Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER

Okulların tatil olması ile çocuklar camilere yöneldi. İki ay sürecek olan yaz Kur`an kursları için gerekli olan kayıt işlemleri dün başladı. İlk gün kayıtlara büyük bir ilgi gösterildi.  Diyanet kurumu da tüm hazırlıklarını yaptı. Türkiye`nin tüm il ve ilçelerinde görev yapacak personele telekonferans sistemiyle seslenen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet`in, yaz tatilini bir fırsat bilerek milletin çocuklarına Allah`ın Kitabını ve İslam`ı öğretmekle geçirdiğini kaydetti.

“ÇOCUKLARIMIZDA CAMİ BİLİNCİNİ OLUŞTURMALIYIZ”

“Yaz kurslarımızın en önemli gayelerinden bir tanesinin Cami-Çocuk buluşması olduğunu unutmayalım” diyen Görmez, Diyanet personeline çocuklarda cami bilinci oluşturmanın ne kadar önemli olduğu üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Görmez, “Çocuklarımızda cami bilincini oluşturmalıyız. Çocuklarımızın camiyle buluşması, kubbenin altında koşuşturması, mihraba, minbere tırmanması bile çocuğun geleceği, kalbi ve ruhu için önemlidir. Tarih boyunca bazı yanlış dini anlayışlar çocukları ve kadınları mabede yaklaştırmamak için her türlü çabanın içinde olmuşlardır. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her zaman her yerde bunun yanlışlığını anlatmaya devam edeceğiz.” dedi.

“CAMİLER BİZİM ASIL MERKEZİMİZDİR”

Yaz Kur`an kursu ile ilgili açıklamalarda bulunan İlahiyatçı yazar Dr. M. Şerafettin Kalay da, camilerin ilim irfan yeri olduğunu, bununla beraber Müslümanların merkezi olduğunu belirterek, “Camiler bizim asıl merkezimizdir. Filizlendiğimiz, büyüdüğümüz, bir araya geldiğimiz, ilim ve irfan aldığımız ama esas olarak Rabbimize ibadet ettiğimiz yerlerdir. Zenginin, fakirin, rütbeli ve rütbesizin, cemiyetin içerisindeki her ferdin yan yana durup saf bağladığı mekânlardır. Buraların merkez olmaması için çokça işler yapıldı, insanlar camiden soğutulmaya çalışıldı ve buna mukabil çok fitne ateşi yakıldı. Bazı soğukluklar ve kopukluklar yaşansa da, genel anlamda Allah`a hamd olsun ki bu projeler tutmadı, insanlar camiden soğumadı.” şeklinde konuştu. 

“BU GÜZELLİKLER YENİDEN FİLİZLENİP YEŞERMELİDİR”

İmamların ve cami görevlilerinin salt devlet memuru edası ile görev yapmaması gerektiğine dikkat çeken Kalay, “Cami görevlilerimiz başta çocuklarımıza ve cami cemaatine bir memur gibi değil, gerçekten bir ilim irfan davetçisi gibi davranmalıdır. Görevliler, camilerimizi bizim karşı tarafımız değil, kendi merkezimiz, kendi yuvamız, rabbimizi zikrettiğimiz, ibadet ettiğimiz mekânlar olarak düşünmelidirler. Çocuklarımız ise hem küçük yaşta Kur`an-ı Kerim tilavetine hem de camilerimize alışmalı, bu güzellikler yeniden filizlenip yeşermelidir. Bu uzaklık, bu kalp katılığı bu burukluk da giderek sadeleşmeli ve huzur duyulmalıdır. Unutulmamalıdır ki sakin gönüllerde güzellikler tecelli eder.” diye konuştu.

“ÇOCUKLARIN CAMİYE GÖNDERİLMESİ İÇİN SEFERBERLİK BAŞLATILMALI”

Çocukların Kur`an eğitimi için camiye gönderilmesini, bununla beraber velilerin bir seferberlik içine girmesi gerektiğini belirten İttihad'ul- Ulema Genel Başkan Yardımcısı Molla Mehmet Şenlik ise, “Aileler çocuklarını nasıl ki okula göndermek için bir hazırlık içerisine giriyorlarsa muhakkak ki cami için de bir hazırlık içerisine girmeliler ve çocuklarını Kur`an öğrenmeye, Hz. Peygamber Efendimizin hayatını öğrenmeye göndermelidirler. Bu noktada veliler olarak seferberlik içine girmeli, çocuklarımızın bu eğitimi alması noktasında elimizden geleni yapmalıyız. İslami camialar tarafından da bir bütün olarak, ‘Haydi çocuklar Kur`an okumaya!` ‘Haydi çocuklar Camiye!` diye bir yönlendirme yapılması gerekiyor. Âlimler ve hatipler bunu güzel bir şekilde dile getirmeli, çocuklara ve gençlere bu eğitimi sevdirmelidirler. Çünkü Kur`an anlaşılmayacak bir kitap değildir. Rabbimiz bu yüce kitabı herkesin anlayabileceği bir şekilde göndermiştir. Kur`an bizden ne istiyor, bizden istediğini ne kadar yapabiliyoruz? Bütün bunları düşünerek toplum olarak topyekûn bir seferberlik içine girmemiz gerektiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.