Doğruhabr

ESMAU'L HÜSNA

“Mutlak ganî olan ve her istediği şeyi bulan.”

Kudret ve Rahmeti sonsuz olan Cenab-ı Allah, her şeyi, büyüğü, küçüğü, uzağı, yakını ve hükmünü vereceği kimseleri, hemen anında bulur. O'nun için zaman, mekân, uzak yakın mevzu değildir. Herhangi bir şeyi ele geçirmek dilediğinde, tedbir almaya veya tuzak kurmaya veya bir başka şeye ihtiyacı yoktur. O'nun bir emrü fer­manı kâfidir...

Her ne isterse “ol” der ve olur. Ne melek, ne cin, ne insan, ne de başka varlıklar O'na karşı kendilerini gizleyemezler. O'nun kudret eli­nin yetişemeyeceği yer olmadığı gibi, gücünün ulaşmadığı bir nokta da yoktur. O'ndan kaçıp kurtulmak mümkün ol­saydı Firavunlar, Nemrut'lar, Ebû Cehiller kaçabilirdi...

Cenab-ı Allah Muntakimdir. Zâlimleri öyle bir yakalar ki, bütün âlem şaşar.

İnsan kendini başıboş mu zannediyor? Bir nefes, bir lâhza yoktur ki Cenâb-ı Zât-ı Kibriya bütün varlıkları kuşatmasın, başıboş bıraksın... Eğer alem başıboş olsaydı, her sabah bize gülümseyen güneş gittiği yerden bir daha gelmez. Yahut hiç mehtap görmek bize nasip olmazdı.

Her nefesimiz, her şeyimiz, elimizde, avucumuzda olan hepsi Allah'ındır. O, kalbimizin derinliklerindeki saklılara vâkıftır. Ve dilediği anda istediği oluverir.

Öyle eşi, benzeri bulunmayan, rahmeti durmadan tecelli eden, nimetlerini bize bahşeden, herşeyi emrimiz altında birer hizmetkar kılan Cenab-ı Allah`ın mutlak gani esması bir tecelli olarak hayatımızın her anında cilvelerini göstermekte, kulların acz ve fakrını da bizlere bildirmektedir.