Dernek çalışmaları hakkında bilgi vermek için, M. Abdulbari Çelik tarafından kısa bir selamlama konuşması yapıldı. Grup Özlem’in sanatçılarından Nurullah ve Bilal söyledikleri ezgi ve ilahilerle geceye renk kattılar. Gecede günün anlam ve önemi hakkındaki konuşmayı araştırmacı Murat Filiz yaptı.

Konuşmasına peygamber âşıklarını selamlayarak başlayan Filiz, Müslümanların ve insanlığın en büyük eksikliğinin peygamber efendimizi tanımayışı olduğunu dile getirdi.

İnsanların hakkıyla idrak edemediği o kutlu peygamberin sevgisinin gerçek manada benliğimizde hissedemediğimizi söyleyen Filiz konuşmasına şöyle devam etti; “ Efendimizin ismi anıldığında O’nun ismini duyduğumuzda neden gözlerimiz dolmuyor, kalplerimiz titremiyor.

Etrafa nur saçan o Kandil yüreğimizi titretmiyorsa sorun bizimdir. O’nu tanımayışımızdır, O’nu anlamayışımızdır, siyerini ve Risaletini okumayışımızdır. Kararmış yüreklerde sorun var, katılaşmış kalplerimiz de sorun var. Soğuk ve bulanık ilişkilerle bağımızı kurmaya çalışıyoruz. Kararmış yüreklerimiz ancak ve anacak O’nun sevgisiyle ve aşkıyla aydınlatabiliriz.”
Konuşmasının devamında Peygamber (sav ) efendimizin tebliğci ve daveti yönüne vurgu yapan Filiz, “ Tebliğ ve davet O’ndan bize kalan en büyük mirastır. O’nu seviyorsak O’nun mirasına sahip çıkmamız gerekir. Nasıl çıkacağız? O’nu yürekten seveceğiz, evlerimizde O’nu yaşayıp yaşatacağız. Her yerde, komşularımızda, ailemizde, akrabalarımız da kısacası bize kalan bu güzel mirası her yerde anlatacağız. Peygamberimizden ne öğrenmiş isek onları uygulayacağız. Mekke de, Taif’te, Medine de ne yapmışsa, ne sıkıntılar çekmişse bunları bileceğiz.

Bu topluma bir davetçi olarak O’nun bakış açısıyla bakacağız.” Diyerek okuduğu bir Hadis-i Şerifle konuşmasını bitirdi. Programın sonunda Seyfullah Sivi “ Kırk Yaşındasın” şiirini okudu. Salonda Asr-ı Saadet havasını oluşturan şiir sonunda yapılan ikramla program sona erdi.

İstanbul’un birçok yerinde de coşku ve özlemle yâd edilen Kutlu Doğum kalpleri yeniden peygamber sevgisiyle doldurdu. Camiler, kültür merkezleri evler ve Mevlid programı düzenleyen dernekler doldu taştı. Hep bir ağızdan salâvatlar getirildi.

İkramlar yapıldı, hediyeler verildi, fakirler, muhtaçlar ve yetimler ziyaret edildi. Meleklerin kokusunun hissedildiği gecede, Peygamber Efendimiz (sav) kendisini yâd edenlerin konuğu oldu.