• DOLAR 32.567
  • EURO 34.946
  • ALTIN 2429.1
  • ...
Öz Yurdunda Garip
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Enes Durmaz- İSTANBUL

Adı Selami Sevim… Öz yurdunda garip ‘Vatansız uyruklu` bir mahkûm. 1998 yılında ‘Yurt dışına çıktığı ve askerlik yapmak için yurda dönmediği` gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldı. 2000 yılında tutuklanarak cezaevine konulan ve 17 yıldır sürgünden sürgüne gönderilen Sevim`e cezaevinde uygulanan hukuksuzluklar ve zulümler bitmek bilmiyor. Daha önce gazetemiz aracılığıyla mağduriyetini defalarca dile getirdiğimiz Sevim`in yeni bir mektubu elimize ulaştı. Batman Cezaevi`nde ziyaretçilerinin engellendiğinden yakınan Sevim yetkililere vatandaşlığının iade edilip bu zulme son verilmesi çağrısında bulunuyor.     

ZİYARETÇİLERİME ENGELLER KOYDULAR

04.05.2017 tarihinde çocukları ve akrabalarıyla rahatça görüşebilmek için Batman Cezaevi`ne geldiğini anlatan Sevim, “Ancak 31.05.2017 tarihinde Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü`nün 82586135-720 (2017) –E. 3019 /66023 sayılı evrakı, cezaevi idaresine gönderildikten sonra ziyaretçilerimin ziyaretime gelebilmesi, bakanlıktan on beş gün önce izin alması şartına bağlandı. Yani artık anne, baba, kardeşlerim ve çocuklarım ve diğer ziyaretçilerim, ziyaret gününden on beş gün önce Adalet Bakanlığı`ndan izin alması gerekecek. Ceza ve Tevkifevleri Müdürlüğü, bu kararı almasına gerekçe olarak da 1998 yılında vatandaşlıktan çıkarılmamı gerekçe göstermektedir. Oysa 17 yıldır ziyaretçilerimin görüşüme gelmesine hiçbir cezaevinde engel çıkarılmamıştır. Sadece eşime ve çocuklarıma evlilik cüzdanımız olmadığından dört sene boyunca ziyaret izni verilmemiştir. Doğrusu şu anki Batman Cezaevi de çıkarmıyor, Bakanlık engel çıkarıyor.” dedi.

VATANDAŞLIKTAN ÇIAKRILDIM

28 Şubat döneminde sırf İslami kimliğinden dolayı 1998 senesinde haksız yere vatandaşlıktan çıkarıldığını söyleyen Sevim, “Bakanlar Kurulu, vatandaşlıktan çıkarılmama gerekçe olarak, ‘Yurt dışına çıktığımı ve askerlik yapmak için yurda dönmediğim` bahanesini göstermiş. 17 senedir vatandaşlığımı kazanmak için başvurmadığım hiçbir kurum ve makam kalmadı. 17 senedir yazdığım sayısız dilekçelere çoğunlukla ya cevap verilmedi, ya da alay edercesine komik cevaplar verildi.

2000 Senesinde yakalandığımda dört sene boyunca eşim ziyaretime gelemedi. Vatandaş olmadığım için evlilik cüzdanı çıkarmak da zaman alıyordu. O dönem Mardin Emniyeti`ndeki bazı polislerin, evlilik işlemlerimin tamamlanması için gereken belgeleri senelerce vermediğine şahit olduk.” ifadelerini kullandı.

28 ŞUBAT`IN MAĞDURİYETİ HEM GENÇLİĞİME HEM DE YUVAMIN YIKILMASINA SEBEP OLDU

Yaşadığı mağduriyetlerle eşinden de boşandığını ifade eden Sevim, “Eşimle 4 sene görüşmeyince, evlilik cüzdanı çıkardıktan sonra, araya giren uzun yılların da etkisiyle eşim benden boşandı. Yani 28 Şubat`ın mağduriyeti hem gençliğime hem de yuvamın yıkılmasına sebep oldu. Şimdi de çocuklarımı ve anne-babamı görmemi engellemeye çalışıyorlar. Ancak bu karar tamamen hukuksuz ve zorlama bir yorumdur. Zira söz konusu evrakta ‘Her ne kadar hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında yönetmeliğin yukarıda belirtilen hükmünde uyruksuz vatandaşların ziyaretlerine ilişkin usuller açıkça belirtilmemişse de vatansız kişilerin ülkemiz vatandaşlığına sahip olmaması nedeniyle yabancılara uygulanan ziyaret rejimine tabi olması gerektiği düşünülmektedir.` şeklinde tamamen keyfi bir kural konulmuştur.” dedi.

“VATANSIZ UYRUKLU”

Mevcut durumunun ‘Vatansız uyruklu` olmasına rağmen ‘yabancı uyruklu` rejimine tabi tutulduğunu belirten Sevim, “Evrakın önceki paragrafında ise açıkça ‘Vatansız uyruklu` olduğum belirtilmesine rağmen bu garabet sonuca varılmış. ‘Adı geçen hükümlünün 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu`nun 25. Maddesi Ç, bendi uyarınca Bakanlar Kurulu`nun 14/05/1998 tarihli ve 98/11137 sayılı kararı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldıktan sonra herhangi bir ülke vatandaşlığına geçmediği ve şu an ‘Vatansız uyruklu` biri olarak görüldüğü belirtilmektedir.` şeklinde geçen ibareye rağmen beni ‘yabancı uyrukluların` rejimine tabi tutmuş.” diye konuştu.

TÜM YETKİLİLERE SESLENİYORUM; BU ZULME BİR SON VERİN

2000`lerde Anasol hükümetinin iktidarı döneminde bu zulme maruz kaldığını belirten Sevim kendisine yönelik bu zulmün son bulması için yetkililere seslenerek, “Tüm yetkililere sesleniyorum; Avukat tutacak maddi imkânlarım yoktur. 17 yıldır vatandaşlığımı kazanmak için binlerce sonuçsuz dilekçe yazmaktan da bıktım. Anasol hükümetinin, generallerin emriyle beni vatandaşlıktan çıkardığı ve iftira attıkları malumunuzdur. Vatandaşlık hakkımın iadesi için gerekenin yapılmasını ve acilen de anne-babamın ve çocuklarımın ziyaretime gelmesinin engellenmesinin iptal edilmesini ve bu yanlıştan dönülmesini talep ediyorum. Bu milleti 15 Temmuz`da uçaklarla, tanklarla, füzelerle katleden darbeci katillerin dahi ailelerinin ziyaretlerine gelmesi engellenmezken, benimki ne oldu da şu son bir aydır engelleniyor? Hem Abdullah Gül`e hem R. Tayyip Erdoğan`a vatandaşlık meselem için mektup yazmama rağmen cevap bile vermediler. Sesimizi duyurabilmek için veya mağduriyetimin giderilebilmesi için ille de solcu veya seküler mi olmam gerekiyor? Veya sadece Ergenekoncular veya KCK`liler veya Beyaz Türkler mi sadece insandır? Bu ülkede Müslümanların sesi, çığlığı ne zaman duyulacak. Mağduriyetimle ilgilenecek yetkili yetkisiz herkese şimdiden teşekkürlerimi ve dualarımı sunuyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Fi emanillah.” dedi.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir