• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Helal Rızık  Ve İsraf
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İLİM-İRFAN

Yiyin, için; fakat israf etmeyin. Çünkü Allah müsrifleri (israf edenleri) sevmez. (A`raf 31)

Elbette İslam, israfı menetmiştir. O halde Müslümana düşen, rızkın helalinden ne bulduysa yemesi, leziz olana kendini zorlamaması ve bunu alışkanlık haline getirmemesidir. Zira tiryakilik, alışkanlık yapan, onsuz yapamadığımız şeyler, giderek helal olmaktan çıkan bir duruma gelebilir. Dolayısıyla Mümin, tiryakilik yapan gıdaları ölçülü kullanmaya çalışmalıdır.

Peygamber Efendimiz (asm) bulduğu zaman karnını helal yiyeceklerle doyurur, ama yemede aşırıya, lükse ve israfa kaçmaz, bulduğuna şükreder; bulamayınca da sabrederdi. Eline geçtikçe tatlı yer, rastladıkça bal şerbeti içer, buldukça et yerdi. Bunların hiç birini adet hâline getirmediği gibi, alışkanlık da edinmemişti.

Size verdiğimiz rızkın temiz olanından yiyin. Ama bu hususta taşkınlık etmeyin; sonra gazabım üzerinize iner. Kimin üstüne gazabım inerse artık o, (ateşe) düşmüştür. (Taha 81)

 Efendimiz (asm), az yeme ve sofradan doymadan kalkma konusunda ciddî tavsiyelerde bulunmuştur. Ancak bu konu, fıkıh açısından, haram ve helâl hükümleriyle yanlış değerlendirilmemelidir. İslam fıkhı açısından hüküm şudur: Az yemek, sofradan doymadan kalkmak sünnet; doyuncaya kadar yemek câiz; doyduktan sonra yemek ise haramdır. Helal ve temiz yiyecekleri doyduktan sonra yemeye devam etmek, öncelikle israf olduğu için haramdır.

Doyduktan sonra yemeye devam etmek, fıtratı zorlamak ve vücuda fazladan yük yüklemekten başka bir şey değildir. Bir Arap şairinin dediği gibi, insanın kendisini taşıyacak miktarda yemeğe ihtiyacı vardır; fazlası ise kendisi onun taşıyıcısı (hammalı) olmaktır. Gerek nebevi tıp ve gerek modern tıp da bunu aynen onaylamaktadır.

Peygamber Efendimiz (asm)`ın İslam`a davet mektubunu alan Mısır kralı Mukavkis cevap mektubunda Müslüman olduğunu söylemiş ve ona birçok hediye göndermişti. Bu hediyeler arasında –Müslümanları tedavi etmek üzere- bir de doktor göndermişti. Ancak Allah Rasulü bütün hediyeleri kabul eder, doktoru ise geri gönderir. Ona “sen memleketine dön, burada kalsan mesleğini unutursun; çünkü biz acıkmadan yemek yemeyiz, yiyince de doymadan kalkarız, bu yüzden bizi doktorların eline düşürecek hastalık görmeyiz” buyurmuştur.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir