• DOLAR 32.223
  • EURO 34.933
  • ALTIN 2444.474
  • ...
Rahman’ın Has Kulları - 3
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Seda Arslan / Nisanur Dergisi
 
“Onlar ki; Allah ile birlikte başka bir ilaha ibadet etmezler. Hak ile olması dışında Allah’ın öldürmesini haram kıldığı nefsi öldürmezler. Zina da etmezler. Kim bunları yaparsa günahının cezasını bulur.” (Furkan / 68)

Yüce Allah, kullarının bu güzel sıfatlarla bezendikten ve bunların zıttı olan diğer kötü sıfatlardan da kendilerini kurtardıktan sonra böyle “özel kul oluş” anlamını vererek izafet ile tahsis olunmalarını murat etmiştir. Bundan dolayı bu ayetlerin baş tarafında onların şereflerine dikkat çekmek için bezenilmesi istenen güzel sıfatları ve kendilerinden uzak kılınması gereken sıfatları zikretmiş ve buyurmuştur ki:

“Onlar ki; Allah ile birlikte başka bir ilaha ibadet etmezler. Hak ile olması dışında Allah’ın öldürmesini haram kıldığı nefsi öldürmezler. Zina da etmezler…”

Şirk, katl ve zina! Büyük günahların en büyüğü olan bu üç günah; din, medeniyet ve insanlık namına işlenip duran cinayetlerden olduğu için burada özellikle bunlardan sakınılması gerektiğini zikretmiştir. Bu ayette üç vasıf üzerine durulmaktadır:

1- Tevhid: Allah’ın birliği İslam akidesinin temel hükmüdür. Ayrıca tevhid inancı itikadi sahadaki açıklıkla kapalılığın, doğrulukla eğriliğin, sadelikle anlaşılmazlığın, kolaylıkla zorluğun ayrılış noktasıdır ve tevhid akidesi olmadan hayatın üzerine sağlam bir nizam inşa etmek mümkün değildir. Bunun için ilk olarak şeksiz ve şirksiz sağlam bir tevhid inancına sahip olunmalıdır.

2- Cana kastetmek: Haklı olarak müstesna olmak üzere, cana kıymaktan sakınılması; insan hayatına hürmet eden ve hayatına layık olduğu yeri veren emin ve güvenilir bir içtimai hayat ile kimsenin hayatının garanti altına alınmadığı ve kimsenin hareketine ve yapıcılığına güvenin bulunmadığı orman ve mağara hayatı arasındaki yolların ayrılış noktasıdır.

3- Zina: Zinadan sakınılmasına gelince; o da insana insanca şeref ve yücelik duygusunu veren ve onu aşağılık hayvani hayattan temiz bir hayata çıkaran yolların ayrılış noktasıdır. Bir başka cinsle buluşmanın; arzularını dindirmekten, kan ve et pıhtısını tatmin etmekten daha yüce hedefleri olabileceğini hissediliş noktasıdır. Kadın ve erkeğin iştahlarını dindirdikleri pazarların ötesinde aşağılık, çirkin hayatla temiz ve ulvi hayatın ayrıldığı noktadır.

İşte bunun için bu üç sıfat, Allah’ın şereflendirdiği insana yaraşan temiz bir hayatla hayvanlık derecesine düşüren aşağılık adi hayat arasındaki ayrılış noktası olarak kabul edilmektedir. Ve Allah, bu ayrılış noktalarını zikrederken; yüce ve aşağılık mertebeleri zikrederken, buna rağmen bu vasıflara yönelen olursa onun neyle karşılaşacağını hemen zikretmiştir.

“Kıyamet gününde azabı kat kat olur ve orada alçaltılarak ebediyen bırakılır.” (Furkan / 69)

Yani onların karşılaşacağı ceza bu olur. Hor ve hakir bir halde zelil, aşağılanmış uzaklaştırılmış kovulmuş bir halde olacaktır. İşte bu cürümleri işleyen kişilerin durumu bu olur. Ancak Rahim olan Allah, kulunu işlediği günahla baş başa bırakmaz, kendi haline terk etmez. Bunun için...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir