• DOLAR 34.462
  • EURO 36.586
  • ALTIN 2920.858
  • ...
‘Vahyin Kutsadığı Şehir: “İŞGALCİLER YENİLMEYE MAHKÛMDUR”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhsin Şenol, M. Erkan Yavuz-DOĞRUHABER

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı`nda ‘Vahyin Kutsadığı Şehir: Kudüs` isimli bir toplantı yapıldı. Mescid-i Aksa`ya ve Kudüs davasına sahip çıkmak için yapılan toplantıya Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve 20 ülkeden 70`ten fazla İslam Alimi katıldı. Toplantıda konuşan Filistinli Alim Halil Münir Karaca Er Rifai, “İşgalciler yenilmeye mahkûmdur. Biz Allah`ın izniyle Kudüs`ü İslam tarihine döndüreceğiz.” dedi.
 
“MESCİD-İ AKSA VE FİLİSTİN BİZİM ŞİFREMİZDİR”
Kudüs`ten geldiğini ve bazı arkadaşlarının terör rejimi israil tarafından Türkiye`ye gelmesinin engellendiğini belirten Er Rifai, “Tarih tekerrürden ibaretdir. Aynı hataları yaparsanız aynı neticeleri de alırsınız. Ama hatalardan ders çıkarırsanız önünüze çıkan olaylardan başarılı çıkarsınız. Kudüs bizim parolamız. Mescid-i Aksa ve Filistin bizim şifremizdir. Ona sırtını dönen kimseye Allah(cc) da sırtını döner. Herkese Kudüs`ü görmeyi tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
 
“FİLİSTİN`İN BM`YE GÖZLEMCİ OLARAK KATILMASI ÖNEMLİ BİR KARARDIR”
Modern dünyada Birleşmiş Milletler`in kararlarının bağlayıcı kabul edildiğini söyleyen Er Rifai, “Genelde israil aleyhinde verilen kararlar uygulanmaz. Birleşmiş Milletler`e binaen zaten israil kuruldu. Filistinlilerin ve Kudüslülerin desteklenmesi gerekiyor. Tabii ki Kudüs`ün desteklenmesi ve sahte tarihe karşı direnilmesi gerekiyor. Birçok karar mercii Mescid-i Aksa ve kutsal mekânlar için kararlar verir. Biz de Uluslararası kanunlara dayanarak kendimizi savunacağımızı söyledik. Filistin`in BM`ye gözlemci olarak katılması çok önemli bir karardır. Birleşmiş Milletler`e katılan temsilcimiz de İstanbul`dan giderek toplantıya katıldı. Beyaz Saray`ın ve Amerikan Kongresi`nin aldığı kararlar ise uluslararası hukuka aykırı kararlardır. Direnişçilerin ‘terör örgütü` ilan edilmesi de bu hukuksuz kararlardan biridir. Trump`ın Kudüs`ü israilin başkenti ilan etmesi kâğıt üzerinde kalacak hukuksuz bir karardır.”  ifadelerini kullandı.
 
“ALLAH`IN İZNİYLE KUDÜS`Ü İSLAM TARİHİNE DÖNDÜRECEĞİZ”
Trump`ın Kudüs kararından sonra işgalci israilin daha da vahşileştiğine dikkatleri çeken Er Rifai, “Bu karardan sonra işgalci israil 3 evi yıktı. Neredeyse içinde oturanların üzerine yıkacaktı. Çünkü israil ABD`yi uluslararası arenadaki tek meşru güç görüyor ve gücünü ondan alıyor. Bu karardan sonra kendilerini güvende hissediyorlar ve vahşileşiyorlar. Uluslararası topluluklardan bazıları israilin işgalci olduğunu söyledi. İşgalciler ise hep mağlup olmaya mahkûmdur. Biz Allah`ın izniyle Kudüs`ü İslam tarihine döndüreceğiz. Kudüs`ü yönetenler arasında gerek Yahudiler gerekse de Hristiyanlardan çok Müslümanlar Kudüs`e hâkim olmuştur.  Eğer kendi kendimizi bilmezsek düşmanımız bizi gözden geçirir. Öncelikle kendimizi ve tarihimizi iyi bilmeliyiz. Müslümanlar yüzünü ne zaman Kudüs`e dönmüşse o zaman ihsan olunmuşlardır. Bu işgal hiçbir zaman sürekli devam etmeyecektir. Toplantılardan nasıl uygulamaya geçebiliriz. Biz sizi Kudüs`e davet ediyoruz.” dedi.
 
“FİLİSTİN TOPRAKLARINDA KUTSAL MABETLER TARUMAR EDİLMİŞTİR”
Kudüs`ün insanlığın en köklü mirasına tanıklık ettiğine değinen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Kudüs dillerin, dinlerin ve kültürlerin merkezi olmuş ortak bir değerdir. Kudüs insanlığın ortak tarihi olmuştur. Aynı zamanda Kudüs bizzat Kur`an-ı Kerim tarafından etrafı mübarek kılınan ve Mescid-i Aksa`yı bağrında taşıyan bir şehirdir. İsra ve Miraç hadiselerine şahitlik etmiş bu belde yeryüzünden gökyüzüne açılan bir kapı ve gökyüzünden yeryüzüne inen engin bir rahmetin şahididir. Nitekim bugün azgın bir azınlığın elinde insanlığı mahcup eden görüntülere sahne olan Kudüs, Hz. Ömer tarafından fethedildiği zaman şehirdeki herkes için mutlak din hürriyeti ve güven içinde yaşayacak yazılı eman verilerek selam yurdu olarak Müslümanların toprağına katılmıştır. Ne yazık ki İslam coğrafyası işgale uğradıktan sonra Kudüs de bu vasfını kaybetmiştir. Sömürgeleştirilen Filistin topraklarında kutsal mabetler tarumar edilmiş ve bir medeniyet yok edilmeye kastedilmiştir. Yerli halk topraklarını terkedilmeye zorlanmıştır. Bu bilinçli istila politikalarıyla Yahudiler Filistin topraklarına yerleştirilmiştir.” ifadelerini kullandı.
 
“KUDÜS, ÜMMETİN ÇİĞNENEN ONURU VE DAĞILAN VAHDETİNİ TOPLAMAK İÇİN İLAHİ BİR VESİLEDİR”
Filistin topraklarını istila edenler gücünü ve cesaretini Müslümanların dağınık olmasından alıyorlar diyen Erbaş şöyle devam etti: “Son iki asırda yaşanan olayların Müslümanlar tarafından iyi analiz edilmesi gerekiyor. Özelikle son asırda Müslümanların vahdet bilincine ümmet anlayışına ciddi müdahaleler söz konusudur. Müslümanlar olarak ciddi bir özeleştiri yapmak zorundayız. Coğrafyamızın nasıl küresel emperyalist aktörlerin güç gösterisi alanı olduğunu görüyoruz. Belki de Kudüs ümmetin bir asırdır çiğnen onurunu, viran olan yurdunu, dağılan vahdetini toplamak için ilahi bir vesile ve ilahi bir rahmettir.” 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir