• DOLAR 32.287
  • EURO 35.115
  • ALTIN 2475.433
  • ...
Mısır`da Asker ve Halk
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Mısır devriminin en büyük kazanımı diktatör Hüsnü Mübarek ve avanesinin devrilmesi olmuştur. Ancak diktatörün devrilmesinden bu yana geçen sürede devrim aleyhindeki komplolar aralık vermeksizin sürüyor. Bir yandan ülke içinde Mısırlıların kanından milyar dolarlar toplamış eski rejimin mafyası, diğer yandan devrimi başarısız kılmak için müthiş paralar harcayan bazı Arap devletleri, öbür yandan da, Camp David anlaşması ve Amerika’nın bölgedeki egemenliği açısından Mısır’da olup bitenlere bakan Amerika ve İsrail..
 
Bu üç ayaklı komplocu şer odak, hali hazırdaki tutuşmuş yangına benzin taşıyor. Devrimi milli yörüngesinden saptırmak, ülkede kaos ve anarşi ortamı oluşturup devrimi kötü göstermek ve ülkeyi tekrar eski diktatörlük dönemine yeniden döndermek için askeri bir ihtilale ortam hazırlamak amacıyla provakasyonlar tertip ediyor. Muhtemel askeri bir diktatörlük, elbette eski Hüsnü Mübarek ve Enver Sedat diktatörlüğünden de daha beter olacaktır.
 
İşin hazin olan tarafı şu ki; iktidarı elde tutan Askeri Konsey, belki de iyi niyet kabilinden aldığı yanlış bazı kararlar ve politikalar ile bu üç ayaklı şer odağının tertiplediği komploların başarılı olmasına katkı sağlıyor. Bu yanlış kararlar Mısır halkı ve devrimci gençlerini provoke ediyor. Halk, kendi devriminin gözleri önünde çalındığını, saptırıldığını görünce ister istemez sokaklara çıkıp gösteri yapıyor.
 
Askeri Konsey’in eski rejimin simgesi isimlerden medet ummasında neden ısrar ettiğini bilmiyoruz. Mesela, Askeri Konsey, Kemal Canzuri, veya ondan önce istişare konseyi başkanı Mansur Hasan isminde neden ısrar ediyor? Mısır’da iş yapabilecek başka kimse mi kalmadı?
 
Mısır nüfusunun yarısından fazlası yirmi beş yaşın altında.. Bu gençlerin arasında mükemmel donanımlı, birikimli insanlar da var. Canzuri ve Askeri Konsey’in önemli görevlere getirdiği çoğu kimseler ise yetmiş yaşın üstündeler. Gerçekten bu ihtiyar takımıyla hali hazırdaki sorunları çözme mantığı ne derece doğru olabilir?!
 
Bu “piri fani” denilecek kadar yaşlı kadroyu iş başına getiren Askeri Konsey’in başkanı Tantavi, Amerikan başkanı Obama’nın elli yaşın altında olduğunu, gene İngiltere başbakanı David Camerun, Rusya başkanı Medvedev’ ile Başbakan Putin’in genç yaşlarda olduğunu görmüyor. Nikola Sarkozi ve Merkel’in de altmış yaşın altında olduklarını unutmayalım. Yetkili makamlara devrimi kanlarıyla sulayıp onu gerçekleştiren ehliyetli gençler getirilse kıyamet mi kopacak?
 
Askeri Konsey’in iş başına getirdiği Canzuri iyi bir seçim değildir. Canzuri Mısır’ın kapılarını ardına kadar mafyaya açan, devletin malını talan eden projelerin arkasında duran kişidir.

Arap baharını körfez bölgesindeki petrol yataklarına ulaşmaması için planlar olduğu muhakkaktır. Bunun için devrimin doğduğu yerde öldürülmesi amaçlanıyor. Özellikle seçimlerin ilk ve ikinci turlarında İhvanı Müslimin ve Selefiler’in toplam oyların % 65’ini almalarından sonra bu tür planların varlığından şüphe etmiyoruz.
 
Askeri Konsey, her ne gerekçeyle olursa olsun göstericileri öldürmek, dağıtmak, isteklerini reddetmek veya yetkileri elinde toplayıp iktidarda kalmak gibi şeylerden kaçınmalıdır. Çünkü bu tür şeyler provakasyona kapı aralar ve ortalık karışır.
Devrimci gençlerin ta iki yüz yıl önce Napolyon’un kurduğu yazma ve diğer kıymetli eserlerin hazinesi durumundaki Mısır kütüphanesini ateşe verip yüzlerce eserin yakılması olayını yaptıklarına inanmıyoruz. Bu gençlerin kamu veya devletin diğer herhangi bir kurumunu da ateşe vermeleri imkansızdır. Çünkü bu gençler, Mısr’ın maddi ve manevi servetini koruma konusunda her kesimden daha duyarlıdırlar. Zira, elde ettikleri bilgi, iman; ülkelerine, inançlarına, olan sadakatleri bunu gerektirir.
 
Tahrir’deki göstericilere saldırı olayı bir felaket oldu ve bütünüyle sanılanın tersi sonuçlar verdi. Kahire’ de sokak çatışmaları oldu; ekonominin yerde süründüğü bir demde borsa iki günde iki milyar dolar zara etti.
 
Mısır’ın demokratik bir şölen yaşadığı ve altmış yıldan bu yana yapılan ilk özgür seçimler yapılıyorken ülkenin mateme bürünmesi, korku ve gelecek ile ilgili kaygılar taşıması bizi çok üzdü. Bu tür olaylar bazen anarşi ile beraber devletin saygınlık ve heybetini de kaybetmesine sebep olur.
 
Askeri Konsey bu olayların sorumluluğunu üstlenmeli ve Amerika, İsrail ve onların kampındaki Arap devletlerinin baskısına değil; millete kulak vermelidir. Canzuri ve hükümeti değişmelidir. Askeri meclisin sivillere iktidarı devredeceği tarih de, ertelenmeden belirlenmelidir.
 
Mısır ile ilgili yazılar yazıyoruz, çünkü Mısır’ı seviyor ve devriminin başarılı olmasını istiyoruz. Allah korusun Mısır devriminin başarısızlığı bütün bir ümmetin kırılması demektir. Tekrar eski karanlık günlere Mısır’ın rolünun ve onurunun satıldığı dönemlere geri dönülmesini ne biz, ne de onurlu Mısır halkı ister.
 
Askeri meclis Amerikan yardımı ve körfez ülkelerinin yapacağı yardımı elde etmek ile İsrail’in hışmından kaçınmak doğrultusunda adımlar atıyor; ancak Mısır halkını kaybetmek gibi önemli bir gerçeği ise unutuyor.
 
Kaynak:Al- Quds Al-Arabi

Yazar: Abdulbari Atvan
Çeviri: Doğruhaber için Selahaddin Yıldırım tarafından çevrilmiştir

Bu haberler de ilginizi çekebilir