`Yasin`in katledilmesine sessiz kalanlar yaşanılan vahşete destek vermişlerdir`
IŞİD`in kobani`ye saldırısını bahane eden Pkk/Hdp`li çetelerin kurban eti dağıtırken saldırdıkları ve vahşice katlettikleri 4 kişiden biri olan Yasin Börü`nün amcası, Yasin ve arkadaşlarının katledilmesinin altında yatan ibretlik olaylara dikkat çekerek, ulusal basının olay karşısındaki duyarsızlığına tepki gösterdi.
DİYARBAKIR- Kurban Bayramı’nda et dağıttığı sırada PKK/HDP’li çetelerce katledilen Yasin Börü adlı lise öğrencisine yapılan vahşeti duyduklarında büyük acı ve üzüntü yaşadıklarını söyleyen amca Mustafa Börü, elinde molotof kokteyli ile gösteriler sırasında öldürülen Berkin Elvan için ‘çocuktu’ deyip hesap soranların ve bu olayı gündeminden düşürmeyen medyanın Yasin Börü’ye sessiz kalmasını ikiyüzlülük olarak değerlendirerek, “Yasin’in katledilmesine sessiz kalanlar, yaşanılan vahşete destek vermiş ve rıza göstermişlerdir.” dedi.
17 yaşındaki lise öğrencisi Yasin Börü, Kurban Bayramı’nın 4. günü ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıttığı sırada HDP’nin çağrısıyla sokaklara inen PKK yanlısı çetelerin saldırılarına uğrayarak vahşice katledilmişti.
Bir apartmanın üçüncü katından aşağı atıldıktan sonra cesedi molotof kokteylleriyle yakılan Yasin’e yapılan bu zulümlerin kabul edilemez olduğunu söyleyen amca Mustafa Börü, Yasin’in katledilmesine sessiz kalanların, yaşanan vahşete destek verdiklerini ve rıza gösterdiklerini belirtti.
Börü, “Daha dün gezi olaylarında Berkin Elvan ismini hatırlayacaksınız. Elbette kimsenin ölmesine gönlümüz razı olmaz. Ancak o gün orada borazanlarını öttüren, insan haklarını savunduklarını söyleyerek seslerini yüksek perdeden çıkaranlar, bir çocuk katledildi diyerek tüm toplumun vicdanı üzerinden ajitasyon yapanlar! Size sesleniyorum: Pkk/Hdp’li çeteler 16 yaşındaki Yasin Börü’yü linç ettiler. Yetmedi kafasını taşlarla ezerek çekiçlerle parçaladılar. Yetmedi bir binanın 4. Katından aşağı attılar. Yetmedi, üzerinden araba ile geçtiler. Yetmedi, benzin döküp yaktılar. Sorarım size IŞİD bunu yapmış mıdır? IŞİD katliam yapıyor bahanesi ile çetelerini sokağa dökenleri bu kadar mı kollayacak, bu kadar mı görmeyeceksiniz? Şunu unutmamak gerekir; Yasin’in katledilmesine sessiz kalanlar yaşanılan vahşete destek vermişlerdir” ifadelerini kullandı.
“Yasin, hayâsından dolayı kendisine soru soran büyüklerine cevap veremezdi”
Yasin’in oldukça güzel bir ahlaka sahip olduğunu anlatan amca Börü, “Yasin denildiği zaman hemen duraklıyorum. Bizim aşiretimiz çok geniştir fakat bu aşiret içerisinde Yasin gibisi yoktu. Mükemmel bir ahlaka sahipti. Size yakın zamanda yaşadığımız bir olaydan örnek vereyim. Bayramın ikinci günü beni ziyarete geldi. İki saat beraber oturduk. O kadar saygılıydı ki, hep diz üstünde oturuyor ve hiç teprenmiyordu. Benim bir büyüğüm ona bir soru sordu ama hayâsından ona cevap veremedi. Ben Yasin’in adına cevap verince Yasin tebessüm etti ve rahatladı. Yasin akrabaların içinde benzeri olmayan bir kişiliğe sahipti. Bizim aile efradımızın tamamı İslam’ı yaşayan ve yüce ahlak sahibi insanlardır. Fakat Yasin hepsinin içinde nadide biriydi. Düşünce yapısı bambaşkaydı. İnsancıl ve hiç kimseyi incitmezdi.” dedi.
“Bataklık içinde bir ‘gül’ gibiydi”
Merhametiyle dikkat çeken Yasin’in, kendilerine merhamet gösterdiği kişiler tarafından katledildiğini söyleyen amca Börü, “Beni hüzünlendiren nokta Yasin’in anlaşılamamasıdır. En kötü insana bile merhamet gösteren bir insandı. Buna rağmen Yasin’in merhamet gösterdiği şahıslar onu bu hale getirdi. Beni sevindiren nokta ise; merhamet etmeyene merhamet ederek onlara örnek olmasıydı. Yasin, çocukluğundan beri devamlı Kuran dersi alıyordu. Namazlarını özellikle cemaatle kılmaya çalışıyordu. Evlerinin bulunduğu çevredeki çocukların birçoğu esrar, eroin ve hırsızlıkla uğraşıyordu. Yasin ise, bu bataklık içinde bir gül gibiydi ve o çevreye hiç benzemedi. Mahalledeki arkadaşlarının kötü alışkanlıklarından kurtulması için onlara telkinde bulunuyor, sürekli onlara Allah ve Resulünü anlatıyordu.” ifadelerini kullandı.
Yasin: “Kabil başımı ezsin ama ben Habil olarak kalmaya devam edeceğim”
Yasin’in bütün insanlara kucak açtığını aktaran amca Börü, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yasin’in kurban eti dağıttığı insanlar onlara taş atıyorlardı. Arkadaşları buna hayret ediyordu. Yasin buna cevaben, “Bırak onlar bizi taşlasınlar. Biz onlara kucak açalım. Onlara et verelim. Onlar Kabil olsunlar, biz Habilliğimizi bozmayalım. Kabil benim başımı taşla ezsin. Fakat ben Kabil değilim. Habil olarak kalacağım” demiş. Bu sözü beni çok duygulandırdı. Yasin’in böyle bir yaşam tarzı vardı. Olaylardan önce eşi KCK’dan tutuklanan bir tutuklu, Yasin’e, “Siz bizim görüşümüzü bilmiyor musunuz? Neden bize yardım ediyorsunuz?” diye sormuş. Yasin de cevaben, “Sizin eşiniz KCK’dan tutuklanmış olabilir. Kötü bir insan da olabilir. Fakat sizin çocuklarınız masumdur. Onlar daha küçük, onların bir suçu yoktur. Siz mazlum ve mağdursunuz. Bundan dolayı biz, sizin çocuklarınızı kardeş olarak görüyoruz. Bu etleri bu masum çocuklara getiriyoruz. Bu çocukların mağduriyeti giderilsin” cevabını vermiş.” şeklinde konuştu.
“Bazıları Habilleri görmüyor ve haklarını gözetmiyor”
Arkadaşlarıyla beraber katledilen Yasin’in İslami faaliyetlerinden dolayı şehit edildiğinin altını çizen amca Börü, gösteriler devam ederken katledilen mazlumlara değinmeyen hükümet hakkında, “Dünya üzerinde Habil’ler nadir kalmış. Fakat bazıları o Habilleri görmüyor ve haklarını gözetmiyor. Bugün bölgede eline kaşık-çatal alıp çalanlar bu zulme ortaktır. Bunlar İslam’a saldıranlara açıkça destek oldular. Ayrıca Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer bir kurt kuzuyu kaparsa, bu benden sorulur.” diyor. Ama kusura bakmasın, bu zulüm Ariel Şaron’un zulmüne benzer. Buna rağmen bir baş sağlığı için bile aramıyorlar. Bir Müslümana yakışan helallik istemesidir. Bu senin yönetiminde oluyorsa, sen Allah’ın katında nasıl hesap vereceksin? Bu olayları medya ile örtebilir, zalimi destekleyebilirsin. Bu beni ilgilendirmez ama ben senden alacaklıyım. Benim ailem burada mağdur ise ve benim gül gibi yeğenim gidiyorsa, mahkeme-i Kübra’da senin yakanı tutarım. Bunların Allah-u Teala‘ya nasıl hesap verecekler bilmiyorum. Müslüman görünüp de Müslüman gibi yaşamayan insanlara acıyorum. Yarın Mahşeri Kübra’da Allaha nasıl hesap verecekler düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bir Kuran aşığıydı, bu aşkla yanıyordu”
Şehit edilmeden önce yaptığı İslami çalışmalar hakkında bilgi veren amca Börü, “Yasin küçük yaşlarda Mustazaflar Derneği’ne gidip Kuran dersi alıyordu. Kuran-ı Kerim öğrendikten sonra, Kuran’ı bilmeyenlere Kuran öğretmeye çalışıyordu. Sürekli şu hadisi söylerdi, ‘Sizin en hayırlınız, Kuran’ı öğrenen ve öğretendir.’ En hayırlı olmaya çalışıyordu. Bir Kuran aşığıydı. Bazıları paraya aşık olur bazıları da dünyalık şeylere. Fakat Yasin, peygamber sevdalısıydı. Kutlu doğum mitingleri için broşürleri, aşkla ev ev dolaşarak halka dağıtıyordu. Bu aşkla yaşıyordu. Peygamber Sevdalıları Platformu’na gönüllü biriydi. Kutlu Doğum aylarında çok heyecanlanıyordu. Bir aşığın, âşık olduğu kişiye kavuşması gibi heyecanlanıyordu. Peygamberi sevmek bambaşkadır. Fakat bunu pratikte göstermek daha güzeldir.” açıklamasını yaptı.
“Bir Yasin gider yerine binler gelir”
Allah katında yapılan hiçbir fiiliyatın karşılıksız kalmayacağını dile getiren amca Börü, son olarak, “Allah katında hiçbir şey kaybolmaz. Devlet yöneticilerimizin hepsi bu suça ortaktır. Eğer Allah’tan korkuyorlarsa tövbe etsin, kendilerine çeki düzen versinler. Allah, Yasin gibi insanları çoğaltsın. Temennimiz, onun gibi nadide insanların şehit olduktan sonra yerlerine binlercesinin gelmesidir. Ben eminim ki, onların şahadetiyle bir ağaç gidecek ama yerine binlerce ağaç gelecektir. Bu dava gelişecek ve Allah’ın takdirine hiç kimse karşı çıkamayacaktır. Yasin ile Allah’ın katında, o yüce makamda görüşürüz inşallah.” dedi. (Fikret Özkan – İLKHA)