Bingöl 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinin, geçtiğimiz günlerde; 1999 yılında Bingöl'ün Genç ilçesinde, özel harekât polisleri tarafından PKK'li diye infaz edilen ancak ardından sivil oldukları ortaya çıkan Mehmet Eliveren (19) ve yeğeni Yılmaz Eliveren'nin (17) son duruşmasında zaman aşımı kararını vermesi gençlerin aileleri tarafından tepkiyle karşılandı.

Davanın zaman aşımına uğradığı kararının verilmesine sert tepki gösteren acılı aile, sanıkları ve sanıklara yardım edenleri Allah`a havale ettiklerini belirtti.

Dönemin Genç ilçe savcısının sahte belge ve sahte tutanakla terör fezlekesi düzenlendiğini belirten Eliveren  “ Beni ve ailemi tehdit ederek yurdumuzda göçe zorladılar. Kamu görevlileri yıllarca bizleri, çocuklarımızın acısıyla yaşamak zorunda bıraktılar.” ifadelerini kullandı.

“Bu karar, sanıkları cezadan kurtarma kararıdır”

Eliveren, “ 2010 yılında şikâyet ve dava süreci başlamasıyla Diyarbakır özel yetkili Cumhuriyet Savcısı soruşturma sonucu hazırlamış olduğu iddianamenin ardından, Bingöl Cumhuriyet savcısının açmış olduğu soruşturma sonucu hazırlanan iddianame;  sanıkların birden fazla kişiyi öldürme, sahte evrak düzenleme ve tehdit suçlamasıyla Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edildi. Bu iddianame ile birlikte adaletin yerini bulacağından dolayı biz ailece sevinmiştik. Bir umutla davayı takip ama mahkemenin vermiş olduğu zaman aşımı kararı bizi derinden üzüntüye koymuştur. Bingöl 1.Ağır ceza mahkemesinde davayla ilgili verilen zaman aşımı kararını, sanıkların cezadan kurtarma kararı olarak görüyoruz.” dedi.  

‘Biz ailece sanıkları ve sanıklara yardım edenleri Allah`a havale ediyoruz`

Eliveren, son olarak şunları söyledi: “ Dosyamızda birçok görgü tanığı, delil olmasına rağmen, oğlum ve kardeşimin sanıklarca komplo sonucunda öldürüldüğü bütün Genç halkı tarafından biliniyor. Biz ailece, sanıkları ve sanıklara yardım edenleri kamuoyunun vicdanına ve en önemlisi Allah`a havale ediyoruz. Kardeşim Mehmet ve oğlum Yılmaz`ın davasında adalet yerini halen bulmadı ama adalet yerini buluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.”  (Nihat Kanat-İLKHA)