• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Allah aşkıyla yanan kalbin sahibi Rabiat-ül Adeviye (2)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Her işi hayra alamet ettiği için kendisine “Ümmül Hayr” denilmiştir. Bayan olmasına rağmen, erkekleri bile hayrete, gıptaya düşürecek kadar yüce haller onda meydana gelmiştir. Makam-ı teslimiyetin hanımefendisi…

Gözünün yaşı, gönlünün aşkı gibi idi. Bir alnını secdeye koysun, o seccade gözyaşlarıyla yıkanırdı. Allah aşkıyla yanan bir kalp… Allah aşkıyla dünyalık her şeyi elinin tersiyle itip huşuyla huzura varan hanımefendi… Hz. Rabia`nın tevazuyla yaşadığı her an yeni bir tecelliye mazhar oluyor, derecesi yükseliyordu. Ulaştığı dereceye nispetle geride bıraktığı dereceyi şöyle tarif ederdi. “Bizim istiğfarımız, yeni bir istiğfara muhtaçtır.” derdi.

O, gecelerini uykusuz geçirir, huzuru ilahide huşuyla dururdu. Bayram günleri hariç bütün günlerini oruçla geçirirdi. Mübarek`e bir defasında yedi gün boyunca ne yedi ne içti ne uyudu. Sadece namaz kıldı, oruç tuttu. Yedinci günün sonunda artık takati kalmamıştı, komşusu ona bir kâse çorba getirdi. O sıra ışığı yakmak için uğraşırken, çorba kâsesi döküldü. O da hiçbir şey olmamış gibi orucumu suyla açarım diye düşünürken rüzgâr esti ışık söndü testi kırıldı. Rabia içten “aaah” geçti.

Yüce Rabbine şöyle niyaz etti. “Ya Rabbi, seni sevene böyle mi muamele edersin.” dedi.

Gaip`ten bir ses;

“Ya Rabia! Benim sevgim ve nimetlerimin sevgisi bir kalpte toplanamaz. Sen ne zaman ki çorba tasını gördün, bana muhabbeti bıraktın da çorbaya rağbet ettin. Ben, benden gayrıyı mağlup ederek suyu döktüm ki muhabbetin ancak bana olsun! Bu gibi şeylerden rahat olmak istersen, muradını benim irademe tabi kıl ki benim muhalefetimden müsterih olursun.”  Bu olayın ardından Hz. Rabia kalbini dünyadan ve onun lezzetlerinden kesti. Kıldığı her namazı yaptığı her ibadeti sanki son defa yapıyormuş gibi yaptı.

Ona bir gün şöyle bir soru sordular:  “Kul, ne zaman rıza makamına ulaşmış olur?”

O: “Başa gelecek musibetler, kişiyi nimetler gibi sevindirecek olursa” diye cevap vermiştir.

Allah aşkıyla Hz. Rabia bir gece namaz kılmak için seccadesini serer. Namazı bittikten sonra şöyle bir duada bulunur; “Ya Rabbi şu vakitte birçok kimse uyudu, birçoğu sevdiğine gitti, ben de sana geldim, çünkü benim sevdiğim sensin. Sonra zikirle meşgul olurken, uykuya daldı. O sırada hırsız eve girdi, sağına soluna baktı etrafında alabilecek bir şey yoktu. Birkaç bir şey aldıktan sonra tam kapıya doğru gidecekken baktı ki kapı yok! Az önce girdiği kapı hiçbir yerde yoktu, her yer duvardı. Aldıklarını bıraktı ve tekrar çevresine baktı, kapı yerinde duruyordu. Bu hal üç kere tekrarlandı. Duvarlar dalga dalga yarılarak dedi ki;  “Ey hırsız! Seven uyudu ama sevilen ayakta!”  Bu vesileyle hırsız Müslüman oldu.

Ya Rabbim bizlere sadece seni seven bir kalp zikrinle meşgul olan bir dil ihsan eyle… Amin

İREM GÜLTEKİN

Bu haberler de ilginizi çekebilir