• DOLAR 34.708
  • EURO 36.467
  • ALTIN 2951.164
  • ...
Büyük Ruhlu Küçük Ablalara Selam
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Küçük Mücahide!
Başlarken “Selam!” diyeyim.
Size has bir selam ve dua içindedir. Sizedir. Başkalarının nasibi yok burada, o yüzden okumayabilirler de…!
Geçen baban bana uğradı. Onu iyi gördüm. Daha çok bir şey demeden hemen mevzuya girdi. Meğer diğer küçükablalarım gibi sen de tesettürle okuma seferberliğine katılmışsın. Babandaki heyecan bundan. Direniştesin ya… Onların nurdan direniş bağında sen de narin bir gül olup açıvermişsin. Masum cihad bahçesinin yiğit bir eri ve hoş bir çiçeği olup boynunu çıkarıvermişsin. Nasibsizlerin çıkardığı zorluklar olsa bile, sen çoktan etkileyici bir hidayet ve irşad kokusunu dağıtıvermişsin. O yüzden seni tebrik ediyorum. Bedenimin ve ruhumun bütün zerreleriyle seni ve arkadaşlarını tebrik ve takdir ediyorum. Bilesin ki bu duruşunuzu şimdi bütün melekler ve nurani ve semavi bütün ruhlar alkışlıyorlar. Dahası bu duruşunuz Rabbimizin razı olduğu, hoşnud olduğu takdire şayan bir duruştur. Böyle inanıyor ve böyle biliyoruz…
 
Küçük Mücahide!
İzleyip okuyorsundur muhakkak.. Memleketin neredeyse Hemen her tarafında senin gibi büyük ruhlu küçükablalarım ayaktadırlar. İsimleri bile tarih kokuyor, vahiy kokuyor, siyer kokuyor; Firdevs, Şüheda, Meryem, Selva, Tuba, Zehra, Gülsüm, Sümeyye… Sen ne yapıyorsan onlar da aynısını yapıyorlar. Onlar da nasipsizlerin çıkardığı zorluklarla imtihan oluyorlar. Fakat maşallah o büyük ruhlu küçük mücahideler, fare ruhluların hiç birine en ufak bir taviz vermiyorlar. Onları sevindirmiyorlar. Onların kof cüsselerinden çekinmiyorlar. Elbette bu sizlere yakışan bir şeydir. Maşallah!
Bakıyorum. O küçükablalarımdan okul veya sınıflara alınmayan olursa, ümitsiz olmuyor, hemen oracıkta, sokakta, duvarın dibinde kendi nurani ruhlarıyla uyumlu sıfırdan bir derslik bina ediyorlar. Kendileri muallime olup oradan gelip geçen her kim olursa, onların topuna birden ders vermeye başlıyorlar. Gayretli ve gayretsiz kim onları görse mutlaka günlük derslerini alıyor, öyle geçiyorlar.

Bilmiyorum haberin olmuş mu; sizi bugün okula almamak için direnenler dün de annelerinizi ve babalarınızı camiye almıyorlardı. Dolayısıyla bu, yabancısı olduğumuz bir şey değildir. Nasıl ki sizden bazıları okulların önünü derslik yapıyorlarsa, anne-babalarınız da kilitli camilerin önünü derslik yapıyorlardı. Bugün polisle, emniyetle, devletin güçlülüğüyle sizi korkutanlar o gün daha beterini yapıyorlardı. Fakat onların çoğu rezil oldu, bir kısmı mahcup oldu, bir kısmı da pişman oldular.
 
Hâlbuki siz Müslümansınız. Müslüman bir memlekette, Müslümanlığınızı yaşamak istiyorsunuz. Talebiniz budur ve başka bir şey değildir. Ama gel gör ki kendini Müslüman olarak takdim eden, icabında ana-babası dindar olan ve hatta abdestli namazlı iyi bildiğiniz bazılarınca engelleniyorsunuz. Böyle olmasa bile, kime ne, sizin İslami ve imani yükümlülüklerinizi yerine getirmek isteyişinizden. Kimin haddine engel olmak!! Ne yazık ki kendini bilmez bazıları size düşmanlık etmeyi kendilerine meslek edinmiş bulunuyorlar. İşte bu nedenle sizin duruşunuz muhteşemdir. Siz okullarınızda o zavallılarla karşı karşıya geldiğiniz zaman, esasen siz, zalim sistemin bizzat kendisiyle hesaplaşmış oluyorsunuz. Siz zulme direnmiş oluyorsunuz. Bu ise, benzeri görülmemiş bir hadisedir. Muazzam bir duruş ve masum bir cihaddır. Tarihçilere sorsunlar bakalım, sizinkine benzer bir örnek var mı tarihte?
 
Biliyorum. Bugün çok meşgulsün. O narin yapınla büyüklerin bile cesaret edemediği bir kavganın, bir mücadelenin içindesin. Heyecanın var, duyguların dalgalanıyor. Beklemediğin ve bilmediğin şeylerle, sözlerle, davranışlarla daha şimdiden karşılaşmış oluyorsunuz. O yüzden önünde bulunduğun bu büyük kavganın mahiyetini belki bugün değil, ama yarın çok iyi göreceksin. Ne büyük zorbalarla kavgaya tutuştuğunu göreceksin ve kendi kendine hayret edeceksin, belki hayran kalacaksın… Çünkü Allah, yüce emrini senin nazik yapında ve masum eyleminde somutlaştırmak istiyor. O seni, Meryem’i sevk ettiği gibi sevk ediyor. O seninle bu yurdu temizlemek istiyor. Bu yurdun mabedlerini temizlemek istiyor. Bu yurdun okumaevlerini temizlemek istiyor. Bu yurdun her karışını temizlemek istiyor. Çünkü bu topraklar kirletilmiş. Bu topraklarda Allah (cc)’a isyan var. Bu topraklarda şirk ve cehalet var. Bu topraklarda çirkinlik ve pisliklerin her türlüsü var. Pislikler ise ancak temiz bir su ile temizlenebilir. Sizler temiz ve berrak su gibisiniz..
 
Emin olun ki, sizin bu asil duruşunuz, sadece size engel olan o küçük memurların değil, büyüklerinin kalbine de büyük bir korku koymuştur. Hatta İslam’a düşmanlık eden büyük merkezlerinin kalbine de büyük korkular ve endişeler düşmüştür. Allah (cc) böyle yapar.. Nemrudları, firavunları sinek ve su gibi neferleriyle nasıl helake götürdü ise, bu zamanın firavunlarına da benzer bir helaketi yaşatmaya kadirdir. Allah (cc)’ın orduları ise çoktur ve çeşit çeşittir. Bu anlamıyla sizler Allah’ın masumlar taifesinde kahraman askerlerisiniz. Allah (cc) sizin elinizle bazı düşmanlarının burnunu yere sürtmek istiyor. Hiç kuşkusuz o her şeye kadirdir.
 
Küçük ve kahraman Mücahidem!
Gerçekten siz muazzam bir vazifenin ortasında ve de önündesiniz. Yaptığınız iş, büyük bir ibadettir. O iman dolu minik yüreğinizle büyüklerden hemen herkese büyük büyük dersler veriyorsunuz. Siz sadece gittiğiniz o okullardaki nasipsizlere değil, siz Müslüman’ım diyenlere ve böyle geçinenlere de ders veriyorsunuz. Siz iman ve İslam derslerini veriyorsunuz. Allah (cc)’ın emirlerine nasıl uyulur, itaat edilir, onu ders veriyorsunuz. Bu yüzden her biriniz mahir birer öğretmensiniz. Evet, siz öğretmensiniz ve sizden başka kim varsa, onlar öğrencilerinizdir. Siz şu an yalnız işin eğitim ve ibadet boyutuyla değil, siz hem tarihi, hem siyasi, hem sosyal, hem hukuki, hem hem hem… Tüm boyutlarıyla bu toplumda yaşayanlara öğretmenlik yapıyorsunuz. Siz çok şerefli öğretmenlersiniz. Ve şunu da eklemiş olayım, bu toplumun içinde size öğrenci liyakatini kazanmamış çok sayıda yaramazlar var. Umarım sizi bilirler, kıymetinizi takdir ederler.
 
Baban anlattı. Senin ne kadar olgun ruhlu hareket ettiğini, ne kadar vakarlı davrandığını ve ne kadar hikmetli ve şuurlu cevaplar verdiğini… Dinlerken heyecanlandım, duygulandım. Adeta şu birkaç hafta içinde büyümüş, tecrübeler kazanmış ve büyük hadiselere şahid olmuş eskilerin güngörmüş analar gibi olmuşsun. Ve nice mü`mine yetiştirmiş âlime ve mücahideler gibi… Nice zamandır büyümenizi beklerdik. Büyümenize hasrettik. Büyümenin demek ki çeşitleri de varmış. Bana da güzel bir öğretmen oldunuz. Seni de ikna odasına almışlar ve sen o âlimane cevaplarını orada o ruhsuzlara vermişsin. Hiç utanmaları yokmuş demek ki. Tuh! O korkakların ve gayretsizlerin yüzüne! Fakat hamd olsun, Allah (cc) onların içine düştükleri acz ve zavallılığı sana yardımıyla göstermiştir.
 
Oradaki asil duruşun hadiseye şahid olan birçok veliyi de etkilemiş. Gelip seni tebrik etmişler. Hatta içlerinden bazıları o vakarlı tesettürüne bakarak ve senin büyük cihadından cesaret alarak, onlar da kendi çocuklarını tesettürle okula göndermeye başlamışlar. Nicesi böyle yapıyordur şimdi. İşte bak, bu aziz duruşunla sen büyük bir mürşide makamına geçiyorsun. Belki fark etmiyorsun; ama aslında Rabbimiz, senin vasıtanla insanları hakka irşad etmeyi murad ediyor. Kullarından bazısının kalbindeki korkuyu senin vasıtanla izale etmeyi istiyor ve onların içinde bulundukları sindirilmişlik, çaresizlik halini siz küçükablalarım vasıtasıyla emniyete ve selamete yönlendirmek istiyor. O vesilelerin Rabbidir. Ve bu, garip bir iş değildir. Şu halde duruşunuz, direnişiniz ve ibadetiniz ne muazzam bir hadise!. Ve buna şahid olan bizler, bu şahitlikten ötürü ne kadar bahtiyar ve mesuduz. Şükür gerek…
 
Küçük Mücahidem!
Senin merkezinde bulunduğun bu büyük ve mukaddes direnişinin hakkını vererek anlatmak bu sayfaların işi değil, benim de haddim değil. Bak bütün bir toplumu hareket geçirmişsin. Yüz binler senin için meydanlardadır. Sizin için meydanlardadırlar. Evler, okullar, sokaklar sizleri konuşuyor.
 
Bunlar var. Fakat ben biliyorum ki bu işte siz yalnız değilsiniz. Her şeyden evvel Allah (cc) sizinle beraberdir. Kim Onun dinine –yaşayarak- yardım ederse O da onlara yardım eder. Allah (cc) bunu üzerine bir va’d olarak almıştır. Ondan va’dini yerine getirme bakımından, daha doğru sözlü kim var ki olabilsin!? Sonra ben biliyorum ki Allah (cc)’ın hizbi de sizinle beraberdir. Göktekiler ve yerdekiler sizi destekliyor, size dua ediyorlar. Şehidler, muhacirler ve esirler sizin için büyük bir kuvvettir. Gönlü İslam’la olan her sadık mü`min sizin destekçileriniz ve duacınızdırlar. Ve elbette anne ve babalarınızı unutmuyorum. Kardeşlerinizi, ağabeylerinizi, ablalarınızı unutmuyorum. Onlar bu direnişinizin maddi ve manevi ortaklarıdırlar. Allah (cc), yolunda ve uğrunda verdiğiniz bu muhteşem duruşunuzu mübarek kılsın.
 
Bir not olarak hatırlatayım; üstlendiğiniz vazifenin büyük olduğunu söyledim. Şu halde bu vazifenin şanına layık amellerinizi hem çoğaltmalı hem de daha da olgunlaştırmalısınız. Kur`an elinizden düşmemeli. Siyeri iyi okumalı ve ders yapmalısınız. Hadisler ezberlemelisiniz. Namazlarınız ve dualarınız tüm yaptıklarınızın üzerinde anlam bulduğu esas ve temeller olmalı. Ahlak ve iffetiniz topluma rehber olmalı.. Evet, siz bütün bunları yapmaya en layık olanlarsınız.
 
Editörüm kızmadan ben mektubumu burada noktalayayım. Sizin ve bütün Müslümanların Kurban bayramını tebrik ediyorum. İbrahimi ve İsmaili teslimiyet şuurunu nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan dileyerek, sizleri O’na emanet ediyorum.
 
Muhammed Şakir / İnzar Dergisi / Kasım 2011
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir