• DOLAR 32.236
  • EURO 34.776
  • ALTIN 2458.473
  • ...
Kardeş Kavgası mı, Leş Kargası mı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Bunu tam olarak anlamamış olan batıdaki Dindar kardeşlerimin hafızasını tazelemek için PKK`nin kuruluşuna göz atmak istedim. Umulur ki vahdet bilinci kavmi sınırların dışına taşsın ve Müslümanlar aslında ne kadar güçlü olduklarının farkına varsın.
 
Bilindiği gibi PKK kurulduğunda Sosyalist KÜRDİSTAN hayalleriyle mücadeleye başladı. Aynen yazdığım gibi Sosyalizmi küçük harflerle ve kısık sesle söylemeye çalışıyor, KÜRDİSTAN`ı ise yüksek sesle dile getiriyordu. Bir yandan Kürt halkını tavlamaya çalışıyor, öte yandan Türk sosyalist örgütlere “Ben sizin dininizdenim” mesajını veriyordu. 
 
Dindar halka, ithal dinsizlik… 
 
Kendisine Mao'nun Halk devrimi yöntemini seçmiş ve Suriye'nin desteklemesiyle Güneydoğu'da gerilla metotlarını uygulamaya başlamıştı.
 
Tam 22 yıl boyunca bıkmadan, usanmadan Sosyalist mücadele uğruna İslam`la savaştı durdu. Ergenekon ile olan kirli ittifakı sebebiyle olacak ki PKK çalışma ve çatışma sahasını hiçbir zaman Kürdistan sınırlarının dışına çıkarmadı. Tüm bela ve musibetleri Kürt coğrafyasında, tüm savaşlarını Kürt halkının kalbinde yaşattı. 
 
Varlığını tartışma konusu yapmaktan utanmadığı Yüce Yaratıcımıza cinsiyet isnatları hala kulaklarımızda çınlıyor.
 
Başbağlar`ım… ‘Susa`m… ‘Öldürülen yüzlerce Müslüman kardeşim` ve ‘Yakılan Kur`an`ım. Hepsi bu 22 yıllık dönemde yaşandı. 
 
22 yılın sonlarında Öcalan Türk hükümetine teslim edilince PKK de değişti. Sosyalist KÜRDİSTAN fikrini masaya yatırdı.
 
2002 yılında yapmayı planladığı 7. Kongresini erkene alarak 2000 yılında topladı.
 
PKK`nin Kandil`de gerçekleştirdiği 7. Kongre Aslında bir milattı. Demokratik siyasal mücadele adı altında, Bağımsız Kürdistan fikri terkediliyordu. Artık PKK, Kürdistan`sız yoluna devam edecekti. 22 yıllık mücadelesinde yeterince Sosyalist kadrolar yetiştirdiğini düşünen PKK, artık Kürt halkının karşısına SOSYALİST PKKolarak çıkıyordu.
 
SOSYALİST PKK, Kürtleri Devletsiz özgürleştireceğini iddia ederken, Artık Müslümanları Kürdistan karşıtı gibi göstermek yerine, Müslüman oldukları için öldüreceklerdi. Hem Müslümanları öldürecekti hem de kendi bünyesinde oluşturduğu sahte dindar alimler birliğiyle halka dindar görünmeye çalışacaktı. Nihayet öyle de yaptı.
 
Ancak bu onların hesabıydı. Bir de hesapların ötesinde bir hesap vardı ve o hesap her zaman galip gelecekti. 
 
Kürdistan`ın her karış toprağında Peygamberlerin ayak izi, her yeşeren ağacında tevhit mücadelesini veren ashabın kanı vardı. Bunu PKK de iyi biliyor olacak ki kurulduğu günden beri İslam ve Müslümanlara karşı büyük saldırılar düzenliyor. Ama bir türlü Müslümanları Kürdistan`ın kalbinden söküp atamıyordu. 
 
PKK'nin eylem planlaması bilindikçe, eylem sonrası yalancılığı ve inkarcılığı o denli su üstüne çıkıyor.
 
PKK her eylemini yetkili organlarında tartışır ve saldırı planlaması yapar. Belediye gibi legal yapıları eylem yeri için ön hazırlıkları tamamlar veya sözde hizmet verdiği halkın bilgisini illegal yapılarla paylaşır. Legal yapıların hazırlıkları sonrasında çeteler devreye girer ve eylemler başlar. Eylemlerinde başarı sağladıkları taktirde (ki bu artık pek olmuyor) propaganda ile büyütülür. Başarısız eylemler ise inkar edilerek anti propaganda sürecine giriliyor. Saldıran kendisi olduğu halde inkar eder ve başka provokatörlerin devrede olduğun söyler.
 
İş bununla biter mi? Asla… Hemen bir sonraki eylem planlanır. Ve PKK var oldukça hain planları devam eder. 
 
Ortalama zekaya sahip olan herkes PKK`nın dindar Kürtlere saldırıp onları yok etmeyi planladığını görüyor. Buna rağmen kardeş kavgasından dem vurup iki tarafa da şirin görünme çabasına girenler oluyor. 
 
İŞID Kobani`ye, PKK ise Kürdistan`a saldırıyor. Kim kimin kardeşi?
 
6 – 8 Ekim`deki PKK`nin vahşice katliamı ile sesi kısılanlar, Cizre Nur mahallesi olaylarında yine devreye girip kardeş kavgasından dem vuruyor. 
 
Oysa Türk Müslümanlara bir zamanlar musallat olan Kemalist baskılar, Kürt dindarlara da bu leş kargalarıyla uygulanıyor.
 
Kabil'in bile kardeşine yapmadığı eziyeti, PKK Dindarlara kinle, nefretle uyguluyor. Kabil kardeşini öldürdükten sonra pişman olup defnederken, PKK Müslümanların cesedini bile parçalıyor.
 
Bu mu kardeşlik...
 
Bunlar olsa olsa leş kargası olur....
 
Akıbeti İran`daki Tudeh örgütüne benzeyecek olan PKK tamamen dışlanmalı. Ancak bu şekilde Kürt halkı İslami kardeşliğin tadını alabilir.
www.egesiyaset.com/ Dr. Ayhan SEVİNÇ

Bu haberler de ilginizi çekebilir