Muhsin Şenol / doğruhaber / İstanbul

Son olarak meclis grup toplantılarında gündeme gelen; fakat daha çok 15 Temmuz sürecinde halkın meydanlarda yoğunlukla dile getirdiği idam talebi, gündemdeki sıcaklığını korumaya devam ediyor. Toplum vicdanını derinden sarsan, çocuklara yönelik vahşice işlenen cinayetler sonrası da sıkça dillendirilen idam yasasının hangi suçları kapsayacağı ve nasıl uygulanacağı da merak konusu. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde kaldırılan idam cezasının yeniden kanunlaşmasının Avrupa Birliğinden vazgeçilmesi anlamına geldiğini belirten HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, “Mağduriyetlerin yaşanmaması için yasanın çıkması durumunda hangi suçlara ve nasıl uygulanacağının çok iyi şekilde tanımlanması gerekiyor.” dedi

İslam Hukuku`nda idam ifadesinin değil de “kısas” kelimesinin geçtiğini belirten Marmara Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Faruk Beşer, gazetemize şu açıklamayı yaptı: “Kısas, Aklı başında bir insanın başka bir insanı bilerek, tasarlayarak ve kasten öldürmesi durumunda, öldüren kişinin de öldürülmesidir. Bu durumda öldürülen kişinin ailesi affetme yetkisine sahiptir. Eğer affetmezse kısas uygulanır, affederse de bu, diyet olarak ödenir. Ayrıca affetme yetkisi sadece ölen kişinin varislerine aittir, devlet bunu affetme yetkisine sahip değildir.”

AFFETME YETKİSİ KANUNİ VARİSLERE AİTTİR

Beşer, “Eğer ortada bir İslam devleti varsa ve devlete karşı bir girişim varsa fitne ve fesada yol açıyorsa ‘fitne öldürmekten beterdir` ayetine binaen daha fazla ölümlere yol açmamak adına, fitne ve fesada yol açanlar siyaseten katledilebilirler. Ayrıca bir insan dinden çıkıp dine karşı savaş durumuna geçerse bu da bir öldürülme sebebidir.” şeklinde konuştu. “İdam yok etmektir; ama biz yok etmiyoruz” diyen Beşer, “Kur`an-ı Kerimin ifadesiyle dünyadan sürüyoruz. Buna kısas ya da katl deriz. Bugün için bu hukukun uygulanması söz konusu değil, eğer idam getirilecekse dahi affetme yetkisinin kanun ile varislerine verilmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İDAM CEZALARININ KİME UYGULANACAĞININ ÇOK İYİ İFADE EDİLMESİ GEREKİYOR

İdam tartışmalarında oluşturulan algı ile gerçeklik arasında bir fark olduğunu dile getiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, “Şu an için hukukta yasaların aleyhte geriye yürümezliği diye bir kural var. İdam cezası gelmesi durumunda dahi darbecilerin bu kanuna göre yargılanması söz konusu olamaz. Bir diğer husus ise Avrupa Birliği`ne uyum sürecinde imzalanan antlaşma iptal edilmeden idamın kanun ile gelmesinin mümkün olmadığıdır.” dedi. Yılmaz, “İdam cezalarının kime ve hangi suçlarda uygulanacağının çok iyi ifade edilmesi gerekiyor ki mağduriyetlerin önüne geçilsin. Geçmişte devlet ağır cezaları ve idam cezalarını siyasi olarak muhaliflerine uygulamıştır. Bugüne kadar da genel olarak sadece darbe dönemlerinde uygulanmış bir cezadır. Toplum vicdanını derinden sarsan bazı suçların caydırıcılığı açısından yasalarda yer almasına ilkesel olarak karşı değiliz.” şeklinde konuştu. Canavarca işlenen bazı suçlar ve çocuk tecavüzcülerine yönelik caydırıcılık açısından idam cezasının olmasının gerektiğini belirten Hüseyin Yılmaz, “Bu işe sadece siyasi açıdan değil, toplumsal değerler açısından yaklaşmak gerekir. Vatandaşları bir beklenti içerisine sokmanın manası yok bu konuda dürüst davranılması gerekiyor.” diyerek sözlerini noktaladı.

GEÇMİŞTE YAPILAN SUÇLAR İÇİN UYGULANMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR

İdam yasasının meclisten geçmesi durumunda birçok masum insanın kıyımına yol açabileceğine dikkat çeken Av. Murat Sadak, “Ayrıca şu an için idamın yasalaştırılması da pek mümkün değildir. Geçmişte yapılan suçlar için kesinlikle uygulanması söz konusu olamaz. Darbe girişiminde bulunan askerlerin çıkarılacak idam kanunu ile yargılanmaları da söz konusu olamaz.” şeklinde konuştu.

HASSAS BİR KONU, ÖNCE İSLAM HUKU OLMALI

‘Kısasta sizin için hayat vardır.` (Bakara/ 179) ayetine dikkat çeken Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad`ul Ulema) Genel Başkanı Molla Enver Kılıçaslan,  “İslam hukukuna göre bir insan diğer bir insanı kasten öldürürse onun için kısas cezası uygulanır ve cinayeti işleyen kişi öldürülür. Yalnız, maktulün varisleri suçu işleyen kişiyi affetme yetkisine sahiptir. Suç işleyenin diyet ödemesi gerekir, aile diyeti affetme yetkisine de sahiptir. Ülkeyi ve İslam dünyasını emperyalistlere peşkeş çekmek suretiyle insanları katledenlere kısas gerekir, bu meşrudur; ama hassas bir konu, yürürlükte İslam Hukuku yoktur.” ifadelerini kullandı.