HÜDA PAR Nusaybin esnafını ziyaret ederek sıkıntılarını dinledi
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz ve beraberindeki heyet, sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar nedeniyle mağdur olan Nusaybin esnafını ziyaret ederek sıkıntılarını dinledi.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, GİK üyesi Mahmut Kılınç, Mardin İl Başkanı Şehmus Akman, Nusaybin İlçe Başkanı Halil Talayhan ve parti yöneticilerinden oluşan heyet, sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar nedeniyle mağdur olan Nusaybin esnafını ziyaret ederek sorun ve sıkıntılarını dinledi.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, esnafı ziyaret etmelerindeki amaçlarının halkın yaşadığı mağduriyetleri yerinde görmek, halka destek olmak ve bu mağduriyetleri bir rapor haline getirerek yetkililerin dikkatlerine sunmak olduğunu belirtti.
Tahrip olan ev ve işyerleri sahiplerinden mağduriyetleri hakkında bilgi alan Yılmaz, ellerinden gelen yardımları yapacaklarını söyledi. Ziyarette halkın özellikle HDP`li belediyelere ve milletvekillerine tepkilerini dile getirmeleri dikkat çekti.
“Nusaybin perişan bir halde”
İncelemeler sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Yılmaz, Nusaybin`in perişan bir halde olduğunu söyleyerek, güvenlik nedeniyle tel örgünün diğer tarafına geçemediklerini fakat bu tarafta da yanmış yıkılmış yerlerin olduğunu belirtti.
Şehirlerin tek tek yakılıp yıkıldığını söyleyen Yılmaz, şunları ifade etti: “Bu evlere baktığımızda tel örgünün içerisinde neler olabileceğini tahmin edebiliyoruz. Daha ağır bir tahribat söz konusudur. Maalesef şehirlerimiz tek tek yakıldı, yıkıldı. Bu süreçten önce özellikle çukur siyasetini kendine rehber edinen, çukur siyasetiyle toplumu, halkımızı perişan etmeyi düşünen kişilere daha öncede söyledik, uyardık. Çatışmaları yerleşim yerlerine taşımak yanlıştır, halkımızın canını ve malını tehlikeye atmaktır. Halkımızın perişan olması demektir. Özyönetim kandırmacasıyla kurtarılmış mahalleler ilan etmek, çukur kazıp barikatlar kurmak, yaşam alanlarına patlayıcılar döşemek bu halka yapılan bir zulümdür, ihanettir. Uyarılarımız dikkate alınmadı. Maalesef şehirlerimizin yakılıp yıkılmasına neden olundu.”
“7 Haziran seçimleri öncesi uyarmıştık”
Yılmaz, “7 Haziran seçimlerinden önce HDP veya PKK zihniyetinde siyaset yapan partilerin oylarının yüksek çıkması halinde, yüksek oy aldıkları yerleri yıkıp yakacağını söylemiştik. Maalesef baktığımızda yüzde 90 ve üzeri oy alan yerlerde çukurlar kazıldı, barikatlar kuruldu. El yapımı patlayıcılar sokaklara, evlere, camilere tuzaklandı ve neticede bugün son aylarda gördüğümüz bu manzara ortaya çıktı. Devletin güvenlik güçlerinin tankla topla mahallelere girmesine sebep oldular, davetiye çıkardılar. Ağır silahların kullanılması tahribatı artırdı. Nusaybin, Sur, Cizre buna örnektir. İşin ilginci bir yerde bu tahribat görüldükten sonra bundan ders ve ibret çıkarılmayıp diğer şehirlere sıçratılmasıdır. Kanaatimce bu da bir amaca hizmet için yapılıyordu.” diye konuştu.
“15 Temmuz`da ortaya çıktı ki bölgede yaşananlar darbeye zemin hazırlamak içindi”
Bölgede yaşananların darbeye zemin hazırlamak olduğunun 15 Temmuz gecesi ortaya çıktığını söyleyen Yılmaz, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bugün 15 Temmuz darbe girişimiyle ortaya çıktı ki özyönetim ilanları, çatışmaların yerleşim yerlerine taşınması, kurtarılmış mahalleler, sokaklar ilan edilmesi, iç savaş çıkartmaya yönelik, Kürt ve Türk`ü karşı karşıya getirmek, şu partili bu partili, şu grup bu grup diye kamplaştırmak, hatta toplumun dindarlarını IŞİD`çi diyerek kendi yandaşlarına hedef göstermek, toplumda kaos ve kargaşa ortamı oluşturmak içinmiş. Darbe mekaniğinin devreye girmesi için kaos ve kargaşanın olması, halkın can ve mal güvenliğinin kalmaması, insanların birbirine düşman edilmesi, kurtarılmış bölgeler ilan edilmesi lazımdı. Bütün bunlar buna yönelik çalışmalardı. Tamamen darbe mekaniğini devreye sokmak, darbeye zemin hazırlamaktı. Ama Allah fırsat vermedi. Hem darbecilere hem de çukur siyaseti yürütülenlere fırsat vermedi. Halkımız kim kendisine dost, kim düşman bunu iyi tahlil etmesi lazımdır. Canını, malını tehlikeye atanları, çocuklarımızı birbirine kırdırtanları; evinin, işyerinin yakılıp, yıkılmasına sebep olanları iyi tanımalıdır. Kürt halkını kendi ideolojine kurban eden bu zihniyete artık prim vermemesi gerekiyor. Yoksa bu zülüm devam eder.”
“Devletin ayrım yapmadan halkın mağduriyetini gidermesi gerekir”
Devletin meydana gelen mağduriyeti bir an önce gidermesi gerektiğini belirten Yılmaz, son olarak şunları söyledi:
“Yaşanan bu mağduriyette devletin, hükümetin çözüm süreci boyunca yürüttüğü, uyguladığı yanlış politikaların da rolü vardır. Bir yönüyle kendisinde sorumlu olduğu bu mağduriyetleri giderme noktasında her türlü fedakârlığı yapması gerekir. Bölgede önemli bir ticaret merkezi molan Nusaybin`de ticari hayat durmuş; esnaf çeklerini, primlerini, vergi borcunu ve kirasını ödeyemez hale gelmiş. Evlerinden çıkmak zorunda kalanlar kiralık ev bulamamakta, bulanlar ise kira bedellerinin yüksekliğinden şikâyet etmektedir. Devlet, halkın bu mağduriyetlerine acilen çözüm bulmalı, acilen yerleşim yerlerini yeniden imar etmeli, mağdur edilenlere kira yardımı yapmalı ve asgari ücret düzeyinde aylık bağlamalıdır. Esnafın vergi ve prim borçları silinmeli veya en azından uzun süreli ertelenmelidir. Hasar tespiti yapılırken ve yardım yapılırken adil olunmalı vatandaşlar arasında ayrım yapılmamalıdır. Siyasi düşüncesine bakılmamalıdır. Nihayetinde bir mağduriyet söz konusudur ve burada amaç halkın bu mağduriyetini gidermek olmalıdır. Zarar-ziyan tamamen tazmin edilmelidir. Suiistimallere yer vermemek için acele edilmeli, bir an önce yaralar sarılmalıdır.”
HÜDA PAR heyeti esnaf ziyaretinden sonra ilçe Kaymakamı Murat Sarı ile görüşüp Nusaybin`deki son gelişmelerle ilgili bilgi aldı. Ardından heyet, 24 yıldır cezaevinde olan ve hastalığı nedeniyle 3 ay evde tedavi görmek için tahliye edilen Hüseyin Akbalık`ı ziyaret etti. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan – İLKHA)