• DOLAR 32.518
  • EURO 34.988
  • ALTIN 2433.884
  • ...
Federalizm ya da Parçalanan Libya
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Siyasi şahsiyetler ve kabile reisleri, ülkenin en fazla petrolüne sahip doğudaki Berke bölgesinde federasyon ilan ettiler. Bölgeden üç bin kişilik bir grubun Bingazi’de toplanmasından sonra federasyon kararı açıklandı. Kaddafi öncesi Libya’nın kralı olan İdris Şah’ın torunu Ahmet Senusi ise federasyonun rehberliğine getirildi.

Doğuda zengin petrol yataklarına sahip Berke ve Bingazi şehirleri sakinleri Trablus’taki geçici hükümeti doğu insanının problemlerini çözme iradesini gösterememekle itham ettiler. Doğudaki Berke şehrinin bölünmesi ya da özerkliği ihtimali bu bölgede faaliyet gösteren petrol şirketlerinde korkuya yol açtı. Trablus’la yaptıkları anlaşmaların federal doğu Libya tarafından resmi olarak tanınmayacağı endişesi taşıyorlar. Bütün bunlara bakarak büyük ümitlerle inkılâbını gerçekleştiren Libya’nın karmaşık geleceği çoğunun endişesini zirveye çıkarıyor.

Dış güçlerin farklı şekillerdeki müdahaleleri, NATO’nun hava saldırıları, Kaddafi’nin çöküşünün zaman alması ve bu ülkenin siyasi ve toplumsal şartları problemleri içinden çıkılmaz hale getirmektedir.

Libya’nın geleceğinin Kaddafi’nin gidişinde etkin olan iç ve dış güçlerin etkisiyle şekilleneceği bekleniyordu. Bu ülkenin coğrafi konumu ve büyük petrol yataklarının da Libya’nın siyasi geleceği üzerindeki etkinliği görmezden gelinemez. Mısır İhvan’ı ve Tunus En-Nahda’sı gibi örgütlü gruplar da bu tabloya izafe edilirse, Libya’nın siyasi geleceği karmaşık hal almaktadır.

Bunlarla birlikte, Kaddafi’nin intikam peşindeki taraftarlarının fırsatını buldukça silaha saldırıp toplu öldürmelere giriştikleri haberleri de yabana atılmamalı. Bütün bunlara Libya’nın batısı ile doğusu arasındaki geleneksel ihtilaflar eklenirse şartlar daha zor hale gelmektedir. İşte bütün bu hassasiyetler Libya için zaaf noktaları oluştururken, Batılı güçlerin müdahalesi için altın fırsatlar doğurmaktadır.

Libya’daki değişiklikleri üç ana bölüme ayırmak mümkündür; Kaddafi hükümetinin yıkılması, Libya halkının tarihi kabilesel ihtilafları ve devam eden geleneksellik ve bu ülkenin zengin petrol yataklarının oluşturduğu büyük sermaye…
46 milyar varil petrolün keşfedildiği Libya, dünyanın petrol ihraç eden 10 ülkesinden biridir. Barındırdığı az sayıdaki nüfusla Afrika’nın en fazla gelirine sahiptir.

Kaddafi’nin 1969 yılındaki darbesinden sonra geniş coğrafyaya sahip bu ülke Trablus, Fizan ve Berke bölgelerine sahipti. Libya’da kabile şeklinde yaşayan halkın geleneksel bir yaşam türü vardı. Kaddafi’nin 42 yıllık hükümetinde bu yapıyı değiştirecek bir dönüşüm yaşanmadı. Halkın % 85’ten fazlası Akdeniz sahillerinde yaşadığı halde geleneksel hayata bağlılık oldukça fazladır.

Kaddafi’nin iş başına gelmesinden sonra kabilelerin siyasi temayüllerine, büyük gelire ve önemli askeri güce sahip Libya, bütün olarak varlığını sürdürdü. Parça parça olan Libya’nın kabilelerini bir araya toplayan Kaddafi ayrılığa yol vermedi. Onun yıkılmasından sonra kabilesel sistem tarafından şartlar iyice zorlanmaya başlandı.

Büyük petrol ve gaz yataklarına ve Afrika’daki stratejik konuma sahip Libya, Akdeniz’in kuzeyindeki ülkelerle Amerika’daki ülkelerin menfaatlerinin merkezini oluşturmaktadır. Bu özellikleriyle iştah kabartan Libya’ya gözlerini diken batı ülkeleri menfaat avcılığına soyundular. Konumlarını güçlendirmek için ihtilafları derinleştirip fitneyi alevlendirmeye çalışıyorlar. Federal hükümetleri dayatarak, halkın iradesiyle iş başına gelecek hükümeti engellemek için çabalıyorlar. Her kabilenin kendi bölgesinde federatif bir hal alması için uğraşıyorlar.

Zengin petrol yataklarına sahip Libya’nın Batılılar için önemi bilinenden çok daha fazladır. Tarihi kabilesel ihtilafların körüklenmesinde bu güçlerin gizli elleri bulunmaktadır. Farklı milli veya özerk hükümetler oluşturarak daha fazla sömürme ve daha çok faydalanma üzerine yoğunlaşıyorlar. Federasyonla ilgili gelişmeler Batı dünyasının menfaati için yeni fırsatlar doğurmaktadır.

Bu durumdaki bir ülkede siyasi istikrarı sağlamak sorun olduğundan, Batılılar için gün doğmaktadır. Özerk ya da federal sistemler adı altında ülkeleri parçalayarak halkın zenginliklerini rahatlıkla çalabilecekler. Bunun diğer bir örneğini Sudan’da görmek mümkündür. Batılıların Güney Sudan’ı ayırma ile ilgili siyaseti, Sudan hükümetinin yetersizliği ve Ömer el Beşir’in sınırları küçültme eğilimi Sudan’ı büyük sorunlarla karşı karşıya getirdi. Bugünlerde Darfur’da ayrılık sesleri duyulmakta, bu konuda Birleşmiş Milletlerin kararları oldukça ciddi görünmektedir. Bu siyaset Batılılara dahi iyi nüfuz etme imkânı vermektedir. Az nüfusu ve geniş arazileri, tarihi ve kültürel yapısıyla bugünkü Libya, Batı siyasetinin icra edileceği yerlerden biri olmaya doğru yol almaktadır.

Bugünkü şartlarda halkın inanç ve kültürü çerçevesinde kendi iradesine dayalı bir hükümetin kurulması epeyce zor görünmektedir. Geçici hükümetin, meclisin tesisi ve yeni anayasa için şartları uygun hale getirmesi gerekir. Libya’daki geçici hükümetin başbakanının konuşmaları insan haklarından ve Suriye’nin sosyal ve kültürel yapısından epeyce uzakta bulunduğunu ortaya koymaktadır. Batıda eğitim görmüş yöneticilerin eliyle Libya halkının inanç, kültür ve değerlerine uygun güçlü bir hükümet oluşması oldukça güçtür.

Kaynak: Sayté İrdiplomacy
Çeviren: Hanefi Aydın/Doğruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir