• DOLAR 32.421
  • EURO 34.818
  • ALTIN 2441.32
  • ...
Gençlerimiz Uyuşuyor Uyuşturucuya DUR de!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

Uyuşturucu kullanımı Türkiye`de ve Dünya`da giderek artmakta ve geleceğimiz olan gençlerimizi düşünemez ve yaşayamaz hale getirmektedir. Türkiye uyuşturucu sevkiyatı için köprü olmaktan çıktı ve kullanım merkezi haline geldi. BM`nin yayınladığı son raporda Dünya genelinde 29 Milyon uyuşturucu bağımlısı bulunuyor. Türkiye`de ise Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından 2013 yılında yayınlanan istatistiklere göre 15-64 yaş aralığında hayatlarında en az bir kere uyuşturucu kullananlar % 3 iken 15-16 yaşındaki her yüz çocuktan 2`sinin uyuşturucuyu en az bir kez denediği sonucu çıkıyor. Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, “Ülkemizde madde kullanımı ve bağımlılığı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında yüksek oranlarda değildir. Ancak yapılan bazı araştırmalarda bir artışın gözlendiği belirtilmektedir.” İfadeleriyle gelecekteki tehlikeye dikkat çekerken MBR-Der Yön. Kur. Başkanı Naim Uslu ise madde bağımlısı gençlerimizin sadece ilaçla tedavi edilmelerinin mümkün olmadığını görmekteyiz. İlaçla tedavi olup kısa zaman sonra tekrar aynı alışkanlığına devam eden gençlerimizi görmekteyiz.” Diyerek ilaç tedavisinin tek başına yeterli olmadığına dikkat çekti.

250 MİLYON KİŞİ EN AZ BİR KERE KULLANMIŞ

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belirlenen 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü dolayısıyla açıklanan raporda dünya üzerinde 29,5 milyon uyuşturucu bağımlısının olduğu bildirildi. Yine bu rapora göre 250 milyon insan da hayatında bir kere uyuşturucuyu denemiş. Merak, sınırlarını aşma çabası, özenti, duygusal boşluk ve en önemlisi manevi eksiklik içerisinde olan gençleri bekleyen en büyük tehlike uyuşturucu. Özellikle son zamanlarda kullanımı giderek artan sentetik uyuşturucuların ilk kullanımı dahi ölüme yol açabiliyor. Uyuşturucu, kullanan kişide fizyolojik, psikolojik ve sosyal anlamda ciddi yıkımlar meydana getirmesinin yanı sıra toplumsal ve ekonomik birçok zarara yol açıyor.

“EV ORTAMINDA DAHİ, KİMYASAL BİLEŞENLİ MADDELER ÜRETİLMEYE BAŞLANDI”

Son günlerde artan ve İstanbul'un hemen hemen her yerinde gördüğümüz uyuşturucu kullanan gençlerin içler acısı haline sebep olan etkenleri değerlendiren Öztürk, “Son zamanlarda sentetik uyuşturucuların yaygınlaşmasına karşı önleme, koruma, tedavi çalışmalarının daha da arttırılması ve emniyet güçlerinin ciddi operasyonları bu maddelerin kullanım oranlarını düşürmüştür. Erken Uyarı Sistemi ile de sentetik uyuşturucular yasak kapsamına alınınca, merdiven altı üretim dediğimiz, ev ortamında dahi yeni zehirli, kimyasal bileşenli maddeler üretilmeye başlandı. Zehir tacirleri akla hayale sığmayacak şekilde yeni maddeler üretip, transferini sağlıyor. Ucuz ve kolay ulaşılabilirliğini de sağlayıp maalesef özellikle riskli bölgelerde gençlerimize yaymaya başladılar. Karşılaştığımız görüntülerin sebebi bu maalesef.” şeklinde konuştu.

“YENİ YÖNTEMLER GELİŞTİRİLİYOR”

Yapılan uyuşturucu operasyonlarına ve alınan tedbirlere değinen Öztürk, “Emniyet teşkilatının canla başla çalışması, göz açtırmaması, yüklü miktarlarda uyuşturucu ele geçirmesi bu başarının göstergesi. Tabi bir de bunun yanında uyuşturucu kullanma, bulundurma ve ticareti üzerine yasal işlemler ve yasak kapsamları da var. Devletimiz gerek operasyonlarla gerek eğitim yoluyla gerek tedavi alanlarının ve kapasiteyi geliştirmeyle ciddi bir şekilde çalışmaktadır. Tüm bu çalışmalar, Başbakanlık altında, Yeşilay`ın da dahil olduğu, 8 Bakanlığın bir araya gelerek kurduğu Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulu altında yapılıyor, raporlanıyor, değerlendiriliyor, yeni yöntemler geliştiriliyor.” şeklinde konuştu.

SİGARA VE ALKOL İLE BAŞLAYAN SÜREÇ ESRAR VE UYUŞTURUCU HAPLARA EVRİLİYOR

İlk denemeler ile başlayan sürecin bağımlılığa doğru gittiğini anlatan Öztürk, “Ülkemizde madde kullanımı ve bağımlılığı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında yüksek oranlarda değildir. Ancak yapılan bazı araştırmalarda bir artışın gözlendiği belirtilmektedir.  Ergenler arasında büyümenin bir sembolü olarak görülen sigara ve alkol kullanımının yaygınlığına son yıllarda, özellikle esrar ve ecstasy olmak üzere, madde kullanımının da eklendiği görülmektedir. Geçiş maddesi olan esrar ile başlayan ilk “deneme”leri sıklıkla daha ağır maddelerin kullanımı takip etmektedir. Denemelerin düzenli kullanımı, düzenli kullanımın da bağımlılığı tetikleyen zincirleme bir süreç olduğu bilinmektedir.” dedi.

‘YEDAM` İLE BAĞIMLILARA ÜCRETSİZ REHABİLİTASYON SAĞLANIYOR

Madde bağımlılarının iyileştirme sürecini ve Yeşilay olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Öztürk sözlerini şöyle noktaladı: “Uyuşturucu bağımlısı genellikle kullandığı maddeye tolerans geliştirir. Yani vücut maddeden arındıktan sonra tekrar maddeye başlaması karşılaşabilecek bir sorundur. Burada devreye psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetinin girmesi gerekmektedir. Yani kişiyi hayata entegre etme, o maddeye ihtiyaç duymasını önleme, sosyal ve yaşam becerileri kazandırma, doğru arkadaş seçimi, irade kazanımı gibi davranışları edindirme ile hayata tekrar kazandırmak önemli ve gereklidir. Tekrar maddeye başlanılması riskinden dolayı Yeşilay olarak rehabilitasyon hizmetini de alanımıza ekledik. YEDAM`da bağımlı ve ailesine ücretsiz olarak, uzman psikologlarımız, psikiyatristlerimiz, sosyal hizmet uzmanlarımız tarafından psiko-sosyal destek veriyoruz. Kişiye hobi atölyeleriyle uğraşacak alanları çoğaltıyor, mesleki kurslarla meslek edindiriyor, İŞKUR`la işe yerleşmesini sağlıyoruz.”

“MADDE BAĞIMLILIĞI ÇÖZÜMSÜZ OLMA NOKTASINA GELMİŞTİR”

Son günlerde hemen hemen her yerde gördüğümüz madde bağımlılarının içler acısı halini değerlendiren Naim Uslu, “İstanbul`da madde bağımlılarının ana durağı haline gelen kenar semtler insan çöplüğüne dönüşmüş durumda. Toplumumuzun ciddi yaralarından olan madde bağımlılığı çözümsüz olma noktasına gelmiştir. Gençlerimizin gözümüzün önünde eriyip gitmeleri, uyuşturucu tacirlerinin kazanç kapısı olmaları, aile facialarına sebep olmaları ve bu konuda hayatları alt üst olmuş ailelerin feryatları bizi bu çalışmayı yapmaya sevk etmiştir.” şeklinde konuştu.

“İLAÇLA TEDAVİLERİ MÜMKÜN OLMADIĞINI GÖRMEKTEYİZ”

Tedavi yöntemleri olarak ilaçların tek başına yeterli olmadığını dile getiren Uslu, “Bu kişilerin tedavi sonrası yeni hayatlarına adapte olmaları gerekmektedir. Yeni başlangıçlar yapmaları elzemdir. İnsanoğlu edindiği kötü alışkanlıkların zaman zaman mahkûmu olmakta ve kurtulması bir hayli zor olmaktadır. Edinilen bu alışkanlıkların ortadan kaldırılabilmesi için muhakkak surette yerine başka alışkanlıkların geçmesi gerekmektedir. İstenen davranışların sağlanması için doğru zaman ve doğru yer tespit edilmesi gerekmektedir. Söz konusu bağımlılık seviyesine ulaşmış alışkanlıklar olunca iş daha zor bir hal almaktadır. Madde bağımlısı gençlerimizin sadece ilaçla tedavileri mümkün olmadığını görmekteyiz. İlaçla tedavi olup kısa zaman sonra tekrar aynı alışkanlığına devam eden gençlerimizi görmekteyiz.” ifadelerini kullandı. Derneğin kuruluş gayesinden bahseden Uslu, “Amacımız madde bağımlılığı ile ilgili gerekli bilinci oluşturup; bağımlı bireylerin dertlerine derman olmak ve yıkılma, sönme aşamasına gelmiş aileleri kurtarmak, onlara umut ışığı olmaktır.” dedi.

AİLELER VE BAĞIMLILAR 7/24 ARAYABİLİR: ALO 191

Bağımlılar ve Ailelerine hizmet vermek için 7/24 çalıştıklarını anlatan Alo 191 yetkilisi Seda Hanım, “Elimizde şehirlerde bulunan AMATEM listeleri var. Bizleri aradıkları zaman öncelikle bazı bilgileri alıyoruz. Daha önce tedavi olup olmadıklarını; çünkü doğru yönlendirme yapabilmemiz için gereken bilgiler bunlar. İlk etapta kimlik bilgisi almıyoruz randevu oluşturmak üzere TC kimlik numarası almak durumundayız sadece. Daha çok anonim hizmet vermeye çalışıyoruz. Daha sonrasında yönlendirmesini yapıyoruz kendi isterse takibini sağlıyoruz kişiyi rutin aralıklarla arayıp tedaviye devam edip etmediğini hastaneye gidip gitmediğini soruyoruz. Buna yönelik yönlendirme yapmaya çalışıyoruz. Bunun dışında aileler arayabiliyor anneler eşler arayabiliyor. Çocuğum şiddet uyguluyor diyenler oluyor. Gelen sorulara göre yönlendirme yapmaya çalışıyoruz.7/24 çalışıyoruz herhangi bir tatil durumumuz yok. Bilgi almak isteyenler istedikleri zaman arayabilirler.” ifadelerini kullandı.

RAKAMLARLA UYUŞTURUCU GERÇEĞİ

- Dünya genelinde 15-64 yaş arasında 250 milyon kişi en az bir kere uyuşturucu madde denemiştir.

- 2016`da dünyada 207 bin kişi uyuşturucudan dolayı hayatını kaybetmiştir.

- Dünya genelinde 29,5 milyon uyuşturucu bağımlısı bulunmaktadır.

- Her 10 madde kullanıcısından biri maddeye bağlı hastalıklara maruz kalıyor.

- Uyuşturucu maddeyi ilk kullanma yaşı ortalaması 13,8 olarak tespit edilmiştir.

- Yatarak tedavi gören bağımlıların yaklaşık üçte birinin 15-24 yaş grubunda olduğu görülmüştür.

- Gençler arasında doğrudan kana karışan uyuşturucu madde kullanımı daha yaygındır. Bu sebeple hap kullanımı, bağımlılığın ilerlemesinin temel nedenlerinden biridir.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir