Peygamber Sevdalıları Platformu Diyarbakır İl Koordinatörlüğü tarafından 9`uncusu düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliğine yurtdışından da çok sayıda İslami Cemaat Temsilcisi de katıldı.

Etkinliğe katılan Mısır Cemaat-i İslami liderlerinden İslam El-Gamri, Lübnan Tevhit ve İslam Hareketi Lideri Şeyh Bilal Şaban, Filistin İslami Direniş Hareketi`nden Ebu Ubade, İLKHA mikrofonlarına "Vahdet ve Kardeşlik Rehberi Hz.  Muhammed (sav)" temalı Kutlu Doğum programını değerlendirdi.

Mısır Cemaat-i İslami liderlerinden ve ayrıca Bina ve Kalkınma Partisi yetkililerinden İslam El Gamri, Enbiya Suresi'nin 92'nci ayeti olan " Şüphesiz bu (İslâm), tek ümmet (din) olarak sizin ümmetinizdir." kelamını hatırlatarak, "Bunun için bu emrin teoriden pratiğe döküldüğünü görüyoruz ve İslam ümmetinin tüm halkları Peygamber aleyhi salatu veselamın sevdası etrafında toplanıyor.  Yine görüyoruz ki birçok özelliğini kaybetmiş ve düşmanları tarafından bölük pörçük edilmiş bu ümmet tek bir kelime etrafında buluşabiliyor. Bunda Arab'ın ve Acem'in farkı yok, ancak takva hariç . İşte bu, gerçek manada birlik ve yek vücut olmanın şeklidir.  Doğru yolda ilerlemenin doğru adımıdır. Bununla beraber şuan İslam ümmetinin içinde bulunduğu sıkıntı, hüzün ve zorlukları görünce yapılması gereken ilk şeyin birlik ve ortak sözlerin etrafında toplanılması gerektiğini öğreniyoruz. İslam ümmeti savaş, sıkıntı ve ayrılıklara yeterince doydu. Biz barış sevgi, birlik ve kardeşlik ümmetiyiz. Allah u Teâlâ da şöyle buyurdu ki 'Allah'ın ipine sımsıkı toptan sarılın ve ayrılığa düşmeyin.' Bu ilahi bir emirdir. Burada beni en çok mutlu eden de şudur ki; bu muhabbeti ve kardeşliği hisseden arkadaşlarımla beraberim. Bu da genel olarak vahdet yolunun başındaki ilk adımdır." dedi.

Hz. Muhammed'den önce insanlığın zulüm, karanlık ve cehalet içerisinde bocaladığını söyleyen El Gamri, "Ne zaman bize tertemiz sünnetini bırakan kutlu peygambere bakınca görüyoruz ki sevdası herkesi birleştiriyor. Bu da fitne, zulüm ve içinde bulunduğumuz karanlıklardan kurtulmanın tek yoludur. Bizler tüm amaçlarımızı Peygamber sevdası etrafında yapmalıyız ki tüm İslam ümmeti bu yüce şey ile vahdeti sağlayabilsin.  İslam ümmeti içinde olduğu bu krizden ancak ayrılıklarını bırakıp ortak paydalarda buluşmaya çalışarak kurtulabilir. Allah da bununla alakalı bizi uyarıyor; 'Birbirinizle çekişmeyin yoksa zayıflarsınız ve devletiniz gider.' Peygamber (sav) sevgimizin ve muhabbetimizin tek sembolüdür." diye konuştu.

Peygamber sevgisinin; Hz. Muhammed'e  tabi olup, onun yolunda gitmek olduğunu söyleyen El Gamri, 'De ki, eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin günahlarınızı bağışlasın." ayetini hatırlattı.

El Gamri son olarak şu ifadelere yer verdi: " Bu değerli ve kıymetli halka selamlarımı sunuyorum. Bu misafirperver olan halk, bizi peygamberin sevdası etrafında topladığı için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Son olarak Mısır halkının selamlarını ve hürmetlerini de Türk ve Kürt halkına iletiyorum."

"Bu gerçekten İslam kardeşliği için çok önemli bir olaydır"

Etkinliğe Filistin'den misafir olarak katılan Ebu Ubade Muhammed Ezzuhayri Diyarbakır kutlu Doğum etkinliğine katılmaktan dolayı büyük bir onur duyduğunu söyledi.

Diyarbakır`a ilk defa geldiğini ve farklı duygular hissettiğini belirten Ezzuhayri, "Bugün burada bulunduğumuz program İslam ümmetinin vahdaniyeti için çok önemli bir adım. Bir tarafta Kürt, diğer tarafta Arap Kardeşi, bir diğer yandan Türk, Moritanyalı ve Mısırlı… Bu gerçekten İslam kardeşliği için çok önemli bir olaydır. Bu gibi etkinliklerin birçok yerde yapılmasını ümit ediyoruz. Ayrıca bu etkinliğin İslam ümmetini birleştiren Selahaddin-i Eyyubî'nin torunları tarafından yapılması da ayrı bir güzellik katıyor. Allah`tan umudumuz odur ki bu beldenin İslam ümmetinin birliği için önemli bir konuma sahip olur. İnşallah Kürd'ün de Arab'ın da Türk'ün de ortak malı olan Kudüs özgürleşir.

Ezzuhayri, şöyle devam etti: "Bu gibi etkinliklerin çok önemli etkileri vardır. Birincisi bidatlerden uzak olması, ikincisi de birçok farklı grubu Peygamber sevgisi etrafında topluyor olması. Küçüğüyle büyüğüyle, kadınıyla, erkeğiyle ,âlimi ve ümmisiyle hepsini Peygamber Sevdası etrafında topluyor. Bu onların birlik olması için bir adımdır. Zenginin fakirden, âlimin cahilden ayırt edilemeyecek kadar tek bir safta toplanması birlik için ümit verici. Hepsini tek bir hedef etrafında toplanması Mescid-i Aksa`nın kurtarılması ve özgürleştirilmesi için yine aynı şekilde tek saf olup gerçekleştireceği ümidini bize veriyor. Zafer gerçekleşecek ve mescidi aksa İslam'a ve Diyarbakır`a geri kazandırılacaktır."

"Peygamberimizin Kutlu Doğum Etkinliğine katılmak için Diyarbakır'a geldik ve şeref bulduk." diyen Lübnan Tevhit ve İslam Hareketi Lideri Şeyh Bilal Şaban ise "Peygamber Sevdalıları Platformu`nun düzenlediği ve HÜDA PAR`ın da desteklediği bu etkinlik, yüzbinlerce insanın bu güneşin altında Peygamber Efendimizin sevgisi için bir araya gelmeleri bizleri çok etkiledi." dedi.

"İnanıyoruz ki bu meydanda toplanıp Filistin'i ve Mescid-i Aksa'yı özgürlüğüne kavuşturacağız"

Şeyh Bilal, "Bu etkinliğin yaklaşık on yıldır aynı kişiler tarafından tertip edilmesi, Diyarbakır'dan ve diğer illerden her sene yoğun katılımın olması etkileyicidir. Farklı ırklardan bölgelerden ve dillerden olan insanların Arabıyla, Türküyle, Kürdüyle sadece; "Seni seviyorum ya Resulullah' demek için buraya gelmeleri muhteşem bir şeydir. Buraya sadece Peygambere olan sevdalarını ispatlamak ve İslam birliğini vahdeti göstermek için geliyorlar. Bunlar ki Selahaddin-i Eyyubî'nin torunlarıdır ve Selahaddin-i Eyyubi ümmetin birliğini sağlamıştı. Biz bugün burada, Diyarbakır meydanlarından bir meydanında toplanıyoruz ve yine ileride inanıyoruz ki Selahaddin-i Eyyubî gibi yine bu meydanda toplanıp Filistin'i ve Mescid-i Aksa'yı özgürlüğüne kavuşturacağız. Bugün burada Selahaddin-i Eyyubî'nin torunlarıyla toplanmak, Selahaddin-i Eyyubî'yle Hıttin savaşında toplanmakla eşdeğerdir." şeklinde konuştu.

Vahdetin önemine değinen Şeyh Bilal, "Araplığın, Türklüğün ve Kürtlüğün hiçbir önemi yoktur. Selahaddin-i Eyyubî'nin torunları, Fatih Sultan Mehmet'in torunları Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali`nin torunları, Selman-ı Farisi'nin torunları, Süheyl-i Rumî ve Bilal-i Habeşî'nin torunları hepsi burada Resulullah'a olan sevgilerini ispatlamak için toplanmışlar. Biz her zaman öyleydik ve her zaman böyle kalacağız. İlahi adaleti ve insan eşitliği gerçekleştirerek akıtılan kanları durduracağız. Fitneleri engelleyeceğiz, ölümleri engelleyeceğiz. Kültürel yozlaşmaları durdurarak Filistin'i de bu şekilde özgürleştireceğiz. İşte İslam dini budur. Bizi bir araya getiren en büyük etken olan Allah`tan dileğim; bir sonraki toplanmayı Kudüs meydanlarında nasip etsin inşallah.  Tüm Türkiye halkına selamlarımı sunuyorum. Tüm mezhepleri ve etnik gruplarıyla selamlıyorum. Türkiye her grubuyla bizimdir. Bir olacağız, birlik olacağız." Diyerek,  "Allah Türkiye'yi korusun, Diyarbakır`ı korusun. Herkesi tek yumruk halinde birleştirmeyi sağlasın. İslam hilafetini, tekrar tüm ümmeti birleştirmesi için geri getirmeye nasip etsin." temennilerinde bulundu. (Fırat Arslan, İdris Kılıçaslan- İLKHA)