Hüseyin Kaya - Doğruhaber/Haber Yorum

Diyarbakır`da Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam`a hakaret eden ebleh yaratıkları ve kirli zihniyeti protesto etmek için bir miting düzenlendi.

Diyarbakır ve çevresindeki Müslümanlar kendilerine yakışanı yaptılar ve “Hepimiz Charlie`yiz” diyen insanlıktan nasibini almamış rezil ve kindar yaratıklara karşı Müslüman onuru ile “Hepimiz Muhammedîyiz” diye haykırdılar.

Halk teveccüh etti ve bu da bazılarını biraz daha kudurttu.

Kimileri utanmadan meselenin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde saçma sapan sözler sarf etti.

Kimileri ise meseleye başka bir yerden yaklaştı. “Peygamber`e saygı” mitingi yapanlar birilerinin hesabına çalışıyordu, çünkü Kürtlere yönelik saldırılara sessiz kalıyorlardı.

Bunlar da ikiye ayrılıyordu. Bir kısmı Kürt davasını her şeyin önüne koyduğu için pragmatik davranıyor ve İslam`a hakarete izin veren rejimlerin halihazırda Kürtlere yakınlık gösterdiğini bu yüzden onları protesto ederek ilişkileri zedelemenin yanlış olduğunu iddia ediyordu. Dinin öncelikli kimlik olarak kabul edilmediği fikri yapılanmalarda bu tutumun garipsenecek bir tarafı yoktu.

Mesele dünyevi bakış açısıyla alakalıdır. Dünyada etnik kimlikler bir şey ifade ediyor elbette; ama bir Müslüman ahiret hesabının dünyada yapılanların karşılığı olduğunu bilir ve o yüzden ahireti önceler.

Ahiret hesabında öncelikli olarak neyin sorulacağı ve orada etnik kimliğin ne ifade edeceği meselesi üzerinde düşünmeyi gerektiren bir konudur.

Bir de diğer kısım var mitinge tepki gösterenler arasında.

Onlar sosyalist, Batıcı ve İslam düşmanı kimliklerini gizlemek için “Kürt davası”ndan söz ederler.

Kürtler onlara yakınsa kıymetli, değilse   kıymetsizdir.

Kobanê için ortalığı karıştırır, vahşi cinayetler işler, yakar, yıkar ve tahrip ederler.

“Kürtler öldürülüyor” diye bağırır, ama bu arada Kürtleri vahşice katlederler.

Kobane ve IŞİD üzerinden İslami değerlere hakaret ederler; ama Baas güçlerinin varil bombasıyla Haseke`de 160 kürdü katletmesine hiç tepki göstermezler. Haseke`de öldürülen Kürtler, müttefik güç Baas tarafından katledilmiştir çünkü.

İkiyüzlü ve yalancıdırlar.

Müslüman halkın Peygamber hassasiyetini, Kudüs hassasiyetini eleştirir, Arapların amaçlarına hizmet etmekle suçlar; ama kendileri farklı dinsiz sosyalist gruplarla beraber “enternasyonal marşı“ söylemekten çekinmezler.

Bakın Türk solunun en karanlık isimleriyle ittifaklar, çatılar kurabiliyorlar.

Avrupa`da Siyonist gruplarla Hamas karşıtı eylemlerde buluşabiliyorlar.

Dedik ya ikiyüzlü ve yalancıdırlar.

Hakaret ve küfürden beslenir, güçlü oldukları zaman şiddet mezhebine geçerler.

Böylelerinin Peygamber sevdası gibi temiz bir davaya iyi gözle bakmasına imkân var mı?