• DOLAR 32.236
  • EURO 34.961
  • ALTIN 2412.192
  • ...
Nisanur Yeni Sayısı Editör Yazısı!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Her an farklı bir imtihan üzere yaşadığımız şu fani dünya hayatında birkaç dakika sonrası için dahi ‘yaşama’; soluk alıp verme garantimiz yok. Ya da işlerimizin tıpkı istediğimiz gibi, yolunda ve kararında gideceğine dair bir teminatımız… Hal böyleyken birçoğumuz hala aklı, bedeni ve ruhuyla içerisinde bulunduğu âna gereken kıymeti vermediği gibi dolu dolu da yaşayamıyor. Ya da dünyevi zevk ve eğlencelere dalarak esasen heba ettiği ânı, dolu dolu yaşadığını zannediyor; büyük bir hüsrana/yanılgıya düşüyor…

Biz kulların nazarını “…geri çevrilmesi imkânsız olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun…” ikazıyla bu âna; içinde bulunduğumuz dakikalara kilitleyerek ‘farkındalık’ ile özleşmiş bir yaşam geçirmemizin önemine işaret eden şanı pek yüce Rabbimize hamd ve şükrederiz…

İçinde bulunduğu zaman dilimine takayyüt eden ve anı dolu dolu yaşamayı bizlere sevdiren Resulü Ekrem Efendimize salat ve selam ederiz…

Her an farklı bir imtihan üzere yaşadığımız şu fani dünya hayatında birkaç dakika sonrası için dahi ‘yaşama’; soluk alıp verme garantimiz yok. Ya da işlerimizin tıpkı istediğimiz gibi, yolunda ve kararında gideceğine dair bir teminatımız… Hal böyleyken birçoğumuz hala aklı, bedeni ve ruhuyla içerisinde bulunduğu âna gereken kıymeti vermediği gibi dolu dolu da yaşayamıyor. Ya da dünyevi zevk ve eğlencelere dalarak esasen heba ettiği ânı, dolu dolu yaşadığını zannediyor; büyük bir hüsrana/yanılgıya düşüyor…

Hâlbuki her bir ânı, bir daha elimize geçmeyeceği ve bir benzerinin de olma ihtimalinin belirsiz olduğu farkındalığıyla; güzellik ve hayırla dolu geçirmemiz gerekiyor. Ki; kaliteli bir yaşamın kapılarını aralayabilelim ve Rabbimizin razı olduğu kullardan olabilelim… Bu duygu ve düşüncelerle bu ay dergimizde ‘Ânı layıkıyla yaşama ve içinde bulunulan âna odaklanma’ üzerinde durmaya çalıştık. Bu minvalde yazarlarımız:

Ruhu ve aklı, geçmişin veya geleceğin kaygılarına takılı bırakmanın (bir saat öncesi veya sonrası bile olsa) şimdiyi yaşayamamanın önündeki en büyük engel olduğunu ve dolayısıyla mutluluğun önüne geçen bu engellerin etkisinden mutlaka kurtulmak gerektiğini… Kişinin, anını dosdoğru yaşayabilmesi için öncelikle ânı yaşamayı sorgulaması lazım geldiğini… Hedonizm zihniyetiyle keyifle, oyunla, eğlenceyle, zevk-ü sefa ile anı doya doya yaşamak ve zamanı israf etmenin dosdoğru anlamda ‘ânı yaşamak’ olmadığını… İnsanın bir nefese bağlı olup bu nefesin de alınıp verilmeme, verilip alınmamasının her an gerçekleşebileceğini... Haliyle de yapılması gerekenlerin ertelenmeden yapılması gerektiğini… Gençlerin, bunca kirli müdahalelerin arasında mutlu olabilmesinin yolunun; hayatı programlayıp hiç boşluk bırakmamaktan geçtiğini ve hayatta boşluk olduğu zaman ona sistemin kirlerinin bulaşıp olanca hızıyla kirleteceğini ve duyguları karıştıracağını… Annelerin sıklıkla yaptığı yanlışlardan birinin; çocuğun kendisine açılan penceresini elleriyle kapatmak olduğunu ve çocuk iletişim kurmak istediğinde, aşamayacağı engeller kurma telaşının bulunduğunu… Bunun ise kendine güven duyan, sağlıklı ve imanlı nesiller yetiştirmenin önündeki belki de ne büyük engel olduğunu belirtiyorlar.
Bu ay başyazımızda ise gelecek nesillere tevarüs edecek olan en büyük değerimizin ‘iffetimiz’ olduğu hakikati hatırlatılarak; ona halel getirebileceklere karşı uyanık olmamız ve olabildiğince ince düşünüp tedbirler almamız gerektiğinin altı çiziliyor…

Kıymetli okurlarımız! Geçen sayımızda da sizlerle paylaştığımız üzere, bu yıl Kurban Bayramında yüreğimizi apayrı bir sızı kapladı ve kapanması güç bir yara açıldı… Bu sayımızda mürted örgüt tarafından katledilen şehitlerin ailelerine ulaşıp, sizleri hayatlarına dair bilgilendirmek; dahası bu acıyı bizzat yudumlayan kardeşlerimizin acısına ve haklı gururuna ortak olduğumuzu belirmek istedik…

Bu ay da hayır ve güzellikle dopdolu bir dergiyle evlerinize konuk olmanın gönül huzuruyla; sizleri Allah’ın selamıyla selamlıyor ve dua talep ediyoruz. Allah (CC)’a emanet olunuz…

Editör / Nisanur Dergisi – Kasım 2014 (36. Sayı)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir