Esmau'l Hüsna / doğruhaber

EZ-ZÂHİR (C.C.)

“Kudret ve saltanatıyle aşikâr olan.”

O'nun kudretine yerde, gökte sayısız alâmetler vardır. O'nun varlığı, hemen herşeyde aşikârdır. Yeryüzünde hangi taşa baksanız, nereye dönseniz orada Cenab-ı Allah`ın esma-i İlahiyesinden latif bir nişane görürsünüz. Alemin her yanına hikmet na­zar ile baksan muhakkak orada O'nun kudretinin nakışlarını bulursun.

Zerreden küreye, şemsten kamere, habbeden kubbeye her varlıkta, heryerde ve herşeyde O'nun kudreti zahirdir. Kendi vücudumuz, gözümüz, kulağımız, elimiz, ayağımız en mükemmel sanat eseridir. Her resmin bir ressamı olduğu gibi her sanatın da bir sanatkarı vardır. İnsanda vücut ve yapısı itibariyle bir sanat eseridir ve bu eserin de elbette bir sanatkârı vardır.

Zâhir: Varlığı her şeyde açıkça görünen demektir. Çünkü âlemdeki herşey O'nun varlığına delildir. Hiçbir zerre, hiçbir nesne yoktur ki varlıkta ortaya çıkarken daha evvel O'nun varlığını isbat etmiş olmasın.

Allah`ın varlığını inkar eden bir adam Hazreti Ali`ye gelir ve der ki; “Ey Ali! Hani o bahsettiğiniz Allah nerede? Yerini söyle bana, nerededir? Ben göremiyorum. Göster bana inandığın Allah`ı… Hazreti Ali radiyallahu anh der ki: “Sen bana O`nun olmadığı yeri göster..”

Bu alemde her ne var ise, her işleyiş, her hareket, her düzen, her sistem Zahir olan Allah`ın Ehadiyetine ve Samediyetine burhandır. Her sanat, her İlahi nakış Alemler ötesinden Ezel ve Ebed Sultanından bizlere haber vermektedir. Fakat bu haber hikmet ve irfan ile bakan göze görünür…