• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
Utanç Dolu Geçmiş Dersim`den İbaret Değil
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İbrahim Toprak / Doğruhaber
 
DERSİM BİR BAŞLANGIÇ
Dersim katliamı tartışmasının önemli bir başlangıç olduğunu belirten araştırmacı yazarlar, ancak bu tartışmaların Dersim`le sınırlı kalmaması gerektiğini, geçmişte yaşanmış ve aydınlatılması gereken Menemen Olayı, Şeyh Said Kıyamı ve İstiklal Mahkemeleri gibi daha birçok olayı da kapsaması gerektiğini ifade ettiler. “Cumhuriyetin kuruluşundan başlayarak İstiklal Mahkemelerine kadar, Şeyh Said’ten Ağrı Dağı İsyanına, daha sonra 1935’teki Abdurrahman Olayı gibi olayların üzerine gidip tartışmak lazım” diyen Tarihçi Yazar Mustafa Armağan “Bir şapka yüzünden insanlar asıldı” dedi.
 
Dersim tartışmalarının tarihe yeni bir kapı aralamak noktasında başlangıç olduğunu belirten tarihçi yazar Mustafa Armağan, Dersim tartışmalarının ardından karanlıkta kalmış başka konulara da girilebilmesi gerektiğini belirtti. Armağan, “Ayrıca Kürt isyanları umumi bir başlık oluşturuyor. Cumhuriyetin kuruluşundan başlayarak İstiklal Mahkemelerine kadar, Şeyh Said’ten Ağrı Dağı İsyanına, daha sonra 1935’teki Abdurrahman Olayı gibi olayların üzerine gidip tartışmak lazım” diyerek tartışmaların Dersim’le sınırlı kalmaması gerektiğini dile getirdi.

ŞEYH SAİD OLAYI ÇOK ÖNEMLİ
Dersim olayları kadar Şeyh Said Olayı’nın da çok önemli olduğunu belirten gazeteci yazar Kenan Alpay, “Resmi ideolojinin cinayetkar yüzünü teşhir etmek açısından Şeyh Said olayı da önemlidir” dedi. Konuyla ilgili görüşlerini beyan eden gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak ise, “Bu tartışmaların açılmasıyla bir kere devletin karanlık odasına girmiş oluyorsunuz. Kırkıncı odaya girmiş oluyorsunuz. Ve onlar bu kırkıncı odaya girmeyeceksin diyorlar. Bunlar emsal teşkil edecek önemli şeylerdir. Tarihi değiştirirseniz geleceği de değiştirirsiniz” şeklinde konuştu.
 
Tarihin karanlık sayfaları arasında yer edinmiş ve büyük acıları içinde saklayan olaylardan biri de bugün gündemde tartışılan Dersim Katliamı’dır. Dersim katliamını tartışmanın önemli bir başlangıç olduğunu belirten araştırmacı yazarlar, ancak bu tartışmaların Dersimle sınırlı kalmaması gerektiğini söylüyorlar. Geçmişte yaşanmış ve aydınlatılması gereken Menemen Olayı, Şeyh Said Kıyamı ve İstiklal Mahkemeleri gibi daha birçok olayın bulunduğunu vurgulayan yazarlar, Dersim’le başlayan sürecin devam ettirilerek yakın tarihte yaşanan hukuksuzlukların, insan hakları ihlallerinin, kıyımların ve sürgünlerin ortaya çıkarılması gerektiğini ifade ediyorlar.
 
ŞAPKA KANUNUYLA İNSANLAR KATLEDİLDİ
Geçmişte yaşanmış haksızlıkların, adaletsizliklerin kamuoyu vicdanında tartışılması gerektiğini vurgulayan Armağan şunları söyledi: “Tabi bunlar Kürtlerle de sınırlı değil. Mesela Şapka İnkılâbında insanlar Eruh’uyla Erzurum’uyla bu kanunu protesto ettiler. ‘Biz giymeyiz, istemeyiz’ dediler ve sadece protesto ettikleri için insanlar asıldı. Tek suçları sadece şapkaya karşı çıkmaktı. Söyler misiniz, şapka nedir? Şapkaya karşı çıkılamaz mı? Karşı çıkan insanlar nasıl idam edildi? Bunların da bir şekilde kamuoyunun vicdanında tartışılması gerekiyor”

TARİHİ GERÇEKLER DERS KİTAPLARINA GİRMELİ
Olayların aydınlatılmasının da yeterli olmadığını ifade eden Armağan, bu tartışmalar sonrasında ortaya çıkan verilerin ders kitaplarına girmesi gerektiğini söyledi. Armağan, “Bu olayların aydınlatılması da yetmez. Bunların ayrıca ders kitaplarına da girmesi gerekiyor. İnkılâp tarihi derslerinde en azından dürüst bir şekilde önyargısız bir şekilde, tarihi gerçekler ders kitaplarına girmeli. Yani bir sonucu olmalı bu tartışmaların. Tartışıyoruz tartışıyoruz, sonra o konu kapanıyor. Böyle olmamalı. Ortaya çıkan sonuç pratik alana da yansımalı. Ayrıca bu sonucun hukuki bir sorumluluğu da olmalı. Yaşanan olayların sorumlusu bir kurum veya bir kişi varsa onun da en azından sembolik olarak tarih ve hukuk nazarında mahkum edilmesi sağlanmalı” diye konuştu.

BİR KATİL MAHKEME BAŞKANI OLDU
Tarihin karanlık sayfaları arasında İstiklal Mahkemelerinin önemli bir yer tuttuğunu dile getiren Armağan, geçmişte yaşanan bir olayı şöyle anlattı: “Mecliste öldürülen bir milletvekili örneği var. Deli Halit Paşa herkesin ortasında mecliste vuruldu. Vuran kişi meşhur İstiklal Mahkemesi başkanlarından Ali Çetinkaya’ydı. Çetinkaya, mahkemede itiraf da etti. ‘Mermi benim tabancamdan çıktı’ dedi. Ancak mahkeme takipsizlik kararı verip Çetinkaya’yı beraat ettirdi. Aynı Ali Çetinkaya İstiklal Mahkemesine başkan yapıldı. Bir katilin mahkemeye başkan yapılması olayını dünyanın başka hiçbir yerinde göremezsiniz. Daha sonra böyle bir mahkeme Kazım Karabekir ve arkadaşlarını yargıladı. Bunların ortaya çıkarılması lazım”

DERSİM BİR BAŞLANGIÇ NOKTASIDIR
Dersim olayının Cumhuriyet tarihinde bir kırılma noktası olduğunu söyleyen gazeteci yazar Kenan Alpay da, “Bu kırılma noktasını gerektiği gibi değerlendirebilirsek bu açılan kapıdan cumhuriyet döneminin bütün cürümlerini, katliamlarını, tehcirlerini, gayri hukuki uygulamalarını ortaya dökme imkânı bulabiliriz” dedi.

Dersim olayları kadar Şeyh Said Olayının da devletin zulümlerini teşhir etme açısından önemli olduğunu belirten Alpay, “Dersim olayı devletin zulümlerini teşhir etme noktasında ne kadar önemliyse Şeyh Said olayı da en az bu kadar resmi ideolojinin cinayetkar yüzünü teşhir etmek açısından önemlidir” diye konuştu.

PSİKOLOJİK BİR HAREKÂT YÜRÜTÜLÜYOR
Tarihte anlatılan olayların psikolojik bir harekatın ürünü olduğunu vurgulayan Alpay, şunları söyledi: “Bugün Şeyh Said’le ilgili ortaya atılan en önemli itham nedir? Bir İngiliz ajanı olması, İngilizlerin teşvikiyle hareket edilmiş olmasıdır. Bunu böyle söylüyorlar. Ama Seyit Rıza için de aynı şeyi söylüyorlar. İskilipli Atıf Hoca için de aynı söylemi kullanıyorlar. Dolayısıyla ben sürekli olarak Kemalizm’e karşı çıkan insanların İngiliz istihbaratıyla beraber anılmasını Müslümanlara yönelik çok ciddi bir kara propaganda olarak, Müslümanları zan altında bırakmak olarak görüyorum. Bunun temelinde ordu vardır, Kemalizm vardır. Bu bir psikolojik harekâttır, psikolojik operasyondur. Bu operasyonu kırmak ve toplumun zihnini iğdiş eden bu yaklaşımı kırmak açısından Dersim meselesi son derece önemlidir”
 
Tarihi değiştirirseniz geleceği değiştirirsiniz
Dersimi tartışmanın devletin karanlık odalarına girmek olduğunu dile getiren gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, “Dersimi tartışmak neden önemli?” sorumuza şöyle cevap verdi: “Bu tartışmaların açılmasıyla bir kere devletin karanlık odasına girmiş oluyorsunuz. Kırkıncı odaya girmiş oluyorsunuz. Ve onlar bu kırkıncı odaya girmeyeceksin diyorlar. Yaratılışla ilgili bu meyveden yemeyeceksin diyorlar. Eğer bu odaya girer bu meyveyi yerseniz yeni bir serüven başlar. Bu bilgiye ulaştığınızda devlete ait bilmemeniz gereken bir şeyi bilmiş olacaksınız ve devletin üzerinde bir iradeye sahip olmuş olacaksınız”
“Tarihi değiştirirseniz geleceği de değiştirirsiniz” diyen Dilipak, Dersim olayının temsili bir olay olduğunu bu olayın aydınlatılmasının emsal teşkil edeceğini ve sonraki süreci radikal bir şekilde etkileyeceğini dile getirdi.
 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir