• DOLAR 34.555
  • EURO 36.602
  • ALTIN 2915.131
  • ...
Va`dinde Duran Sadık Bir İsmail Olma
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Çünkü Allah(cc), Onu kendi kitabında övmüş ve Resulü Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselama anlatmasını ve övmesini emir buyurmuştur: 
 
“(Ey Habibim Muhammed) Kitapta İsmail’i de an. Şüphesiz ki O, sözünde duran sadık bir kimse idi. Hem de katımızdan resul ve nebi olarak gönderilen bir peygamberdi.” (Meryem: 54)
 
Gerek Kur’an-ı Kerim’de ve gerek sahih Sünnet’te İsmail aleyhisselamın, anmaya değer birçok özelliği anlatılmaktadır: Onun hem resul hem de nebi olarak gönderilişi, ehline namazı ve zekâtı emretmesi, Allah(cc)`ın emrine karşı kesin itaat ve teslimiyeti ve Rabbi katında hoşnutluğa eren bir peygamber oluşu… İşte İsmail aleyhisselam, böyle bir kişilik sahibi olduğu için hayatı bize örnek sunulmuş ve bir proje olarak önümüze konulmuştur.
 
Ancak İsmail aleyhisselamın en belirgin bir özelliği daha vardır ki, kimse ondan bahsetmemekte ve Ona değinmemektedir. Yukarıdaki ayeti kerimede belirtildiği gibi: “O, sözünde duran sadık bir kimse idi.” İşte biz, bunun üzerinde biraz durmak istiyoruz. Çünkü bu, İsmail aleyhisselamın en belirgin özelliği olduğu gibi, her salih kişinin de mutlaka sahip olması ve onunla bezenmesi gereken bir haslettir. Bu haslete sahip olmayan bir insan başkalarına örnek olamaz, onlara rehberlik edemez ve onlara bir izahatta bulunamaz.
 
Aslında sözüne sahip çıkmak, vadinde durmak ve vefakâr olmak her peygamberin ve her salih kişinin de niteliğidir. Hatta bu, peygamberlerde olmazsa olmaz niteliklerdendir. Şu var ki, bu haslet İsmail aleyhisselamda o derece oturmuştu ki, bundan bahsedilir edilmez ilk akla gelen İsmail aleyhisselam olurdu. O, bununla tanınmış, bununla şöhret bulmuştu. Sanki bu haslet Ondan hiçbir zaman ayrılmayan bir unsur ve hayatının bir parçası olmuştu. İşte bundan dolayı Allah(cc), Kureyş halkına örnek göstermesi için, peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselama kitapta Ondan bahsetmesini Onu anmasını emir buyurmuştur.
 
 Arapların en büyük atası olarak bilinen İsmail aleyhisselamın, böylesine güzel hasletlere sahip olması, tabiatıyla onların da hasleti olmalıydı. Onların da Onun yolu üzerinde olmaları, Onun izinden gitmeleri gerekirdi. Nitekim Araplar, kendilerinin İsmail’in torunları olduklarını iddia ettikleri gibi, Oun dini üzerinde olduklarını ve Onun tabileri olduklarını iddia ediyorlardı. Ve gerçekten İslamiyet’ten önce Araplar arasında bu tarzdan inanarak bir tek Allah(cc)’a ibadet eden fertler bulunuyordu ki, bunların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu.
 
İşte şimdi yine Araplardan birisi olarak vefalı ve sözünde duran sadık mı sadık, emin mi emin bir peygamber gelmiştir. Adı Muhammed El Emin! Tıpkı atası İsmail gibi doğruluğu, dürüstlüğü ve eminliğiyle tanınmış, şöhret bulmuş biri kendilerine peygamber olarak gönderiliyor. Rabbinin emriyle kitapta ataları İsmail’in vasıflarını anlatıyor. Onun getirdiği dini esasları tebliğ ederek yeniden onları bir tek Allah(cc) inancına, tevhide davet ediyor. Onları doğru sözlü olmaya, vaatlerinde durmaya, namaz kılmaya ve zekât vermeye çağırıyor. Ataları İsmail gibi Rabbinin hoşnutluğunu kazanmak için, yalnızca O’na ibadet etmeye, O’nun dışında hiç kimseye tapmamaya, O’na şirk koşmamaya, mazlumları ve mustazafları ezmemeye, masum insanlara iftira atmamaya, insan kayırmamaya ve yetim malını yememeye davet ediyor. Hatta bu çağrı bunlarla da sınırlı kalmıyor. Bilakis kıyamete dek bütün insanlığa, bir örnek ve bir proje olarak sunuluyor.
 
Evet, sözünde durmak, ahdine vefalı olmak bu kadar büyük bir olay ve bu kadar kritik bir mesele… Eğer bir dava adamı savunduğu idealleri toplum bünyesine yerleştirmek ve tarihin sayfalarına kaydettirmek istiyorsa; İsmail’in kitapta anıldığı gibi gelecek nesillerde anılmak istiyorsa, Onun gibi olmalı, Onun gittiği yoldan gitmeli, Onun işlediği ameller yapmalı ki, içinde yaşadığı çağa damgasını vurabilsin. Ve kendinden sonra güzel bir anı ve kaybolmayan bir miras bırakabilsin. İşte kendinden sonra da davalarını yaşatanların, tarihte iz bırakanların yolu ve mecrası…
 
Şu gerçeği de akıldan çıkarmamak gerekir ki, her insan İsmail gibi boynunu bıçağa uzatarak canını ortaya koymak gibi bir âli cenaplık, bir teslimiyet gösteremeyebilir, ama Ondan bir miras olarak bırakılan kurban’ını verirken aynı haleti ruhiye içinde Allah(cc)’a yakınlaşabilir. Verdiği kurbanın Allah(cc) ’a ne etinin, ne de kanının ulaşacağını; bilakis Allah(cc)’a ulaşan şeyin kendisinin takvası ve teslimiyetidir. Bunun ölçüsü ve ispatı ise kestiği kurban etinin fakirlere ve yoksullara dağıtılmasıdır. Yoksa koyun boğazlamaktan başka bir şey yapmış olamaz.
 
Yine Mina’da bir hacı olarak gidip şeytanı taşlarken, acaba İsmail gibi hiçbir zaman onun sözüne kulak vermeyecek, onun gittiği yoldan tek adımını atmayacak bir kararlılıkla onunla ebedi düşmanlığını mı ilan edecek; yoksa bir yandan onu taşlarken öbür yandan da içindeki şeytanlarla hala barışık halde ve iç içe mi kalacaktır. Eğer hacdan memleketine döndükten sonra ahlakında ve amelinde olumlu bir değişiklik varsa bu gösteriyor ki o kişi gerçekten İsmail gibi şeytanını kovmuş, başından defedip ondan kurtulmuştur. Ama hacdan sonra içindeki hırs ve dünya tamahı daha da artmışsa; insanlarla muamelede İsmail’i doğruluk bir yana, alavere dalavere işleri daha da bir artmışsa bunun yaptığı şey, şeytanı taşlamak değil, belki tanışmak veya yüzleşmek gibi bir şey olur.  
 
Yanlış anlaşılmasın ben, hac farizasını eda eden hiçbir Müslüman kardeşimi bununla itham etmiyorum. Ancak gidip orada şeytanla ebedi düşmanlığını ilan ettikten sonra, onun zehirli oklarına daha fazla hedef olacağının dikkatini çekmek istiyorum. O halde, yapmamız gereken tek şey, bundan sonra şeytanla ebedi düşmanlığımızın ve İsmail’in saffında yer aldığımızın bir şiarı olarak orada ettiğimiz Tevbeyle İsmail misali Allah(cc)’a verdiğimiz söze sadık kalalım. Her zaman ve her yerde şeytandan, şeytani işlerden büsbütün alakamızı kesip Allah(cc)’ın dostlarıyla dost; düşmanlarıyla da düşman olma dileğiyle Allah(cc)’a emanet olun.


MEHMET ŞENLİK  / İnzar Dergisi / Aralık 2011
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir