Bütün mekteplerden üstün, Batıl ideolojileri ayaklar altına alan, Toplumsal yaralara melhem olan, kültürel çöküşle, düşünsel ve toplumsal sapmalarla mücadele eden, Hüseyn`i bir duruş Zeyneb`i bir kıyamla ayaklanan bir Cemaatin üyeleriydi... Kur`an` ın anlattığı özellikleriyle, boyutuyla, insanların kurtuluş kalkanı olan bir Cemaat...

 

Taşlaşmış toplum kitlelerini uyandırmada, onları harekete geçirmede, onların korkularını, dünya meyillerini ortadan kaldırmada Rehberlik eden bir Cemaat... Gerekirse her türlü eziyet ve işkenceye katlanılması gerektiğini öğreten Hüseyn`i davanın neferleri..

 

Onlar ki; en büyük gerçeğin farkındaydılar... Allah yolunda her şeyinden vazgeçen bir kişi, sonra bir grup, sonra bir Cemaat ve sonra geniş bir kitle... Hiç bir kişisel hesap yapmaksızın, ihlas ve imanla, fedakarlıkta örnek olan bir Cemaat...
Başlangıçta her ne kadar toy olsa da her ne kadar düşüp kalkmış olsalar da, her ne kadar bir ileri bir geri adım atmış olsalar da, her ne kadar yalnız ve yardımcısız olsalar da, yol olmaya, yolcu bulmaya gayret gösterip hedefe ulaştı bu cemaat..
 

 

Onlar ki; Hz Ali`nin şu sözünü şiar edindiler; “Doğruluğu emretmek ve kötülükten menetmek, bütün ibadetlerin yanında, soluk buharından ortaya çıkan bir neme oranla büyük bir deniz gibidir.” İşte İslam genel ve çok kapsamlı olan iki kelime olan `` Doğruluk`` ve `` Kötülük`` ü seçmiş ve bu yolda bizden mücadele beklemektedir...
Doğruluğu emretme, kötülükten nehyetme! Bu doğrultuda, bu mükemmel cemaat biliyordu ki; Doğruluğu emretme, Kötülükten menetme yalnızca falan tür elbise giymekle, veya falan ölçüde sakal bırakmakla sabitleşseydi, halkın elbisesini ve sakalını düzelttikten sonra artık doğruluğu emretmek ve kötülükten menetmek için hiç bir konu kalmazdı... Sömürü, sömürüdür..Sınıfsal sömürü..Ahlaki Bozukluk.. Egoistlik..Milliyetçilik.. Hükümranlık..Ana ilkelere ihanet.. Elbette ayaklanmak gerekiyordu... İşte bu Mükemmel Cemaat bunun bilincindeydi...

 

Onlar ki; cihad ister kanla, ister canla, ister malla, ister kılıçla, ister kalemle, isterse makamını terk etmekle olsun..Yinede tavizsiz yollarına devam etmekten geri durmadılar.. Çektikleri, yakalarını bırakmayan sıkıntılar ızdıraplar bile onlara sadece şunu dedirtti; ``Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?`` Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten ona döneceklerini çok iyi biliyorlardı... Bu nedenle yeryüzünde Allahın seçilmiş halifesi olduklarının bilincine varıp, bu yolda yılmadan, yıkılmadan, ilerledir..
Müslümanların bölük-pörçüklüğünü gidermek için İslami duyarlılığa sahip kişi ve grupları bir araya getirip Müslümanların vahdetini oluşturarak tek güç olma yolunda gayretler içerisine girdiler.. Elhamdulillah başardılar... Gayret onlardan, başarı Yüce Rabbimizdendir şüphesiz...

 

Buna rağmen, olaylar ne kadar geçip gitse, duyarsızlıklar ne kadar artsa, muhalifler muhalefetlerinde ne kadar çok güçlense de, bazı gruplar ve kesimler ne kadar bu Cemaati hedef almaya devam etseler de, buna rağmen gidilecek yol daha çok aydınlanmakta, gerçek daha çok idrak edilmektedir... İşte o yiğitler bunun farkındaydılar... Onların tek derdi yalnızca kurtuluşumuzun umut kapısı olan bütün birikimleri yüce değerler uğruna çekilen sıkıntıları insanlık ve özgürlük öğreticileri olan Hüseyin`lerimizi yalan yanlış tanıtmalardan uzak tutmaktı...

 

“Kim Allah`ı, Resûlünü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah`ın taraftarlarıdır.” (Maide Suresi 56)

 

Şehide Meryem / Diyarbakır – Yaş: 27

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.