Peygamber Sevdalıları Platformu Van Bölge Koordinatörlüğü tarafından Erciş ilçesine bağlı Pınarlı (xaşrof)  köyünde Kutlu Doğum etkinliği düzenlendi.  Bu yıl 2’incisinin düzenlendiği etkinlikte bayanların daha yoğun katılım sağladığı gözlendi.

Molla Yakup Arıkarınca’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, okunan Kürtçe Mevlid-i Şerif ile devam etti. Etkinliğe, konuşmacı olarak Ahmet Bağ katıldı. Erciş Grup Besmelenin ilahiler seslendirdiği etkinlikte coşkulu anlar yaşandı.

Etkinlikte Kürtçe bir konuşma yapan Bağ, Hz Nuh’u (as) örnek vererek “Hz Nuh’un kavmi O’nun peşinde gitmedi hepsi helak oldular. Allah’ın peygamberlerinin peşinde gitmeyen ve Allah’ın peygamber olarak gönderdiklerini önder, rehber, lider kabul etmeyip kendilerine başka rehber ve önder edinenlerin hali perişan oluyor. Allah’ın peygamberlerinden başka önder seçenler hep helak ve perişan olmuşlardır.” dedi.

Kurtuluşun peygamberin yolundan gitmekle mümkün olacağını vurgulayan Bağ, “Bütün peygamberlerin tarihinden bu güne kadar hangi şekille bakıyorsunuz bakın sadece kurtuluş peygamberlerin yolunda gitmekledir. Hangi toplum, halk, kavim ve millet olursa olsun peygamberlerin yolunu takip etmeyenler perişan, rezil ve rüsva olmuşlardır.” şeklinde konuştu.

Cahiliye döneminde kızlarını diri diri gömenlerden de örnek veren Bağ “Hz. Muhammed’den önce insanlık perişandı. Küçücük kızlarını diri diri kuyulara atıp üstünü toprakla kapatıyorlardı. Hatta bazı bayanlar kuyuların yanında doğum yapıyorlardı eğer kız olsaydı kuyuya atıyorlardı. Eğer erkek olsaydı eve götürüyorlardı. Veya eğer o zaman öldürmeselerdi 6-7 yaşına geldiğinde süsleyip bir akrabaya gidiyoruz der ve o küçük kızı götürüp kuyuya atıp öylece diri diri öldürüyorlardı.” diye konuştu.

Şu an insanların içindeki bulundukları zamanın Mekke’nin halinden daha zor olduğunu dile getiren Bağ, son olarak Allah’a ve Resulüne İman eden Müslümanların, kendi çocuklarına Hz Muhammed’in hayatının öğretilmesi gerektiğini ve çocuklarına Kur’an-i bir ahlak verilmesi gerektiğini vurguladı.

Etkinlik, Molla Yakup Arıkarınca’nın yaptığı duayla son buldu.  (Cüneyt Hasar - İLKHA)