KEŞKÜL / DOĞRUHABER 

Ey yüce kişi… Senden küçüklere zorbalık etme! Çünkü dünya bu, bir kararda kalmaz; bugün zorbasın, yarın düşkün olursun. Zayıfın kolunu bükme, sonradan güç kazanacak olursa bunu sana pahalıya ödetir, ilk fırsatta ananı ağlatır. Kimseyi kandırma, kimsenin ayağını kaydırma. Düşersen kaldıranın olmaz sonra.

Ey yüce kişi… Düşmanını kesinlikle küçümseme! Şu koskoca dağlara dikkatlice bakarsan, küçük taşlardan oluştuğunu görürsün. Karıncaların birleşerek güç birliği edip yeleli aslanı helak ettiğini duymadın mı? Bir saç teli, ibrişim kadar güçlü değildir ancak birkaçı bir araya geldiğinde zincirden bile sağ­lam olur. Hazinenin yükünü tutmaktansa, dost tutmaya bak. Bırak dostlar köşen yerine hazinen boş kalsın. Kimsenin işini sürüncemede bırakma. Sonrasında yığılır, ayaklarına düşersin.

Ey düşkün insan… Sen de güçlüye tahammül göster! Gün gelir belki sen de güçlü olur da o imtihanı anlarsın. Zorbalardan intikam almak için dostlarının elinden tut. Çünkü dost eli, kuvvet elinden daha güçlüdür. Mazlumun kuruyup çatlayan dudağına söyle de gülüversin. Zalimin dişlerinin dökülmesi yakındır. Sabah vakti davul sesiyle uyanan kişi, bekçinin geceyi nasıl geçirdiğini nereden bilebilir? Kervandakiler ancak kendi mallarını düşünürler. Sırtı yüklü eşeğe sahibinden başka kimsenin içi yanmaz. Say ki düşkün değilsin. Peki bir düşkün gördüğünde niçin durur, ona yardım etmezsin.