Adana`da Özgür-Der Temsilciliği Açıldı!
Özgür-Der Adana Temsilciliği, düzenlediği `Değişen Dünya ve Islah Sorumluluğumuz` konulu panelle açıldı.
ADANA - Özgür Der Adana Temsilciliği, Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya`nın da katıldığı Açılış Paneli ile hizmete başladı. Seyhan Kültür Merkezi`nde 19.00`da başlayan etkinlik, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı, Adana Özgür-Der Temsilciliği adına Recai Aguş`un selamlama konuşmasıyla devam etti.
Daha sonra kürsüye gelen Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, değişen dünya düzeninde oluşan sorunlara değindi. Müslümanlar olarak ümmet kimliğini geliştirme ve Müslümanların birlikteliği konusunda gayret gösterilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, yapılan her çalışmanın Müslümanların genel kazanımı olduğunu belirtti.
Özgür-Der`in tanıtıldığı sinevizyon gösteriminin ardından, başkanlığını Özgür Der Adana Temsilcilisi Hakan Yalınız`ın yaptığı Şefik Sevim, Abdulhakim Beyazyüz ve Hamza Türkmen`in konuşmacı olarak katıldığı panele geçildi.
Müslümanların Islah Noktasında Üzerlerindeki Ataleti Atmaları Gerekir
Panelde ilk konuşmacı Şefik Sevim, mozaiği çok güçlü olan bir ülkede yaşadığımızı, tarihsel dinamiklerimizle bize yönelen her türlü güçlü hesaplara karşı kardeşliği ve çabaları anlamlı kılarak, ıslah çabalarına bu doğrultuda devam edilmesi gerektiğini ifade etti. Müslümanların ıslah noktasında üzerlerindeki ataleti atmaları gerektiğini vurgulayan Sevim, vahdet çağrısında bulundu. Müslümanların eleştiri ve özeleştiri kültürünü oluşturması gerektiğini dile getiren Sevim, konuşmasını üç temel ıslahtan söz ederek tamamladı. Sevim, bunları öncelikle bireysel ıslah, Müslümanların birbirlerini ıslahı ve toplumsal ıslah olarak sıraladı.
Panelde ilk konuşmacı Şefik Sevim, mozaiği çok güçlü olan bir ülkede yaşadığımızı, tarihsel dinamiklerimizle bize yönelen her türlü güçlü hesaplara karşı kardeşliği ve çabaları anlamlı kılarak, ıslah çabalarına bu doğrultuda devam edilmesi gerektiğini ifade etti. Müslümanların ıslah noktasında üzerlerindeki ataleti atmaları gerektiğini vurgulayan Sevim, vahdet çağrısında bulundu. Müslümanların eleştiri ve özeleştiri kültürünü oluşturması gerektiğini dile getiren Sevim, konuşmasını üç temel ıslahtan söz ederek tamamladı. Sevim, bunları öncelikle bireysel ıslah, Müslümanların birbirlerini ıslahı ve toplumsal ıslah olarak sıraladı.
İslam`ın Dışında İnsanları Felaha Yönlendirecek Herhangi Bir Sistem Yok
İkinci konuşmacı Abülhakim Beyazyüz, öncelikle içinde yaşadığımız dünyanın vahiyden beslenmenin önünü kestiğinden dolayı karanlıkta olduğumuza değindi. Zalimlerin insanları dünya cennetine çağırıp kendi dönemlerini `aydınlanma çağı` olarak nitelendirdikten sonra zihinleri bencilliğe yönlendiren postmodernizmin etkisinden bahseden Beyazyüz, İslam`ın dışında insanları felaha yönlendirecek herhangi bir sistemin bulunmadığını dile getirerk, herkesi Allah`ın ipine sarılamaya davet etti.
İkinci konuşmacı Abülhakim Beyazyüz, öncelikle içinde yaşadığımız dünyanın vahiyden beslenmenin önünü kestiğinden dolayı karanlıkta olduğumuza değindi. Zalimlerin insanları dünya cennetine çağırıp kendi dönemlerini `aydınlanma çağı` olarak nitelendirdikten sonra zihinleri bencilliğe yönlendiren postmodernizmin etkisinden bahseden Beyazyüz, İslam`ın dışında insanları felaha yönlendirecek herhangi bir sistemin bulunmadığını dile getirerk, herkesi Allah`ın ipine sarılamaya davet etti.
İslam, Biz Olarak Yaşanan Bir Dindir
Son konuşmacı Yazar Hamza Türkmen ise sömürgeci sistemin saltanat yapısı altında çözülen Müslümanları işgallerle ulusal sistemlere böldüğünü ifade etti. Ortadoğu intifadasını değerlendiren Türkmen, sözlerine "İslam, Biz olarak yaşanan bir dindir." vurgusunu yaparak devam etti. İslam`da dirilmenin, aceleci ve entelektüel gevezelik yapmadan, temel kitaba bakıp bunu Resulün `Siret Sünneti` ile güçlendirerek gerçekleşeceğini dile getirdi. Kemalist ideolojinin ulusçu olmamızı telkin ettiğini söyleyerek "Bizler Türk, Kürt, Arap ulusçusu olamayız. Bunlar Batılılaşma projesinin ürünüdür." dedi.
Son konuşmacı Yazar Hamza Türkmen ise sömürgeci sistemin saltanat yapısı altında çözülen Müslümanları işgallerle ulusal sistemlere böldüğünü ifade etti. Ortadoğu intifadasını değerlendiren Türkmen, sözlerine "İslam, Biz olarak yaşanan bir dindir." vurgusunu yaparak devam etti. İslam`da dirilmenin, aceleci ve entelektüel gevezelik yapmadan, temel kitaba bakıp bunu Resulün `Siret Sünneti` ile güçlendirerek gerçekleşeceğini dile getirdi. Kemalist ideolojinin ulusçu olmamızı telkin ettiğini söyleyerek "Bizler Türk, Kürt, Arap ulusçusu olamayız. Bunlar Batılılaşma projesinin ürünüdür." dedi.
Panel, Oturum Başkanı Hakan Yalınız`ın paneli değerlendirmesi ve konukların soruları yanıtlaması ve okunan "De ki; şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm âlemlerin rabbi olan Allah içindir." (En`am Suresi 6/162) ayetiyle sona erdi.
(Ayhan Kaya - İLKHA)