Dış Haberler Servisi

ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri ve Irak ordusunun karadan ve havadan aylardır yoğun bombardımana tabi tuttuğu şehirde, deyim yerindeyse ‘taş üstünde taş kalmadı.` Şehirde yaşayan yüzbinlerce sivilin canını hiçe sayarak yapılan bombardımanda başta çocuklar olmak üzere binlerce sivil hayatını kaybetti. Kentin birçok noktasında enkazın altından cesetler çıkarılmaya devam ediyor.

Irak Başbakanı Haydar İbadi önceki gün yaptığı açıklamada, Musul operasyonunun başarıyla sona erdiğini ve kentin tamamen Iraklı güçlerin kontrolüne geçtiğini belirtti. İbadi ayrıca Musul'da DEAŞ'a karşı kazanılan zaferden dolayı güvenlik güçleri ve Irak halkını da kutladı.

BAĞDAT`I, KABİL`İ DE KURTARMAYA GELMİŞLERDİ(!)

Musul gibi birçok İslam beldesi daha önce aynı akıbetle sözüm ona kurtarıldı. Batı destekli saldırılarla İslam şehirleri adeta yerle bir edildi.  Şam, Halep Kabil, Bağdat, Sana da aynı akıbete uğradı. Yüzbinler, milyonların hayatına mal olan işgal ve saldırılarda yıkılan şehirlerde bulunan evler, camiler ve şaheser yapılar tahrip edildi. Hangi biri öyle değil ki! Bağdat, İdlip, Hama, Kabil… 1980`lerden 2000`lere dayanan Sovyet işgaliyle şehirleri harap olan Afganistan, 2001-2017 arası dönemde ise Amerikan öncülüğünde batılı güçlerin koalisyonunca işgal altında tutulmaya devam ediyor. 2003-2008 arası Irak`ı işgal altında tutan Amerikan emperyalizmi Suriye`de ise devam eden savaşta Rusya`nın da dahil olmasıyla ülkenin baştan sona harap olmasına ön ayak oldu, oluyor.

800`DEN FAZLA IRAK ASKERİ ÖLDÜ

Operasyona, Irak ordusunun yanı sıra Peşmerge, Haşdi Şabi ve Sünni aşiret güçlerinin de dahil olduğu 100 bin silahlı unsur katıldı. Resmi açıklamalara göre Irak güçleri 800'den fazla kayıp verirken, 5 bine yakın asker ise yaralandı. Öldürülen DEAŞ militanlarının sayısının ise 17 bini geçtiği bildirildi. Bu sayının ne kadar gerçekçi olduğu bilinmiyor, çünkü operasyon öncesi Musul'da 6 bin kadar DEAŞ'lının bulunduğu tahmin ediliyordu.

Kenti ikiye bölen Dicle Nehri'nin doğu tarafı Ocak ayında DEAŞ`tan alındı. 19 Şubat'ta başlayan batı yakası operasyonu hızlı bir şekilde ilerlese de Eski Musul`un kapısına dayanıldığında ilerleme neredeyse durdu. Ordu birlikleri, Eski Musul`u kurtarmak için aylarca savaştı.

Birleşmiş Milletler, kentin batı yakasındaki altı mahallenin tamamen enkaza döndüğünü bildiriyor. Batı yakasındaki 44 mahalleden 22'si ise kısmen tahrip oldu.

AVRUPA ZAFERİ KUTLADI

Musul`un Iraklı güçlerin eline geçmesinin ardından, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Musul'un DEAŞ'tan kurtuluşu için çaba sarfeden Irak halkı, hükümeti ve emniyet güçleri tebrik edilirken, mücadelede hayatını kaybeden sivil ve askerler saygıyla anıldı.

Şu ana kadar yapılan sivil katliamlara değinilmeyen açıklamada, bundan sonraki süreçte sivil halkın korunmasına öncelik verilmesi gerektiği belirtildi.

NUCEYFİ UYARDI: 'MUSUL, YENİ ÇATIŞMALARA GEBEDİR'

Eski Musul Valisi Esil Nuceyfi ise, Musul kent merkezdeki savaşın bittiğini ancak dört bölgede her an yeni çatışmaların çıkabileceği uyarasında bulundu.

"Musul kent merkezindeki savaşın sona ermesi yeni bir aşamaya geçildiğinin göstergesidir." diyen Nuceyfi, "DEAŞ sonrası Musul'da hayatın başlaması gerekiyor. Bu sürecin de şimdi başlaması lazım ancak bunun için herhangi bir hazırlık yapılmadığı kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.

Musul kent merkezinde bir zafer kazanılıp kazanılmadığına da değinen Nuceyfi, "Burada önemli olan Musul halkının ne hissettiğidir. Çatışmalara giren güvenlik güçlerinde zafer hissi var, çünkü büyük bir bedel ödediler." dedi.

Nuceyfi, Musul vilayetinde yeni bir çatışmanın patlak vermesinin an meselesi olduğu uyarısında bulunarak, bu konuda şunları söyledi: "Musul, yeni çatışmaların yaşanmasına gebedir. Bana göre vilayetin 4 noktasında her an bir çatışma çıkabilir. Sincar, Telafer, Musul'un güneyi ve Musul Ovası bu hassas yerlerin başında gelmektedir. Musul'un güneyinde şimdiden çatışmalar yaşanıyor. Sincar'da, Peşmerge, PKK ve Haşdi Şabi arasında sürtüşmeler var. Telafer halen örgütün elinde ve çok hassas bir yer. Yeni çatışmaların önüne geçilmesi için vilayette güçlü bir idarenin ivedilikle teşkil edilmesi lazım."