Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya ile ilişkilerde orta yolu bulmanın mümkün olduğunu söyledi. Kalın, Habertürk televizyonunda soruları yanıtladı.

Kalın, bozulan Rusya ilişkilerine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın mektubuna değindi:

"Üzücü, bizim arzu etmediğimiz bir gelişme oldu. Mektup, genel olarak olumlu algılandı. 2Türk – Rus ilişkilerinin hak ettiği seviyeye ulaşması için gayret edelim` diye, o bir mesajdır. Ben bunun genel olarak olumlu algılandığını düşünüyorum. Özür, tazminat gibi bir durum söz konusu değil ama her iki tarafın da hassasiyetlerini dikkate alacak orta yol bulunabilir. Çalışmaların devam etmesi gerekiyor.”

Putin`in Yunanistan`da verdiği mesajın önemli ve olumlu olduğunu belirten Kalın, “Zannediyorum bizim iyi niyet tavrımızla o yaklaşımı büyük oranda yansıtan bir bakış açısı bu. Biz bunu kıymetli buluyoruz. Bu yolda yürüyerek bu kriz dönemini karşılıklı saygı içerisinde aşmamıza imkan sağlar diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Hamas meselesi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsrail – Türkiye müzakerelerinde Hamas'ın gündeme geldiği iddialarını reddetmedi ancak Hamas`ın İstanbul'da askeri bürosu olmadığını vurguladı.  “Şu anda İstanbul'da bulunan Hamas mensupları Gilad Şalid mübadelesinde buraya gelmesine karar verilen, üzerinde mutabık kalınan 11 isimdir” diyen Kalın, şöyle devam etti:

“Zaman zaman Halid Meşal buraya gelir, bu ziyaretleri başka bir noktaya çekmek iyi niyetle bağdaşmaz. Biz Hamas ile de Filistin yönetimiyle de görüşmeye devam edeceğiz. Ne Batı Şeria'yı ne Gazze'yi ihmal ederek Filistin sorununu çözebiliriz. İsrail öyle bir talepte [Hamas'la ilişkilerin kesilmesi] bulunacak bir konumda değil.”

Kalın, “Askeri büro meselesini kesinlikle reddediyoruz, böyle bir operasyon merkezi yok” dedi, görüşmelerde Hamas kaynaklı herhangi bir pürüz bulunmadığını ifade etti.

Gazze`ye yardımlar

Kalın, İsrail ile ilişkilerin yeniden tesisi için sürdürülen diyaloga ve Gazze`ye uygulanan ambargo konularına değindi. “Türkiye'nin ulaştıracağı insani yardımlar için bir engel kalmayacak” diyen Kalın, Türkiye`den gönderilen malların denetimden geçip geçmeyeceğine dair soruya, “Zaten gönderilen mallar buradan yüklenirken deklare ediliyor” şeklinde yanıt verdi.

Esed rejimiyle ilişkiler

Sözcü Kalın, Türkiye`nin PYD nedeniyle Esed rejimine yönelik tutumunu değiştirebileceği yönündeki iddialara, “Söz konusu bile değil, nasıl böyle bir neticeye varıldı anlamış değilim. Kendisi ve rejim olarak orada var olduğu sürece savaş sona ermeyecek, DAEŞ'e karşı verilen mücadele de başarılı olmayacak” yanıtını verdi.

Kalın, şöyle devam etti:

“Hatta barıştan yana, geçiş sürecinden yana olmadığı da açık şekilde görülüyor. Cenevre'deki müzakereler ucu açık şekilde ertelendi. Çünkü rejim Halep ve çevresinde özellikle sivil halkı bombalamaya devam ediyor. Bir diğer nokta da devam eden savaşın yanı sıra ABD destekli PYD unsurlarının de facto durum yaratarak toprak elde etme gayreti içinde olması ayrı bir sorun yumağı.”

PYD`nin “IŞİD'le mücadele bahanesiyle fiili durum yaratmasının sadece Suriye`de değil Ortadoğu'da da çok büyük etnik çatışmalara zemin hazırlayan bir süreç olduğunu” söyleyen Kalın şöyle devam etti:

“PKK'nın kolu olması bizim için ayrıca hassasiyet içeriyor ama bir de Suriye içindeki birçok etnik gruptan birine destek çıkıp Suriye politikasını bunun üzerinden inşa etmenin hiçbir gerekçesi olamaz”

Türkiye Kürtlere karşı diye yansıtmaya çalışılıyor ama bu Suriye Kürtlerine yönelik bir tutum değildir. PKK'nın Suriye kolu YPG ve PYD'nın baskıcı tavrına karşı bir tutumdur. PYD üzerinden Suriye Kürtlerine bir kimlik yaratmaya çalışılıyor. Bu, en fazla Suriye Kürtlerine yapılan haksızlıktır.”

PYD`nin ABD ile “bir açıdan müttefik bir açıdan piyon gibi” hareket ettiğini söyleyen Kalın, “Kendi çıkarı için herkesle iş tutmaya hazır olan bir piyon örgüt konumunda. Orta uzun vadede Suriye'de ve Ortadoğu coğrafyasında çok daha derin etnik mezhebi çatışmalara zemin hazırladığına da dikkat çekmek lazım” diye konuştu.

Almanya 1915 olayları

Sözcü Kalın, Almanya parlamentosunun 1915 olaylarına ilişkin kararına da değindi:

“Parlamentonun aldığı karar bağlayıcı değil aslında. Eyaletlerin takdirinde, falanca eyalet ben bu karara istinaden ders kitaplarımıza bu konuyu koyuyorum diyebilir örneğin. Burada hukuki anlamda bağlayıcılığı yoksa bizim beklentimiz bu ayrımı kendilerinin de ifade etmesi ve ilişkileri zedelemesine izin vermemesi.

Bizim bu ithamı sessiz sedasız geçiştirmemiz mümkün değil. Bu hepimizin acısı, Almandan çok bu bizim acımızdır. Onlar bizim Ermenilerimiz, bizim vatandaşlarımızdı. Alman hükümeti bu ayrımı ifade ederek bu karar ile kendisi arasına mesafe koyabilir, kendisi açısından başlayıcı olmadığını ortaya koyabilir.”

Kalın, mülteci kriziyle boğuşulan bir dönemde 1915 tasarısının çok farklı saiklerle Alman parlamentosuna getirildiğini söyledi. Kalın, olayların yüzüncü yılında değil de şimdi gündeme getirilmesinin amacının, Merkel`i zorlamak olduğunu söyledi.

Almanya'nın İncirlik Üssü kullanımı

Kalın, Almanya`nın İncirlik Üssü`nü kullanımı konusuna da değindi. “Muharip olmaktan ziyade küçük bir askeri varlığı var, orada kalma yerleriyle ilgili bir tesis yapılması iki aydır müzakere ediliyordu” diyen Kalın, 1915 kararı çıkınca sürecin askıya alındığını ifade etti.

Kaynak: Habertürk