Ahmet Karakaş / doğruhaber / haber merkezi

Bankalarda uygulanan faizin üretimi durdurduğunu ifade eden Sabahattin Zaim Üniversitesi İslam İlimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Abdulmuttalip Arpa, vatandaşların bu durumdan olumsuz etkilendiğine, ekonomide ise ciddi bir düşüşün yaşanacağına dikkat çekti. Türkiye`de ciddi bir faizin ve faiz oranının yüksek olduğunu söyleyen İslam İlimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Abdulmuttalip Arpa bankaların vatandaşı faize mahkûm etmesi noktasında da, “Talep olduğu müddetçe bankalar, yüksek faiz uygulama pozisyonlarını sürdürecektir.” dedi

“VATANDAŞLAR BANKAYA MAHKÛM EDİLMEKTEN KURTARILMALI”

Elinde nakit imkânı olmayan vatandaşların bankalara mahkûm edildiğini ve bankaların da bunu kullanarak vatandaşı yüksek faize mahkum ettiğine dikkat çeken Arpa, “Yüksek faiz demek yüksek sömürü demektir. Bu ise bankalar için her zaman daha avantajlı, sağlam, kazançlı ve az emek karşılığında para almak demektir. Türkiye`de de faize yönelik talep durumu var ve bankalar böyle bir talep olduğu için müşteri bulduğu sürece yüksek faizden ödün vermeyeceklerdir. Çünkü yüksek faiz(sömürü) demek bankalar için helal olmasa da kazanç demektir. Yani bu bir anlamda işlerin iyi gitmesi için ve onların kazançlı çıkması için gereklidir. Bankalar paradan para kazanıyor ve yüksek faizle çalışıyorlar. Bankaların böyle kötü bir alışkanlığa sahip olduğu ve bu alışkanlıklarını bırakmaları gibi bir niyetlerinin de olmadığını görüyoruz. ”şeklinde konuştu.

“FAİZ OLUNCA EMEK VE ÜRETİM DÜŞER”

Katılım bankalarının kar oranı ile normal diğer bankaların vatandaştan elde ettiği faiz oranı arasında bir fark olmadığını belirten Arpa şöyle konuştu; “Türkiye`de katılım bankacılığı dediğimiz bir olay var ama bunların şu an Türkiye`de oranı yüzde beşi geçmiyor. Bu katılım bankalarında aslında pratikte diğer bankalardan çok geri durmadığını hatta kâr oranlarının normal bankalardan daha yüksek olduğunu görüyoruz. Vatandaşlara katılım bankaları olsun diğer normal bankalar olsun pratikte çok yüksek derecede faizler uyguluyorlar. Bu yüksek faiz uygulamanın sebebi ise Türkiye`de arz talep döngüsü iyi işlediği içindir. Bu da bankların işine geldiğinden sürdürdükleri bu işleyişten geri adım atmak istemiyorlar. Ama her hâlükârda yüksek faiz demek canlılığın, emeğin ve üretimin düşmesi demektir.”

SİRKÜLASYON ARTIKÇA ÜRETİM ARTAR

Üretimin artması için sirkülasyonun artması gerektiğini belirten Arpa, “Cumhurbaşkanı faizsiz bir hayata geçişin temellerini bu ülkede atmaya çalışıyor. Zaman zaman Cumhurbaşkanın sirkülasyonun artırılmasına yönelik talepleri oluyor. Sirkülasyonun atması demek üretimin artması anlamına gelir. Üretimin artması demek birçok insanın bu ortamdan istifade etmesi demektir. Cumhurbaşkanı diyor ki ‘Bütün insanlar, bütün sektörler herkes bu döngüden istifade etsin faizler düşsün herkes imkânlar dâhilinde bu ortamlardan istifade etsin ve üretim çarkı daha iyi bir şekilde dönsün.` Bu şekilde ortama ekonomiye bir canlılık kazandırılmış olur. Çarkın ne kadar fazla işlerse ekonomiye ciddi bir anlamda canlılık gelir. Bu canlılığın şu an artırılması hedefleniyor.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bankaları uyararak faizlerin düşürülmesini istemiş, Başbakan Yıldırım ise daha önce bankaları uyararak,  ‘Tefeciliği bırakın. Gerçek ekonomiye dönün. Yarın bir gün ekonomiye kaynak aktarmaya çalışacaksınız, ama geç olacak. Duyduğunuz her haber üzerine ‘Aman biraz daha teminatları artıralım, biraz daha faizleri arttıralım.` Bu akıllı insan işi değil. Yok etmeyi değil, yaşatmayı hedef alın. Ya bunu kendiliğinizden yaparsınız, ya da bunu size yaptırırız.” demişti.