterdiğin günahların, şimdi gözümde ne kadarda iğrenç göründüğünü duy.

Duy beni ey nefsim! Senin aslında, anlık bir fısıldamanın ötesine geçmediğini anladım.
Niçin yaratıldığımın farkına vardım. Benim bir Rabbimin olduğunu anladım. Beni yaratanın, beni başıboş bırakmadığını da anladım.

Duy beni ey nefsim! Asıl üstünlüğün, nasıl olduğunu anladım. Üstünlük ne renk, ne zenginlik ve nede ırktanmış. Üstünlüğün sadece Allah`a yakın olmakla olunacağını anladım. Yıllarca hep seni memnun etmekle sana itaat ettim.
Duy beni ey nefsim! Bencillikle geçen hayatın, ne kadar boş olduğunu anladım. Hayatın paylaşmakla daha da güzelleştiğini anladım.

Kardeşlik duygusu denen bir şeyin var olduğunu anladım. Ve bir değil, milyonlarca kardeşimin olduğunu, bununda bana nasılda büyük bir moral ve güven verdiğini anladım.

Duy beni ey nefsim! Şu yaşıma kadar, sana uyup, sana itaat ettiğimden dolayı Rabbimden beni bağışlamasını, beni af etmesini, beni seninle bir daha baş başa bırakmamasını diliyor ve ona sığınıyorum. Seni artık yalnız bırakıyorum, ey emare olmuş nefis.

Şimdiye kadar sen beni, bir kanser tümörü gibi sarmış ve bana istediğini yaptırıyordun. Şimdi bu hastalıktan yavaş yavaş kurtulmaya çalışıyorum. Ve bunu da becereceğime inanıyorum. Bu gücüde, her şeyi gören ve gözeten Rabbimden alıyorum. Şimdi seni terbiye etmenin sırası inşallah bende olduğunu bil. Şimdi sen beni dinleyecek ve uslanacaksın. Şimdi sen susacaksın, ben konuşacağım.
 
Duy beni ey nefsim! Hayatımın geri kalan kısmını seni değil Rabbimi memnun etmek için harcayacağım.
 

Yunus KUŞAN / doğruhaber
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir