HÜR OLMAK ister misin?
FADIL ŞANİ / DOĞRUHABER
Hür olmak yükselişse, esaret alçalıştır.
Hürriyetin mertebeleri olduğu gibi, esaretin de mertebeleri vardır; fakat hürriyetin ve esaretin mertebeleri birbirlerinin zıddına gelişirler.
Hürriyet, hak ve adalet, huzur ve sükûnet kanallarından gafletten kurtularak, İslam`ın güzelliklerinden Allah`a ulaşmanın özgür kul olma yoludur.
Esaret, zulüm ve cehalet, korku ve endişenin kapkara yollarında kaybolup, küfrün çirkinliklerinde tağutlara prangalarla bağlanarak akılsızca yürünen zorlu patikalardır.
Hürriyet, yükseliştir, yüceliştir. Yükseklerde, yücelerde Allah vardır, Allah ile buluşma, beraber olmak vardır.
Esaret, alçalıştır, alçalmaktır. Alçaklarda ise tağutlardan başka bir şey bulunmaz.
Hürriyet yolundan özgürlüğe,
Esaret patikalarından ise köleliğe ulaşılır.
Hürriyete, esaretin yol işaretlerinden olan zulüm ve cehalet ile ulaşılamaz. Zulüm ve cehalet ile hürriyete ulaşmak isteyenin hali, derin ve engin bir denizde yol alanın haline benzer ki, denizde yol aldıkça, denizin enginlerine gittikçe batıyor, battıkça geriye dönüşü imkânsızlaşıyor. Derinlere dalıyor, derinlere daldıkça boğuluşu yakınlaşıyor. Böylece gittikçe hiçliğe doğru, değersizliğe doğru değer kaybına uğruyor.
O halde,
Dileyen, hürriyet menzillerinden yücelerek Allah`a gerçek kul olmağa doğru yol alır ve kurtulur; cennete girer, izzet, şeref ve ikram görür;
Dileyen, esaret patikalarından alçalarak insani ve nefsanî tağut (tanrı)ların peşine düşer, yolunu şaşırır, kaybeder; zalim ve cahil yol şaşırtan insi ve cini şeytanlarıyla cehennemi doldurur, mahvolur gider…