Doğruhaber

ABD zindanlarında hayatını kaybeden Dr. Ömer Abdurrahman`ın vasiyeti üzerine memleketine getirilen cenazesi, Mısır`da bazı tartışmalara neden oldu. Halkınbüyük bir kısmının değer verdiği ve bir kısmının da korkup ürktüğü bu adam, seksenli yıllarda Mısır mahkemesi tarafından bazı davaların sorumlusu olarak görülse de, daha sonra beraat etti. Ardından Mısırlı iş birlikçilerin ABD ile uydurduğu ve yapmadığı bir takım suçlamalarla ABD`de müebbet zindana mahkûm edilmişti.

Memleketinde defnedildiği halde birtakım insanlar onun cenazesine gitmeye dahi korktu. Hâlbuki adet ve göreneklerimiz, din âlimi olması, cenazeyle beraber yürümenin sevabı, dinimizde sadece rahmetin okunduğu bir ölü olması, arkadaşları, öğrencileri, kitapları, sohbetleri ve derslerine rağmen bazıları onun cenazesine gitmedi. Bir takım insanlar ona karşı dururken, büyük kısmı onunla beraberdir. Çeyrek asır ABD zindanlarında kaldığından dünyadaki bütün Müslümanlar tarafından seviliyor. Çünkü Müslümanlar ABD`nin kendilerine karşı olan tavırlarının farkındadır.

Mısır televizyonları ve yazarları çeşitli programlarda uzun süre gündemde tuttuğu şeyhi ve onun cenazesine katılan kalabalığın hepsini hiçbir gerekçe ve mantıki bir delil göstermeden aşırı ve terörist olarak göstermeye çalışıyorlar.

Mısır mahkemesine göre şeyh suçlu değildi. Fakihler onu tekfir etmedi. Kendisinin ailesi ve zürriyetiyle bir sıkıntısı yoktu. Aynı şekilde devlet cenazesinin ülkeye girmesine izin verdi. Öyleyse cenazeye katılanların yaptığı aşırılıklar nelerdir? Sadece Şeyh`e rahmet okudular. Herhangi bir yerde rejimin yıkılması sloganları atmadılar. Hâlbukibu diğer farklı ülkede olduğunda bu saydıklarımızın hepsi slogan olarak atılıyor. Öyleyse bu gençlerin aşırılıkları nelerdir?

Şeyhin cenazesinin Mısır`a getirilmesi için devlet izin verdi. Şeyh,Mısır vatandaşıydı ve vasiyeti gereği memleketinde defnedildi. Bundan daha doğal ne olabilir. Ancak devlet adına açıklamada bulunanlar sürekli Şeyh`in cenazesinin nasıl geldiğini, niçin geldiğini, gelmesinin doğru olmadığını, geri iade edilmesi gerektiğini söylüyor. Sanki devlet onların malıymış gibi açıklamalar yapıyor. Bunlarinsanların duygularına, isteklerine, şahsi özgürlüklerine hiçbir şekilde saygı duymuyorlar.

Her ne kadar ÖmerAbdurrahman`ın sevilmediğini, istenmediğini, aşırı ve hata terörist olduğunu kabul etseler ve dile getirseler de, onlar dışında diğerherkesonu yararlı bir vatandaş,takvalı ve Allah`tan korkan büyük bir âlim olarak görüyor.

Bazıları kör imamın cenazesine katılan büyük kalabalığı durdurup, dağıtmayı istiyorlardı. Çünkü Mısır`ın kuzeyindeki Dakhaliyebölgesinde büyük bir kalabalığın toplanması onun tarafında olanların çokluğunu gösteriyordu. Şeyh başka bir yerde defnedilmek isteseydi aynı şekilde bu kalabalık oraya da toplanırdı. Çünkü Mısır tek bir halktır. Yoksa biz halkı parçalara ve oluşumlara ayırmış oluruz. Halkımız bu durumdan beridir.

Her şeye rağmen Şeyh ÖmerAbdurrahman defnedildi. Burada ve orada vatandaşlarına karşı hazırlık içinde olan rejimin kışkırtma girişimlerinden uzak durulmasını umut ediyorum. Bunlar cenazeyle beraber durmayı bile taraf olarak görüyorlar. Ya da devlete düşman kabul ediyorlar. Allah`tan temennimiz bu alçaklara hidayet verip, bütün ölülerimize rahmet etmesini diliyorum.

AbdülnasırSelamet

Çeviri: Mücahit Temel