Sana dair yazmak istediğim ruh halimi dile getirebilseydim, Sevgili, ben ayıplansam da bir utanç duymam senin sevdana olan bağlılığım için.Senin hasretinin yüreğimi yakan kor ateşinde hangi ateşin beni yaktığını sen bilebilirsin.
Kapında beklenen bir dilenci gibi olan halime bakıp bana acıyanların, manidar bakışlarından rahatsız olmadım ki sana sitem edeyim.
 

Senin için katlandığım acıların üzerine kat kat acılar eklense de ben kendi halimden memnun olduğum müddetçe nasıl olur da itirazım olur, senin sevdan için.
Biline ki seni sevmem kendi rızam iledir ve kendi rızam ile olan sevmemle katlanacağım acılara tahammül benim kârım iken, senin nuruna vurulan gözlerim, bunu kabullenen ruhum, hiçbir isyana kalkışamaz ve de buna dair bir tehamüle sahip ifadem olmamıştır, olamaz.
 

Hayata dair yazılacak o kadar ifade vardır ki dışa vursam, bilirim ki dost yara alır, sevmeyen sevinir. Ben sevmeyeni kendime güldürme yanlışlığına nasıl iterim, seninle var olan sevdamı. Ruhum, var olmamın kaynağı, yok oluşta var oluşumun simgesi olan sana nasıl da söz söyletirim.
Bilmekteyim ki sanan olan aşkı kelimelere dökmekte acîz olan benliğim, sadece dünya hayatında sıkıntılarla yüz yüze gelsem bile kimsenin önünde eğilmedim, eğilmeyeceğim. Sadece senin önünde eğilecek kadar asî, sadece seni sevecek kadar asil kimliğime gelecek leke, senin sevdana tutulan gönlümün yok oluşudur, bilirim. Hayatımın her anında seninle var olan benliğim, ruhumun her zerresinde, yaralardan yoksun yüreğimin en uç yeri sevdanla harmanlandıkça, beni yolumdan alıkoyacak kimseler olamayacak.Tökezlersem bir gün, senden başkasının elimi tutup, beni yerden kaldırmasına izin vermeyecektir, gönlüm.
 

Hastalanır da ölüm döşeğinde olursam bir gün, senden başkasının ismini sayıklamayacağımı bilmektesin.
Bir gün olur da düşersem dara, senin varlığından başka kimseden yardım dilemeyeceğim.
Ey Sevgili, ezeli ve ebedisin sana olan sevdam çok derin. Ey Sevgili, beni kolu kanadı kırık bırakma ki sana ulaşayım, bilirim ki sana ulaşmak çok meşakatli, oldukça sıkıntılı yollardan geçmektedir.Darılma bana ve ne olursun beni yalnız bırakma.Ben, kendimi yitirdim, senin nurunla ve kaybolmaktayım isminle her gün; duy sesimi.

Enes Çetin / Mardin (Nusaybin) - Yaş: 18

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.