M.Sait Özcan / Analiz Haber

Emperyalist şer güçlerin Afganistan, Irak, Suriye ve daha birçok İslam beldesinde yaptıkları işgal, yıkım ve katliamlar onarılmaz tahribatlara yol açarken ektikleri fitne tohumu, on yıllar boyu sürecek kaosu yaşatmaya devam ediyor.

Bizzat işgal ederek sözde demokrasi getirecekleri ya da kendilerinin fitilini yaktıkları savaşları sonlandırmak için arabuluculuk tiyatrosu oynayan Amerika ve Rusya şimdi de birbirlerinden rol çalma yarışına girdi.  İslam âleminin dağılmışlığından faydalanan bu iki katil devlet, Müslümanların birlik olmaması için ‘küfür tek millettir` düsturuyla hareket ederken,  iş Ortadoğu`nun paha biçilmez yeraltı zenginliğini sömürmeye ve stratejik etkinliğe gelince rakip konuma geçiyorlar. Bu durumu en iyi anlatan cümle ‘Çuvalcı general` olarak bilinen, Amerikalı Emekli Orgeneral Raymond Odierno`nun “Şimdi agresif olma zamanı” ve “Ortadoğu`da liderliği Rusya`ya kaptırdık” sözleri oldu.

“ORTADOĞU`DA LİDERLİĞİ RUSYA`YA KAPTIRDIK”

ABD`nin eski Kara Kuvvetleri Komutanı, ‘Dürüst olmak gerekirse bölgede (Ortadoğu`da) liderliği Rusya`ya bıraktık. Liderliğimizi bölgede tekrar göstermenin zamanı gelmiştir` dedi.

‘Çuvalcı general` olarak bilinen, Emekli Orgeneral Raymond Odierno, Amerikan Fox News kanalına Berlin saldırısı ve Rusya`nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov`un öldürülmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

ABD Başkanı Barack Obama`nın “geriden liderlik” stratejisinin ülkeyi terörle mücadelede pasif bıraktığını savunan ABD Kara Kuvvetlerinin eski komutanı Raymond Odierno, Amerika`nın Ortadoğu`da liderliği Rusya`ya kaptırdığını söyledi.

“ŞİMDİ AGRESİF OLMA ZAMANI”

Obama`nın politikalarını eleştiren Odierno şunları kaydetti: “Biz, her nedense, şimdiki yönetim altında geriden liderlik yapmayı seçtik. Şimdi önden liderlik yapmanın, ulusları bir araya getirmede, kendi politikalarımızda ve hükümetimizin kabiliyetlerini bir araya getirmede agresif olma zamanıdır.”

Mevcut yönetimin terörle mücadele stratejisinin ABD`yi Ortadoğu`da pasifleştirdiğini savunan Odierno, “Dürüst olmak gerekirse bölgede liderliği Rusya`ya bıraktık.” dedi.

BU KEZ HANGİ İSLAM TOPRAĞINI GÖZÜNE KESTİRDİ ACABA?

ABD, 2001`de Afganistan, 2003`te de Irak`ı işgal ederek girdiği İslam topraklarında çok büyük zayiatlar verdirse de kendini de büyük bir ekonomik krizin içinde bulmuş ve dünyada süper güç pozisyonu tehlikeye girmişti. Bunun üzerine yeni konsept belirleyen Amerika, ülkeleri işgalle değil, artık insansız araçlarla operasyonlar yapma, ülkelerin yönetimlerini o ülkelerdeki işbirliği içinde bulunduğu asker, siyasiler ve Mısır`da Sisi, Türkiye`de Fetö, Pakistan`da Tahir Kadri gibi isimler üzerinden şekillendirme politikalarıyla Odierno`nun eleştirdiği geri planda bir strateji izledi.

Odierno`nun ‘meydanı Rusya`ya bıraktık. Şimdi agresif olma zamanı` diyerek bir yandan itiraf gibi duran, diğer yandan etkilemeye çalıştığı Amerika`nın yeni başkanı Trump`ın başkanlık koltuğuna oturması sonrası Irak, Afganistan benzeri hangi İslam topraklarına işgal girişimi başlatabileceğini akla getirdi.  

Odierno, ayrıca seçilmiş başkan Donald Trump`ın savunma bakanlığı için seçtiği emekli Orgeneral James Mattis ve diğer üst düzey yöneticilerin ABD`nin Ortadoğu politikasına daha proaktif bir boyut kazandıracağına inandığını ifade etti.

RUSYA: ABD İLE DİYALOG DONDURULMUŞ DURUMDA

Öldürülen Rus Büyükelçi Karlov suikastını gerçekleştiren tetikçinin Fetöcü olduğu iddiaları ve saldırının hem Rusya`ya bir mesaj, hem de ilişkilerinin zedelendiği müttefiki Türkiye`ye Amerika`nın bir mesajı olduğu iddiaları Türkiye başta olmak üzere uluslararası alanda dillendiriliyor.

Suriye`nin Halep kentinde Türkiye ve Rusya`nın garantörlüğünde yapılan ateşkeste Amerika`nın masada olmaması ve Amerika`nın bizzat ‘masanın dışına itildik` açıklamaları uluslararası dengelerde bir değişim mi oluyor söylemlerini de beraberinde getirmişti. Ardından Rus elçiye yapılan suikast sonrası açıklamalar, ABD ile Rusya arasındaki gerginliğin ve bölge üzerinde etkin olma mücadelesinin bir sonucu olduğunu gösterdi. İşte o açıklamalardan biri:

Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov “ABD`yle hemen hemen her düzeyde diyalog dondurulmuş durumda. Birbirimizle iletişim kurmamakta, kurmak zorunda olursak da bunu minimum düzeyde yapmaktayız” dedi.

Sözcü Peskov`un, ‘ABD`yle her düzeyde diyalog dondurulmuş durumda` açıklamasının öldürülen Rus büyükelçi Karlov suikastı sonrasında yapılması, diğer yandan ABD`nin Çuvalcı emekli generali Raymond Odierno`nun ‘bölgede (Ortadoğu`da) liderliği Rusya`ya bıraktık` itirafı bölgede etkin olmak isteyen ABD ve Rusya arasında süren kapışma söylemlerini de güçlendiriyor.

KİRBY YALANLADI

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby`e Peskov`un bu açıklaması soruldu. Kirby “Bu sözüyle neyi kastettiğini tam olarak bilmek zor.  Ancak Rusya ile birçok konuda diplomatik ilişkilerimiz var. Bazı konularda Moskova ile önemli farklılıklarımız olduğunun farkındayız ama diyalogda bir kesinti olmamıştır.” yanıtını verdi.

Kirby, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov`un Suriye`deki durum hakkında Salı günü telefonla görüştüklerini de hatırlattı.

Kremlin Sözcüsü Peskov, aynı röportajda NATO`nun genişleme çabalarından bir gecede vazgeçmesini beklemediklerini de söyledi. Sözcü, Putin`in 2018`de devlet başkanlığına aday olup olmayacağına ilişkin soruya ise “Herkes önümüzdeki işleri ve projeleri düşünüyor. Kimsenin aklında seçimler yok” yanıtını verdi.

BU AÇIKLAMALARDAN NE ANLAMALIYIZ?

Doğu ve Batı Emperyalizminin İslam beldelerini yutmaya endeksli politikalarının bir sonucu olarak Rus-ABD ilişkilerinin bozulması elbette İslam dünyasının lehinedir. ABD`nin bölgedeki en güçlü müttefiki olan Türkiye`nin 15 Temmuz sonrası ABD`den uzaklaşması Rusya`yı rahatlatmış ve açıklamanın yapılmasına neden olmuştur.

Şimdi Kamuoyu Suriye`deki iç savaşın sona erdirilmesi için Türkiye-Rusya-İran üçlüsünün görüşmelerinde olmayan ve hızla büyük oyuncu olmaktan çıkarılan ABD, yeni politikalar gerçekleştirme yolunda adımlar atmaya mı hazırlanıyor, sorusuna cevap arıyor. Türkiye`yi kendi yanına çekebilmek için PYD`yi bile feda eder mi bilinmez, ama Türkiye`nin 15 Temmuz`da boynundan çıkardığı ABD yularını bir daha boynuna takmayacağı görüşü hakim.