Mustafa Karakaş - Analiz

Arap baharı ile beraber Suriye yönetimine yönelik ‘itiraz` şeklinde başlayan gösteriler zamanla silahlı mücadeleye ve iç savaşa evrilmişti.6 yıl boyunca sorunun çözülmesine katkı sağlamayan BM ve Arap Birliği Türkiye-Rusya ve İran`ın ateşkes sağlanması hususunda fikir birliğine varması sonrasında açıklamalarda bulundu. Arap birliği açıklamasında adeta skandala imza attı ve batılıların garantörlüğünü talep etti.

BM`DEN ATEŞKESE DESTEK!

Türkiye ve Rusya`nın garantörlüğünde dün başlayan Suriye`deki ateşkes ile ilgili uluslararası kamuoyundan açıklamalar gelmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da yaptığı açıklamada Türkiye ve Rusya`nın garantörlüğünde gece yarısı başlayan ateşkesi memnuniyetle karşıladığını bildirdi.

6 yıl boyunca ciddi bir inisiyatif alamayan BM adına yapılan açıklamada de Mistura, kapsamlı bir ateşkesin BM Güvenlik Konseyi`nin 2254 sayılı kararında belirtilen çerçevenin temel taşını oluşturduğuna dikkati çekti.

BM SİVİLLERE DUYARLIYMIŞ

Avrupa ülkelerine sığınmaya çalışan mültecilerin Akdeniz`de boğulmalarını gündemine almayan, ırkçı söylemlerle sınır dışı edilen ve aşağılanan Suriyelilerin hukukunu koruma adına harekete geçmeyen ve sözde uluslararası barışı tesis etmek için kurulan BM`den yapılan açıklamada ateşkesten dolayı memnun olunduğu ifade edildi.

Açıklama da Mistura 30 Aralık saat 00.00 itibarıyla ateşkese gidilmesi hususunda bir mutabakata varılmasını memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, söz konusu anlaşmanın uygulamaya konulmasının sivillerin hayatını kurtaracağına ve insani yardımların Suriye geneline ulaşmasını kolaylaştıracağına olan inancını dile getirdi.

BM ROL ÇALMA PEŞİNDE

Türkiye-Rusya ve İran arasındaki görüşmeler sonrasında ulaşılan mutabakata Türkiye ve Rusya`nın garantör olduğu gerçeği ortada iken BM adına yapılan açıklamada adeta bir rol çalma ya da role ortak olma durumu bariz bir şekilde görülmektedir.

Açıklamasında Mistura ateşkes anlaşmasının Astana`da yapılacak Suriye görüşmelerinin verimli geçmesine zemin oluşturmasını umduğunu belirterek, bölgedeki bu gelişmelerin, 8 Şubat`ta BM himayesinde gerçekleştirilmesi beklenen Suriye içi görüşmelere de “kapsamlı” ve “üretken” katkıda bulunması gerektiği görüşünde olduğunu vurguladı.

Ateşkes ile ilgili bir açıklama da Arap Birliğinden geldi. Milyonlarca Suriyelinin yaşadığı ekonomik, sosyal yıkıma duyarsız kalan, Suriyelilerin Avrupa`ya alınmaması için batılıların kendi değerlerini çiğnemesini gündemine dahi almayan Arap Birliği, Suriye ateşkesinde batılılara rol verilmesi gerektiği açıklamasında bulundu. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Türkiye ve Rusya garantörlüğünde Esed rejimi ve muhalifler arasında varılan ateşkes mutabakatının uygulanması için “uluslararası gözlem” talebinde bulundu. Bu talep masanın kenarına itilen ABD ve Batı ülkelerini masaya çağırmak olarak yorumlandı

“GERÇEK BİR İRADE(!)” ABD Mİ?

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu el-Gayt, New York`ta düzenlenen BM 71. Genel Kurulu çalışmalarında imzaladığı BM ile işbirliğini geliştirme anlaşmasına sadık kaldığını ispat edercesine yaptığı açıklamada siyasi çözüme ulaşılabilmesi için “gerçek irade” vurgusunda bulundu. Ebu Gayt, ateşkes mutabakatının ilan edilmesine, siyasi çözüm aşamasına geçişi sağlayacak “gerçek bir irade” eşlik etmeli dedi. Ebu Gayt`ın “gerçek irade”den kimi kastettiği ise kamuoyunun malumu.

DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN

Mutabakatın ülkenin demografik yapısının değiştirilmesi için kullanılmasına karşı uyarıda bulunan Ebu Gayt mutabakatın devam etmesinin garantör ülkelerin buna uymasına bağlı olduğunu vurgulayarak sürecin Suriye halkının yararına olacağının kesinleşmesi için uluslararası gözlem talep etti.

Suriye harap olurken, yüzbinler hayatını kaybederken, milyonlar mülteci olurken ve güç bela vardıkları Avrupa ülkelerinde aşağılanırken “gerçek irade” vurgusunda bulunmayan, batılıların mülteci gemilerini batırdığı süreçte uluslararası gözlem talep etmeyen Ebu Gayt`ın sözleri “Dostlar Alışverişte Görsün” yorumlarına sebep oldu.