"Siyasetçiler halkı kutuplaştırıcı açıklamalardan uzak durmalı"
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa'ya gelen HÜDA PAR GİK Üyesi ve Teşkilattan Sorumlu Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Teşkilattan Sorumlu Başkan Yardımcısı Vedat Turgut parti çalışmaları kapsamında Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine geldi. Turgut’a, Şanlıurfa İl Başkanı Lokman Yalçın, Akçakale İlçe Başkanı Halil Aydın ve ilçe yönetiminden oluşan kalabalık bir heyet eşlik etti.
Ziyaret kapsamında ilk olarak Akçakale İlçe Kaymakamı Selçuk Yosunkaya ziyaret edildi. Burada iç ve dış gündeme dair kısa bir değerlendirmede bulunan Turgut, daha sonra Akçakale Süleymanşah Çadır Kent Müdürü Hüseyin Ortaç’ı ziyaret etti.
Ziyaretler sonrası basın mensuplarıyla bir araya gelen Turgut, referandum sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Siyasetçilerin halkı kutuplaştırıcı açıklamalardan içtinap etmeleri gerektiğini belirten Turgut, Akçakale ilçesinde yaşanan sorunlar ve Suriye’de devam eden savaşa dair de değerlendirmelerde bulundu.
Halktan ve Suriye’de devam eden savaştan kaçarak Şanlıurfa’ya gelenlerle konuştuklarını belirten Turgut, trajikomik diye nitelendirilebilecek tarzda olayların yaşandığını ve bu olaylarında basına çok farklı bir şekilde yansıtıldığının altını çizdi.
Turgut, "IŞİD tarafından Tel Abyad’ın PYD’ye teslim edildiğini duyduk. Basında Tel Abyad düştü şeklinde haberler yansımıştı. Bu haberlere göre tanklarla, toplarla yaşanan büyük bir savaş vardı Tel Abyad’da. Ama görülen o ki Tel Abyad bir oyun ve hile ile IŞİD tarafından PYD’ye teslim edilmiştir. Elbette ki bu oyunlar Munbiç üzerinde de oynanmaktadır. Belki Rakka üzerinde de oynanacak. Şu an Türkiye’nin Munbiç’e girme isteği var. Buna engel olma adına ABD cenahının da çabaları var. Dolayısıyla Rakka’da da aynı oyunların sergilenmesi muhtemel. Türkiye’nin dikkat etmesi gerekir. Büyük bir tehlikeye, tuzağa çekilmek isteniyor." dedi.
"Esnafın birçoğu mağdur ve işsiz"
İlçedeki işsizlik sorununa dikkat çeken Turgut, sınır kapısının kapanmasından sonra ilçe halkının mağduriyet yaşadığını, özellikle sınır ticaretiyle geçimini sağlayan esnafın birçoğunun mağdur ve işsiz olduğunu söyledi.
Turgut, devletin, özellikle kamu kurumlarına yönelik başlattığı işçi alımlarında adaletli olması ve mağdur insanlara öncelik vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Sağlık başta olmak üzere birçok konuda eksiklikler ortaya çıktı"
Suriyeli mültecilerin gelmesiyle beraber Akçakale ilçesinin nüfusunun ikiye katlandığını belirten Turgut, bu durumun sağlık başta olmak üzere birçok konuda eksikliklerin ortaya çıkmasına neden olduğunu söyledi.
Turgut, "100 bine yakın Suriyelinin Akçakale’de toplandığını gördük. Akçakale nüfusu kadar göçmen eklenmiş. Dolayısıyla bunlara eğitiminden tutun, sağlığa kadar birçok hizmet yapılması lazımdır. Ama hastanelerden ve halktan aldığımız izlenim; şu an gerek personel, doktor, hemşire ve tıbbı malzemeler noktasında eksikliklerin olduğu yönündedir. Dolayısıyla yetkililerin bu eksiklikleri gidermesi gerekir. Aynı şekilde Suriye’den gelen mültecilere ücretsiz bir şekilde yardımlar yapılmakta ama işsiz kalan ve sosyal güvencesi olmayan Akçakaleli vatandaşlara ücretsiz sağlık yardımı dahi yapılmamaktadır. Devlet yetkililerinin bunu da düşünmeleri gerekmektedir." diye konuştu.
Partilerinin referandum kararını da değerlendiren Turgut, halkın faydasına olduğunu düşündükleri için "evet" deme kararı aldıklarını belirterek, özellikle referandum süresinde siyasilerin toplumu kutuplaştırıcı söylemlerden uzak durması gerektiğini söyledi.
Turgut, sözlerine şöyle devam etti: "Referandum sürecine girmiş bulunmaktayız. HÜDA PAR olarak halkın faydasına olduğunu düşündüğümüz için tıpkı 2009 referandumunda dediğimiz gibi "Yetmez Ama Evet" dedik. Elbette ki bizim isteğimiz 1982 darbe anayasasının tümüyle değiştirilmesidir. Şu an şartlar müsait olmayabilir. Ama Cumhurbaşkanının iyi niyet beyanı olarak en azından ileriki süreçte darbe anayasasını değiştirmeye yönelik iyi niyetini görmek istediğimizden dolayı evet oyunu kullanmayı uygun bulduk. 50 milyon seçmen içerisinde farklı gerekçelerle kimisi elbette ki evet diyecektir, kimisi de hayır diyecektir. Bu minvalde sıklıkla şunu dile getirme ihtiyacı hissediyoruz; Halkı kutuplaştırarak toplumu germemek gerekir. Şu an halk arasında bu kutuplaşmayı görmüyoruz ama gelin görün ki siyasiler arasında bu kutuplaşmayı artırmak isteyenler var. Referanduma kadar başta siyasiler olmak üzere, gerek EVET kanadında gerekse HAYIR kanadında olanlar sağduyulu olmalı halkı kutuplaştırıcı açıklamalardan içtinap etmelidirler. (Ramazan Casuk, İbrahim Yılmaz - İLKHA)