“10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” münasebetiyle ilgili İlke Haber Ajansına, değerlendirmelerde bulunan Araştırmacı Yazar Cemal Çınar, Birleşmiş Milletler eliyle dünya genelinde özellikle İslami bölgelerde dökülen kanlar olduğunu belirterek bu durum sürdükçe insan hakları gününün kutlanamayacağını söyledi.

 ‘’İnsanların malları, namusları çiğneniyor!’’

İslami bölgelerin kan gölüne çevrilmiş bir durumda olduğunun altını çizen Çınar, “Bu gün dünya insan hakları günü! Öylemi? İnsanların can mal, mülk ve namuslarının çiğnendiği bir ortamda, kim hangi yüzle insan hak ve hürriyetlerinden bahsedebilir ki? Dünya tarihine baktığımızda, bizim zamanımızda olduğu kadar hiçbir devirde insanların birbirlerine bu kadar rahat iletişime geçebildiği bir asrı bilmiyoruz. Ancak dünyanın hiçbir devrinde insanların gözüne baka baka bu kadar aleni cinayetlerin işlendiği bir zamanı da bilmiş değiliz. Yine dünyanın hiçbir devrinde işlenen bunca cinayetlerin bunca kalabalık seyircisi hiç mi hiç olmamış. İnsanlığın ar damarlarının bu kadar zayıfladığını da kimse şahitlik etmiş değildir.’’ dedi.

‘’Adaletsizlik Birleşmiş Miletlerin elinde’’

Şuanda insanlığın içinde bulunduğu adaletsizliğin temel kaynağı maddi gücü elinde bulunduran Birleşmiş Milletlerin olduğunu vurgulayan Çınar, “Bu azgın ve saldırgan ülkelerden merhamet dilenciliğini yapan insan dünyanın en bedbaht insanıdır. Haklının suçlu, güçlünün haklı kabul edildiği bu sapık ve yanlış uygulamaya sessiz kalan bir dünyada insan haklarından bahsetmekten insan utanmaz mı? Zaten ismen ve kuruluş şartları adaletsizlik üzerine kurulmuştur. En bariz delili beş daimi ülkenin o kuruluşa üye olan ülkelerden dahi ayrıcalıklı olması bile ciddi bir adaletsizliği içermiyor mu?” diye sordu.

‘’En çok zarar gören çocuk ve yaşlılardır’’

Emperyalist ülkelerin zehirli ateş çemberi kıskacında dünya mazlumlarının kan ağladığının altını çzen Çınar, “Evler insanların başına tahrip gücü yüksek modern bombalarla imha edilmektedir.  En çok zarar görenler de çocuk yaşlı ve savunmasız kadınlardır. İslami bölgeler kan gölüne çevrilmiş durumda. 10 milyonun üstünde insanlar mülteci durumuna düşmüş, beş yüz bine yakın insan, savaşlar sonucunda yetim kalmış. İnsan haklarını kutlamak mı?’’ ifadelerine yer verdi.

‘’İnsan haklarını ABD, İngiltere ve İsrail’den mi bekleyeceğiz”

Bu gün İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren ABD’nin ve Rusya’nın kendisi ve uzantılarının girdiği her yere kan gözyaşı hediye bıraktığı değerlendirmesi yapan Çınar daha sonra, “İşte Çeçenistan ve Ukrayna Çeçenistan’ı adeta yok edip bitirdi. Doğu Türkistan’da Müslümanların kendi evlerinde sahura kalkmayı dahi şiddetli bir şekilde bastıran komünist Çin yönetiminden mi? Yoksa Afrika’da taş üstüne taş bırakmayan Fransa’dan mı? Dünyada şu anda dökülen tüm kanların projesinde bil fiil aktör görevini gören İngilizlerden mi? Bebek katili İsrail’den mi ?” şeklinde devam etti.

‘’ Mazlumlar bombalanırken alkış tutanlarda bu suça ortaktır’’

İşlenen bunca zulüm ve hakaretin meydana gelmesinde suçluların sadece zalimler olmadığını ifade Çınar değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Çünkü bu gün zalimler, mazlum ve mağdurların hem cesur hem de güçlerini birleştirememesinden cesaret almaktadırlar.  Zalimi seyretmekle, Hayatın günü birliğine odaklanan insan sayısı zulme karşı haykıranlardan daha kalabalık durumdadır. Bu gün zalimler mazlumlardan katliamlarına karşı alkış almaya çalışıyorlar. Bu gün mazlum halkları bombalayanlar kadar, onlara alkış tutanlarda suçludurlar. İnsana demezler mi karşı çıkamazsan bari alkışlama.”

Çınar son olarak, ‘’Kadın, yaşlı, çocuk, fakir ve gürabanın mağdur olduğu, şöhret, servet, silah ve güçlünün haklı görüldüğü bir dünya istemiyoruz.  Adil, müşfik, hak, adalet ve hürriyetten yana olan bir dünya istiyoruz.’’ İfadelerini kaydetti. (Mehmet Can Yardımcı-İLKHA)