`Kadın yaratılmış bir hakikattir`
25 Kasım "Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü" olması münasebetiyle Şanlıurfa`da görev yapan, Âlimler ve Medreseler Cemiyeti üyesi Müderris Molla Sinan Ünel, kadının İslam Dinindeki yerinden bahsetti.
ŞANLIURFA - Şanlıurfa’da görev yapan, Âlimler ve Medreseler Cemiyeti üyesi Müderris Molla Sinan Ünel, 25 Kasım Salı gününün “Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü” olması münasebetiyle İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulundu.
"Hz. Havva hepimizin annesidir"
Molla Ünel, kadınların da erkekler gibi bu toplumun önemli bir bireyi olduğunu belirterek Cahiliye döneminde kadınlara yapılan zulme dikkat çekti. “Kadın da insanlığın varlığıyla birlikte yaratılmış bir hakikattir. Hz. Âdem’den hemen sonra yaratılan Hz. Havva hepimizin annesidir. O günden ta kıyamete kadar bir insan olarak varlığını sürdürecek bir bireydir. Fakat maalesef her asırda ve toplumda, kadınların şahsiyetleri üzerinde bir takım hesaplar yapılmış, çoğu zaman haksızlıklara uğratılmış, Allah’ın onlara bahşettiği tüm hakları gasp edilmiştir. Tarihe fazla dalmadan, kadının İslamiyet’ten önceki ve sonraki konumunu açıklayıp gözler önüne serebilirsek, işte o zaman İslam’ın ve Gayri Müslimlerin kadına verdiği değeri sağlıklı bir şekilde kıyaslayabiliriz.” dedi.
“İslamiyet gelmeden önce kadının toplumda hiçbir değeri yoktu.” diyen Ünel, “Öyle ki hayvanlar kadınlardan daha değerli sayılıyordu. Başta miras olmak üzere kadınlar, sosyal haklarından mahrum bırakılıyor ve toplumda bir şehvet giderme aracı olarak kullanılıyordu. ‘Kadın erkeğe hizmet için var` anlayışı vardı. Dolayısıyla kadının İslamiyet’ten önceki durumu böyle olunca, o dönemde kız çocuğu olan bir aile, kızlarının ileriki zamanlarda başına geleceği rezillikleri düşünerek utançlarından günlerce dışarı çıkamazlardı. Onları bu hale getiren, doğan çocuklarının şekli yani kız olması değil, o toplumun kıza baktığı anlayış şekliydi. Bundan dolayıdır ki o cahiliye toplumunda bir kız çocuğunu sevmek, ona ilgi göstermek ve onunla birlikte gidilen yerlere götürmek çok ayıp bir hal ve kötülenen bir hareketti. Bir araya gelen tüm bu sorun ve sebeplerden dolayı, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu.” ifadelerinde bulundu.
"Cennet annelerin ayakları altındadır"
Kadının Cahiliye dönemindeki konumunu anlattıktan sonra, İslamiyet’in kadına yönelik bakışını, Hz. Muhammed’in kızı Fatıma’ya karşı tavrını örnek göstererek anlatan Ünel, “İşte böyle bir zamanda gün yüzüne çıkan şerefli İslam Davası, tüm dünyaya bir rahmet olarak indi ve bu rahmetten en çok kadınlar faydalandı. Kadına bir hayvan kadar dahi değer vermeyen bir topluma, `Cennet annelerin ayakları altındadır` mesajını özümsetti. Resulullah (s.a.v.) bir gün sahabeleriyle birlikte otururken küçük kızı Fatıma yanına gelir. Onu görünce ayağa kalkan Resulullah (s.a.v.) onu ayakta karşılar, kucağına oturtur ve onun yanaklarından öperdi. Bunu gören cahiliye toplumu adeta şok geçirirdi.” diyerek İslam’ın hâkimiyetiyle, toplumun kadına bakış açısının da değiştiğini anlattı.
"Resulullah`ı örnek almalıyız"
Tarihin her safhasında kadına şiddeti önlemekle ilgili bazı hareketlenmeler olduğunu belirten Ünel, “Gerek kurumlar, dernekler ve sivil toplum örgütleri bu hastalığı giderebilmek için kendi çaplarında bir şeyler yapmaya çalışmışlardır. Fakat başvurdukları yöntem ve kaynaklar yanlış olmuştur. Kadınlara yönelik şiddeti ancak İslam’la ve Resulullah’ı (s.a.v.) anlamakla engelleyebiliriz. Bu sorunu ancak kadının yaratıcısının gösterdiği yolla çözebilirsiniz. Bunu ne büyük örneği de Resulullah’ tır. O diyor ki sizin en hayırlınız ehline yani hanımlarına en iyi davrananınızdır ve sizin en hayırlınız ise benim. Bizim bir aile bireyi olarak Resulullah’ın (s.a.v.) yaşantısını örnek almamız lazımdır. İşte o zaman evdeki anlaşmazlıklar ortadan kalkar. Herkes İslami konuda üstüne düşen görevleri yerine getirirse o zaman erkek kadına şiddet uygulamaz.” diyerek günümüz beşeri ideolojilerinin kadına İslam Dini kadar değer vermesinin söz konusu olmadığını belirtti.
Günümüzde kadının bir fuhuş, bir reklam aracı olarak kullanıldığını anlatan Ünel, “Reklam aracı olarak kullanılan bir birey, toplumda hak sahibi olamaz. Bir sakızın reklamı yapılırken bile bir kadın profili kullanılıyor. Eğer siz kadını olması gereken yerden çıkarıp olmaması gereken bir yere koyarsanız, onun değerini düşürürsünüz.” dedi. (İLKHA)