• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
`Darbenin arkasındaki en büyük karargâh İncirlik Üssü`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

15 Temmuz gecesi darbe girişiminin ilk anından itibaren sokaklara çıkıp cuntacılara karşı durarak destansı bir direniş gösteren halkın, o gece en temel motivasyonunun İslam olduğuna dikkat çeken Gazeteci-Yazar Adem Özköse, halkın tanklara, jetlere ve kurşunlara karşı tekbir ve salavatlarla büyük bir zafer kazandığını söyledi.

28 Şubat post-modern darbe sürecinde Kur`an öğreten ve başörtüsü yasağına karşı çıkan insanların haksız yere zindanlara atıldığını hatırlatan Özköse, “Başta zindanlardaki kardeşlerimiz olmak üzere bu ülkedeki Yasin Börülerin, Uluderelerin, 28 Şubatta zindanlara atılanların ve mazlumların hesabını en şiddetli şekilde sormalıyız.” dedi.

15 Temmuz gecesi milletin çok büyük bir zafer kazandığını vurgulayan Özköse, “Tanklara, jetlere ve kurşunlara karşı tekbirlerle ve salavatlarla ‘Allah-u Ekber` diyerek büyük bir zafer kazandık. Tankların, kurşunların ve jetlerinde inançtan, Allah`tan daha büyük olmadığını inanmış insanların karşısında duramayacaklarını dosta da düşmana da milletimiz gösterdi.” ifadelerini kullandı.

Zaman geçtikçe darbenin arkasında başta ABD olmak üzere çeşitli dış güçlerin olduğunun da ortaya çıktığına belirten Özköse, halkın, darbe girişiminin arkasındaki en büyük kışla olan İncirlik Üssünün kapatılmasını istediğini vurguladı.

“Bu millet darbenin arkasındaki en büyük karargâhın İncirlik üssü olduğunu biliyor”

Özköse, “ABD`li general birkaç gün önce ‘Türk ordusu içerisindeki birçok dostumuzu ve müttefikimizi kaybettik. Cezaevlerine girdiler.` şeklinde bir demeç vermişti. Cumhurbaşkanımız da darbeye destek veren kışlaların ve karargâhların kapatılacağını söyledi. Ben buradan Cumhurbaşkanımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu millet darbenin arkasındaki en büyük karargâhın ve kışlanın İncirlik üssü olduğunu biliyor. İnşallah bu darbe girişimi ve bizim 15 Temmuz direnişimiz İncirlik işgal üssünün kapatılmasına vesile olur.” temennisinde bulundu.

“15 Temmuz`da halkın temel motivasyonu İslam`dı”

15 Temmuz gecesi sokaklara çıkarak cuntacılara karşı durarak destansı bir direniş gösteren halkın o gece en temel motivasyonunun İslam olduğuna dikkat çeken Özköse, sözlerine şöyle devam etti:

“15 Temmuz`da halkın temel motivasyonu İslam`dı. İstanbul sokaklarını tekbir sesleri kapladı. İstanbul 15 Temmuz gecesi sabaha kadar tekbir çekti. Zor zamanlarda halkımızın en temel motivasyonunun İslam olduğunu bir kez daha gördük. Birçok insan 15 Temmuz gecesi Anadolu`yu, bu toprakları ümmetin son kalesi olarak gördüğü için mücadele etti. Yani burası düşerse, İstanbul, Konya ve Diyarbakır düşerse Kahire`de, Suriye`de ve Kudüs`te düşer duygusu ile mücadele etti. Bu anlamda inşallah bu mücadele devam edecek. 15 Temmuz`la bu mücadele bitmedi. Bu mücadele bundan sonra da sürecek.”

Uludere katliamı

22 Aralık 2014 yılında Şırnak'ın Uludere ilçesinde F-16 savaş uçaklarından atılan bombalar sonucu 34 kişinin katledildiği olayı da hatırlatan Özköse, “Biliyorsunuz Uludere`de bir katliam yaşanmıştı. Bu katliam yaşandığında bu katliamı yapanların cezalandırılması gerektiğini söylemiştik. 15 Temmuz`dan sonra bu katliamın arkasında Türk ordusu içindeki hainlerin olduğu ortaya çıkmaya başladı. İnşallah bir an önce bu faili meçhuller ve mazlumları katledenler 15 Temmuz vesilesi ile cezalandırılırlar.” dedi.

“Yasin Börülerin, Uluderelerin, 28 Şubatta zindanlara atılanların hesabını sormalıyız”

28 Şubat post-modern darbe sürecinde Kur`an öğreten ve başörtüsü yasağına karşı çıkan insanların haksız yere zindanlara atıldığını hatırlatan Özköse, başta zindanlardaki Müslümanlar olmak üzere bu ülkedeki Yasin Börülerin, Uluderelerin, 28 Şubatta zindanlara atılanların ve mazlumların hesabının en şiddetli bir şekilde sorulması gerektiğini belirterek, son olarak şunları kaydetti:

“28 Şubat sürecinde birçok Müslüman zindanlara atıldı. Kur`an öğreten insanlar zindanlara atıldı. Sokaklarda başörtüsü yasağına karşı çıkan insanlar 30-40 yıl cezalar aldılar. Artık 15 Temmuz`dan sonra çok daha fazla cesur olmalıyız. Mesela örneğin Halil Kantarcı kardeşimiz o gece şehit oldu. Halil Kantarcı 28 Şubatta da yine aynı zihniyet tarafından bu milletin dinine ve kültürüne topyekûn savaş ilan edenler 8,5 sene cezaevine atıldı. 15 Temmuz gecesi de katledildi. Artık çok daha fazla cesur olmalıyız. Başta zindanlardaki kardeşlerimiz olmak üzere bu ülkedeki Yasin Börülerin, Uluderelerin, 28 Şubatta zindanlara atılanların ve mazlumların hesabını en şiddetli bir şekilde sormalıyız.” (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir