• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Heniyye Gazze Kuşatmasını Kırdı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Başbakan İsmail Heniyye yaptığı son geziyle Filistin’deki bütün kesimlerin takdirini kazandı. Bu gezisinde Filistin’i aşan Heniyye, adeta ümmet adına konuştu; mazlum halkların duygularına tercüman oldu. Gittiği yerlerde halkları Siyonist rejimle savaşmaya ve gaspçıları kovmaya çağırdı. Heniyye’nin ağzından çıkan her kelimeyi Tunus halkı can kulağıyla dinledi, duyduğu her söz için coşmaya ve kalbi hızla atmaya başladı. Öyle ki dinleyicilerin göz yaşları sel olup aktı. Allah zaten bu şahsiyetin bedenini, aklını, ilmini ve dinini güçlü kılmış; insanların dine bağlılıklarını artıracak ve bununla iftihar etmelerini sağlayacak fasih bir dil ihsan etmiştir. Tunus caddelerini harekete geçirmek, onlara imamlık yapmak ve önlerinde “işgal rejimini tanımıyoruz, tanımayacağız! Filistin’i özgürlüğe kavuşturma yolumuz direniştir! Mukaddes mekanları kurtarmak ve işgal rejiminin dönemini kapatmak için gelin Kudüs Ordusuna katılın!” diyen ve Gazze savaşında işgal uçaklarının hedefinde olan Heniyye Gazze kuşatmasını bu ziyaretiyle kırmış oldu.
 
Başbakan İsmail Heniyye, işgale karşı direndiğinden, Siyonist rejimin kuşatmasına karşı durduğundan ve her Müslüman’ın vicdanını temsil ettiğinden dolayı dış gezisi başarılı geçti. Dış ziyaretlerinde gördüğü alaka ve ilgiyle Filistin’in seçilmiş lideri oldu. Zaten Abbas ve güruhunu öfkelendiren de budur. Başkanlık Genel Sekreteri Et-Tayyib Abdurrahman gibi diplomatik nezaketi bir kenara bırakarak Tunus Cumhurbaşkanı Munsif El-Merzuki’nin Başbakan Heniyye’ye gönderdiği davet mektubunu basın yayın organlarına açıklamaktan kendilerini alamayanlar da vardı. Et-Tayyib Tunus, Libya ve Mısır’ın Hamas’ın metodunu takip ettiğini bilmiyor, görmüyor ve anlamıyor gibi hareket ediyor. Bundan sonra şimdiki Filistin yönetimine ne bir lokma ekmek ne de bir yudum su kaldı.
 
Filistin yönetimini, İsmail Heniyye’nin zafer alanından uzak durmaya çağırıyorum. Çünkü onunla yarışamaz ve Heniyye’nin gemilerini sürükleyen rüzgarın yönünü değiştiremez. Zira Heniyye’nin kazandığı zafer bütün Filistinliler ve bütün Müslümanlarındır. Tunus halkının Heniyye’nin karşısında “Biz de işgal yönetimini tanımıyoruz”, “halk Filistin’in özgürlüğünü istiyor” diye slogan atıyordu. Sayın Abbas’a soruyorum. Sen Tunus’u ziyaret edersen ve bu halka konuşursan acaba onlara “direnişi bıraktım, Cenin’de direniş güçlerine ateş açtım, işgal yönetimini tanıyorum, onlar Kudüs’ü Yahudileştirirken ben susmayı tercih ediyorum, ben sadece Filistin’in dörtte birinin özgürleştirilmesini istiyorum ve yerleşimcilerin de yerlerinde kalmalarını kabul ediyorum ve bunun için de sadece düşmanla görüşme yolunu tanıyorum” mu diyeceksin? Bu durumda Tunus halkının tepkisini tahmin ediyor musun? Acaba Tunus halkı konuşmana bayılacak ve coştuktan sonra “halk Filistin’i unutmak istiyor, evet başkan biz de işgal yönetimini tanıyoruz ve Nil’den Fırat’a kadar projesi de kabulümüzdür” demesini mi bekliyorsun?
 
Mahmut Abbas’ın Arap devrimleriyle başlayan fırtınanın etkilemediği, demokratik seçimlerin halkına ve toprağına bağlı bir liderliği seçip öne çıkarmadığı başka bir yer araması gerekir. Yine Mahmut Abbas’ın yöneticilerinin halkından korktuğu, devrim kelimesinden ürktüğü, başka liderler gibi kaçınılmaz kötü sonu beklediği bir ülkede tek başına kararlar alan, yaptığından sual olunmayan muktedir başkan Abbas, işgal yönetimiyle görüşmek için yol alabilir; Filistin devletini BM’ye götürmek için onunla görüş alışverişinde bulunabilir; direnişi ikinci plana itmek ve direniş silahını gömmek için işgal yönetimiyle koordinasyonun en etkin yollarını bulma arayışı içine girebilir.
 
Dr. Fayiz Ebu Şemmale
Filistinahaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir